Esas No: 2019/206
Karar No: 2021/272
Karar Tarihi: 10.06.2021
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2019/206 Esas 2021/272 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 2018/122 değişik iş
Kasten yaralama, yağma ve hırsızlık suçlarından İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.06.2013 tarih ve 571 değişik iş sayılı içtima kararı ile 10 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına hükümlü ..."ün, bu cezanın infazı sırasında İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.03.2016 tarih ve 257 değişik iş sayılı kararıyla 29.02.2016 tarihinden itibaren şartlı tahliyesine karar verildiği, hükümlünün denetim süresi içerisinde 01.06.2016 tarihinde işlemiş olduğu kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan dolayı İzmir 34. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.02.2017 tarih ve 672-233 sayılı kararıyla 10 ay hapis cezası ile cezalandırılması nedeniyle İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesince 22.12.2017 tarih ve 99-168 sayılı ek kararı ile ikinci suçun işlendiği 01.06.2016 tarihi ile bihakkın tahliye tarihi olan 16.08.2019 tarihleri arasındaki cezanın aynen çektirilmesine karar verildiği, hükümlünün 09.01.2018 tarihli şartla tahliyenin geri verilmesi talepli dilekçesi üzerine İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesince 19.01.2018 tarih ve 122 değişik iş sayılı kararla infazın durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.01.2018 tarihli ve 2018/122 değişik iş sayılı kararına yönelik Adalet Bakanlığının 28.05.2018 tarihli ve 4764 sayılı kanun yararına bozma talebi doğrultusunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 31.05.2018 tarihli ve 46744 sayılı ihbarnamede;
"...Dosya kapsamına göre, İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/01/2018 tarihli ve 2018/122 değişik iş sayılı kararı ile, "... şartlı tahliye kararının geri alınmasına ilişkin karara konu ilâmların dayandığı suçların işleniş tarihleri ve infazda 107. maddenin 2. fıkrasında yer alan koşullu salıverilmede 2/3"lük oranın yarısı olarak uygulanacağına ilişkin 671 sayılı KHK"nın 32. maddesi ve 2. suç tarihi nazara alındığında, öncelikle 671 sayılı KHK ile getirilen orana göre yeniden müddetname düzenletilip bu yarı oranın da yarısının denetim süresi olarak belirlendikten sonra 2. suç tarihinin denetim süresi içerisinde kalması durumunda koşullu salıvermenin geri alınması ve aynen infaz kararı verilmesi gerekirken bu uyarlama yapılmadan koşullu salıverilmenin geri alınmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden ek kararın kaldırılmasına," şeklinde karar verilmiş ise de; 5275 sayılı Kanun"un 107/6. maddesindeki düzenleme ile toplam ceza miktarını aşabilecek şekilde mahrumiyetlerin önüne geçmenin amaçlandığı, ancak bihakkın tahliye tarihine kadar infaz sürecinin devam ettiği, bu itibarla bihakkın tahliye tarihinden önce ikinci suçun işlenmesi hasebiyle hükümlünün ikinci suçu işlediği tarih olan 01/06/2016 tarihi ile bihakkın tahliye tarihi olan 16/08/2019 tarihi arasındaki sürenin aynen çektirilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediği," gerekçesiyle kararın kanun yararına bozulması istenmiştir.
Dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 10.12.2018 tarih ve 3110-5252 sayı ile;
"...İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.12.2017 tarihli, 2010/99 esas ve 2010/168 karar sayılı ek kararına hükümlü tarafından yapılan itirazın kabulüne ve bu kararın kaldırılmasına ilişkin İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.01.2018 tarihli ve 2018/18 değişik iş sayılı kararında usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden, bu karara yönelik yapılan kanun yararına bozma isteminin CMK"nin 309. maddesi uyarınca reddine," oy çokluğuyla karar verilmiş,
Daire Üyesi O. Erdim ;"Bihakkın tahliye tarihine kadar infaz süresinin devam ettiği," düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 10.03.2019 tarih ve 46744 sayı ile;
"... 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un "Koşullu salıverme" başlıklı 107. maddesinin 2. fıkrası uyarınca 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararname yürürlüğe girmeden koşullu olarak salıverilen hükümlünün denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi hâlinde, koşullu salıvermenin geri alınmasına karar verilirken anılan maddenin 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişik hâli dikkate alınarak uyarlama yapılmasına lüzum bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un "Koşullu salıverme" başlıklı 107. maddesinin 2. fıkrası "... süreli hapis cezalarına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının üçte ikisini infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler." şeklinde, 6. fıkrası, "Koşullu salıverilen hükümlünün tâbi tutulacağı denetim süresi, yukarıdaki fıkralara göre infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı kadardır. Ancak süreli hapislerde hakederek tahliye tarihini geçemez." şeklinde, 12. fıkrası "Koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde koşullu salıverilme kararı geri alınır." şeklinde, 13. fıkrası "Koşullu salıverilme kararının geri alınması hâlinde hükümlünün; a) Sonraki suçu işlediği tarihten itibaren kalan cezasının aynen, b) Yükümlülüklerine aykırı davranması hâlinde, bu yükümlülüklere uymama tarihi ile hak ederek salıverilme tarihi arasındaki süreyi geçmemek koşuluyla takdir edilecek bir sürenin, Ceza infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir. Koşullu salıverilme kararının geri alınmasından sonra aynı hükmün infazı ile ilgili bir daha koşullu salıverilme kararı verilmez." şeklinde, anılan maddenin 14. fıkrası ise "Denetim süresi yükümlülüklere uygun ve iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır." şeklinde düzenlenmiştir.
671 sayılı Kanun Hükmünde Kararname"nin 32. maddesi uyarınca, 01.07.2016 tarihine kadar işlenen ve istisnalar kapsamında bulunmayan suçlar yönünden 5275 sayılı Kanun"un 107. maddesinin 2. fıkrası uygulanırken "üçte ikilik" oran "yarısı" olarak uygulanacaktır.
5275 sayılı Kanun bir bütün hâlinde değerlendirildiğinde mahkemece, anılan Kanun"un 107/2. maddesi uyarınca koşullu olarak salıverilen hükümlünün belirlenen denetim süresi içerisinde tekrar suç işlemesi hâlinde koşullu salıverilmenin geri alınacağında bir tereddüt bulunmamaktadır. Yüksek Daire ile Başsavcılığımız arasındaki uyuşmazlık 671 sayılı KHK Resmî Gazete"de yayımlanmadan önce koşullu olarak salıverilen hükümlünün denetim süresi içinde ancak 671 sayılı KHK Resmî Gazete"de yayımlandıktan sonra yeniden suç işlemesi hâlinde, koşullu salıverme ve denetim süresinin yeniden belirlenmesinin zorunlu olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir. Dosya içeriğine göre, İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.01.2018 tarihli ve 2018/122 değişik iş sayılı kararı ile "... şartlı tahliye kararının geri alınmasına ilişkin karara konu ilâmların dayandığı suçların işleniş tarihleri ve infazda 107. maddenin 2. fıkrasında yer alan koşullu salıverilmede üçte ikilik oranın yarısı olarak uygulanacağına ilişkin 671 sayılı KHK"nın 32. maddesi ve ikinci suç tarihi nazara alındığında, öncelikle 671 sayılı KHK ile getirilen orana göre yeniden müddetname düzenletilip bu yarı oranın da yarısının denetim süresi olarak belirlendikten sonra ikinci suç tarihinin denetim süresi içerisinde kalması durumunda koşullu salıvermenin geri alınması ve aynen infaz kararı verilmesi gerekirken bu uyarlama yapılmadan koşullu salıverilmenin geri alınmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden ek kararın kaldırılmasına ..." şeklinde karar verilmiş ise de; 5275 sayılı Kanun"un 107. maddesinin 6. fıkrasındaki düzenleme ile toplam ceza miktarını aşabilecek şekilde mahrumiyetlerin önüne geçmenin amaçlandığı, ancak bihakkın tahliye tarihine kadar infaz sürecinin devam ettiği, bu itibarla bihakkın tahliye tarihinden önce ikinci suçun işlenmesi nedeniyle hükümlünün ikinci suçu işlediği tarih olan 01.06.2016 tarihi ile bihakkın tahliye tarihi olan 16.08.2019 tarihi arasındaki sürenin aynen çektirilmesine karar verilmesi gerektiğinden itirazın reddine karar verilmelidir.
Bu açıklamalar ışığında; İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.01.2018 tarihli ve 2018/122 değişik iş sayılı kararını inceleyen Yüksek Dairece kanun yararına bozma talebinin kabul edilmesi gerekirken, talebin reddine karar verilmesi Kanun"a aykırı görüldüğü," düşüncesiyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK"nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 02.04.2019 tarih, 878-1978 sayı ve oy çokluğu ile; itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Yargıtay 1. Ceza Dairesi çoğunluğu ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; 15.08.2016 tarih ve 671 sayılı KHK"nin 32. maddesi ile 5275 sayılı Kanun"a eklenen geçici 6. maddesi ile 01.07.2016 tarihine kadar işlenen istisnai suçlar hariç koşullu salıverilme oranının 1/2 olması ile birlikte, denetim süresinin 5275 sayılı Kanun"un 107/6. maddesi uyarınca infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı kadar olması sebebiyle, denetim süresinin hükümlünün infaz kurumunda geçirdiği fiili gün sayısının yarısı üzerinden hesaplanmak suretiyle bulunacak süreye kadar mı yoksa bihakkın tahliye tarihine kadar mı devam edip etmeyeceği, bu bağlamda İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.12.2017 tarih ve 99-168 sayılı cezanın aynen çektirilmesine ilişkin ek kararına yönelik itiraz üzerine, İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 19.01.2018 tarih ve 122 değişik iş sayılı infazın durdurulması hakkında, Özel Dairece verilen kanun yararına bozma talebinin reddine ilişkin kararının isabetli olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Hükümlü ..."ün 15.02.2010 tarihinde işlediği iddia edilen yağma ve kasten yaralama suçlarından yapılan yargılama sonucunda İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesince 22.06.2010 tarih ve 99-168 sayı ile; hükümlünün yağma suçundan 5237 sayılı TCK’nın 149/1-c-h, 168/3, 53. maddeleri uyarınca 8 yıl hapis ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna; kasten yaralama suçundan 5237 sayılı TCK"nın 86/1, 87/3 ve 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verildiği, kararın Yargıtay 6. Ceza Dairesince 28.06.2011 tarih ve 3580-8992 sayı ile onanarak kesinleştiği,
Hükümlünün 22.11.2006 tarihinde işlediği iddia edilen hırsızlık suçundan yapılan yargılama sonucunda İzmir 4. Çocuk Mahkemesince 03.11.2010 tarih ve 750-728 sayı ile; hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b, 143, 31/3. maddeleri uyarınca 1 yıl 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın Yargıtay 13. Ceza Dairesince 08.04.2013 tarih ve 3977-10005 sayı ile onanarak kesinleştiği,
İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesince 11.06.2013 tarih ve 571 değişik iş sayı ile; hükümlü hakkında verilen ve kesinleşen 8 yıl, 1 yıl 2 ay ve 1 yıl 2 ay 15 gün hapis cezalarının 5275 sayılı Kanun’un 99/1. maddesi gereğince toplanması ile 10 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının bu şekilde tamamen infazına karar verildiği,
Kula Cumhuriyet Başsavcılığının 11.03.2014 tarih ve 111 sayılı müddetnamesi ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun"un 107. maddesine göre 1/3 oranında indirim yapılmak ve hükümlünün onsekiz yaşını dolduruncaya kadar infaz kurumunda geçirdiği bir gün, iki gün sayılmak suretiyle koşullu salıverme tarihinin 29.02.2016, bihakkın tahliye tarihinin ise 16.08.2019 olarak belirlendiği,
Hükümlünün cezasının infazına 16.02.2010 tarihinde başlandığı, İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesince 09.03.2016 tarih ve 257 değişik iş sayılı kararı ile hükümlünün 29.02.2016 tarihi itibarıyla geçerli olmak üzere şartlı tahliyesine karar verildiği,
Koşullu salıverilen hükümlünün 01.06.2016 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak ve kullanmak suçundan yaapılan yargılama sonucunda, İzmir 34. Asliye Ceza Mahkemesince 23.02.2017 tarih ve 672-233 sayı ile, hükümlünün TCK’nın 191/1, 192/3, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verildiği, bu hükmün de İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 22.11.2017 tarihli ve 3120-1695 sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin ilamı ile kesinleştiği,
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 18.12.2017 tarih ve 3135 ilamat sayılı talebiyle hükümlü hakkında verilen şartlı tahliye kararının kaldırılarak deneme süresi içerisinde işlemiş olduğu ikinci suçun suç tarihi olan 01.06.2016 tarihi ile bihakkın tahliye tarihi olan 16.08.2019 tarihleri arasındaki 1171 günlük sürenin 5275 sayılı Yasa"nın 107/12,13/A maddesi gereğince aynen çektirilmesine karar verilmesini talep ettiği,
Şartlı tahliye edildikten sonra deneme süresi içerisinde uyuşturucu madde kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak ve kullanmak suçunu işlediği anlaşılan hükümlü hakkında, İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesince 22.12.2017 tarih ve 99-168 sayılı ek kararı ile; deneme süresi içerisinde 01.06.2016 tarihinde suç işlediğinden, hükümlü hakkında verilen koşullu salıverme kararının geri alınmasına, ikinci suçu işlediği 01.06.2016 tarihi ile bihakkın tahliye tarihi olan 16.08.2019 tarihleri arasındaki 1171 günlük sürenin aynen çektirilmesine karar verildiği,
Bu karara yönelik hükümlünün 09.01.2018 tarihli itiraz dilekçesini inceleyen İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesince 19.01.2018 tarihli ve 122 değişik iş sayılı kararı ile; "...Şartlı tahliye kararının geri alınmasına ilişkin karara konu ilamların dayandığı suçların işleniş tarihleri ve infazda 107. maddenin 2. fıkrasında yer alan koşullu salıverilmede 2/3"lük oranın yarısı olarak uygulanacağına ilişkin 671 sayılı KHK"nın 32. maddesi ve 2. suç tarihi nazara alındığında, öncelikle 671 sayılı KHK ile getirilen orana göre yeniden müddetname düzenletilip bu yarı oranın da yarısının denetim süresi olarak belirlendikten sonra 2. suç tarihinin denetim süresi içerisinde kalması durumunda koşullu salıverilmenin geri alınması ve aynen infazına karar verilmesi gerekirken bu uyarlama yapılmadan koşullu salıvermenin geri alınmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğü," gerekçesiyle İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.12.2017 tarih ve 99-168 sayılı ek kararının kaldırılmasına ve infazın durdurulmasına karar verildiği,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31.05.2018 tarihli ve 46744 sayılı ihbarnamesi ile; “...Dosya içeriğine göre, İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.01.2018 tarihli ve 122 değişik iş sayılı kararı ile "...Şartlı tahliye kararının geri alınmasına ilişkin karara konu ilamların dayandığı suçların işleniş tarihleri ve infazda 107. maddesinin 2. fıkrasında yer alan koşullu salıverilmede üçte ikilik oranın yarısı olarak uygulanacağına ilişkin 671 sayılı KHK"nın 32. maddesi ve ikinci suç tarihi nazara alındığında, öncelikle 671 sayılı KHK ile getirilen orana göre yeniden müddetname düzenletilip bu yarı oranın da yarısının denetim süresi olarak belirlendikten sonra ikinci suç tarihinin denetim süresi içerisinde kalması durumunda koşullu salıverilmenin geri alınması ve aynen infaz kararı verilmesi gerekirken bu ayarlama yapılmadan koşullu salıverilmenin geri alınması ve aynen infaz kararı verilmesi gerekirken bu uyarlama yapılmadan koşullu salıverilmenin geri alınmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden ek kararın kaldırılmasına..." şeklinde karar veilmiş ise de; 5275 sayılı Kanun"un 107. maddesinin 6. fıkrasındaki düzenleme ile toplam ceza miktarını aşabilecek şekilde mahrumiyetlerin önüne geçmenin amaçlandığı, ancak bihakkın tahliye tarihine kadar infaz sürecinin devam ettiği, bu itibarla bihakkın tahliye tarihinden önce ikinci suçun işlenmesi nedeniyle hükümlünün ikinci suçu işlediği tarih olan 01.06.2016 tarih ile bihakkın tahliye tarihi olan 16.08.2019 tarihi arasındaki sürenin aynen çektirilmesine karar verilmesi,” gerekçesiyle, İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.01.2018 tarihli ve 122 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması talep edildiği,
Dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 10.12.2018 tarih ve 3110-5252 sayı ile; İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.12.2017 tarihli ve 99-168 sayılı ek kararına hükümlü tarafından yapılan itirazın kabulüne ve bu kararın kaldırılmasına ilişkin İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.01.2018 tarih ve 122 değişik iş sayılı kararında usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden, bu karara yönelik yapılan kanun yararına bozma isteminin CMK"nın 309. maddesi uyarınca reddine ve diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği,
Anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın sağlıklı bir şekilde çözüme kavuşturulabilmesi için “koşullu salıverilme” ve "denetim süresi" kavramları üzerinde durulması gerekmektedir.
Bir ceza hükmü verildiğinde normal sonuç bu hükmün infazıdır. Ancak bu kuralın istisnaları, bazen, cezalar sistemini tamamlayan araçları oluşturmaktadır. İşte çağdaş ceza hukukunda, cezalar sistemini tamamlayan kurumlardan biri de koşullu salıverilmedir. 5275 sayılı Kanun’da düzenlenmiş olan koşullu salıverilme kavramının ortak bir tanımı bulunmamaktadır. Bu kavramın ortak bir tanımının bulunmamasının en önemli sebebi, koşullu salıverilme kurumunun düzenlenme şekli, amacı, şartları ve sonuçlarının ülkeden ülkeye farklılıklar içermesidir. Türk Ceza Hukukunda da koşullu salıverilme kavramıyla ilgili farklı tanımlar yapılmıştır.
Doktrinde koşullu salıverilmeyle ilgili olarak; “Koşullu salıverilme, mahkûm edildiği hürriyeti bağlayıcı cezasından, kanunun gösterdiği bir bölümünü iyi hâl ile ve kurallara tam uyarak geçirmiş olan hükümlünün, konulmuş olan şartlara uymadığı takdirde geri alınması şartı ile, mahkûmiyet süresini tamamı ile bitirmeden, merciince alınacak bir kararla salıverilmesini ve böylece serbest hayata dönmesini ya da bu hayata geçişinin kolaylaştırılmasını sağlayan bir kurumdur” (Dönmezer-Erman, Nazarî ve Tatbikî Ceza Hukuku, DER yayınları, 14. bası, İstanbul, 2020, Cilt III, s.285.); “Şartla salıverme, cezaevinde hal ve gidişatı iyi olan hükümlüye tanınan ve hükümlülük süresinin bitmesinden önce salıverilmesini sağlayan bir lütuftur, iyiliktir” (Sami Selçuk, Doğululaşan Batılı Kurum: Şartlı Salıverme, Tekin Yayınevi, 1. Baskı, 1990, s. 260.); “Koşullu salıverilme, mahkûm olunan cezanın bir kısmının infaz kurumunda çekilmesinden sonra, geri kalan kısmının kanunda belirtilen belirli şartlarla cezaevi dışında geçirilmesini sağlayan bir ceza infaz kurumudur” (Koca, Mahmut/Üzülmez, İlhan; Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 13. Baskı, Seçkin Yayınları, Ankara, 2020, s. 607; Zafer, Hamide; Ceza Hukuku Genel Hükümler, 7. Baskı, Beta Yayınevi, İstanbul, 2019, s. 662.); “Şartla salıverme, hürriyeti bağlayıcı cezaların infazında hem bir bireyselleştirme aracı hem de yaptırımın çekilmeyen kısmının yerine geçmek üzere öngördüğü deneme süresiyle cezaya seçenek bir kurumdur” (Yenidünya, Mukayeseli Hukukta ve Türk Hukukunda Şartla Salıverme, s. 19.); “Koşullu salıverilme, mahkûm edildiği hürriyeti bağlayıcı cezanın kanun tarafından öngörülen kısmım iyi hal ile geçirmiş olan hükümlünün, konulan şartlara uymadığı takdirde geri alınması koşulu ile hükümlülük süresinin tamamının bitirilmeden merciince alınacak kararla salıverilmesini ve bu şekilde normal yaşama dönmesini sağlayan bir kurumdur” (Timur Demirbaş, Ceza Hukuku Genel Hükümler, Seçkin Yayınevi, 15. baskı, 2020, s. 715-716.); “Koşullu salıverilme, hapis cezasına mahkûm edilmiş olan hükümlünün, hükmedilen hapis cezasının belirli bir kısmını ceza infaz kurumunda iyi halli olarak çektikten sonra, belirli koşullarla cezanın kalan kısmının infaz kurumu dışında infaz edilmesini öngören ve infazın bireyselleştirilmesini sağlayan bir infaz kurumudur.” (Ahmet Bozdağ, Türk Ceza Hukukunda Koşullu Salıverilme Kurumu ve Etkinliğinin Geliştirilmesi, Adalet Yayınevi, 2. baskı, 2021, s. 25.)
Şeklinde tanımlamalar yapılmıştır.
Anayasa Mahkemesi de bir kararında koşullu salıverilmeyi; “Cezanın çektirilmesinin kişiselleştirilmesi, başka bir deyişle cezaevindeki tutum ve davranışlarıyla (iyi durumuyla) topluma uyum sağlayabileceği izlenimini veren hükümlünün şarta bağlı olarak ödüllendirilmesidir. Suçlunun kendisine verilen cezadan daha kısa bir sürede uslanması, eyleminden pişmanlık duyması ve bunu iyi davranışıyla kanıtlaması durumunda, infaz sistemindeki en etkili araçtır. Koşullu salıverilmenin en önemli öğeleri, cezanın belirli bir süre çekilmiş olması, hükümlünün bu süre içinde iyi durum göstermesi, koşullu salıverildikten sonra gözetim altında kalması ve koşullu salıverilmenin gereklerine uyulmaması durumunda koşullu salıverilme kararının geri alınabilmesidir” şeklinde tanımlamıştır. (AYM’nin 18.07.2001 tarihli ve 4-332 sayılı kararı.).
Koşullu salıverilmenin kabulünde rol oynayan temel düşünce şudur ki, "Suçlu, hâkimin kabul ettiğinden çok daha çabuk uslanabilir ve bu durumda hükümlünün ceza kurumundaki süresi gereksiz olur." Sonuç olarak bu durumdaki hükümlünün salıverilmesi ile topluma dönmesini çabuklaştırmak ve fakat salıverilmeden itibaren belirli bir süre ile onu kontrol etmek, belli bir çerçeve içinde denetim altında tutmak suretiyle toplum hayatına uyumu bakımından bir aşamadan geçirmek ve böylece uyumu kolaylaştırmak yerinde olur (Dönmezer-Erman, Nazarî ve Tatbikî Ceza Hukuku, DER yayınları, 14. bası, İstanbul, 2020, Cilt III, s.286.).
Koşullu salıverme süresinin hesaplanmasında ve cezaların içtimaında, suçun işlendiği tarihte yürürlükte olan kanun ile infazın yapıldığı tarihteki infaz kanununun farklı hükümler içermesi ya da farklı kanunların yürürlükte olduğu iki farklı tarihte işlenen iki suçtan hükmedilen hapis cezalarının içtimaının hangi tarihte yürürlüğe girmiş olan infaz kanununa göre yapılacağının tespiti de uygulamada önem arz etmektedir.
Türk Ceza Kanun"un kanunların zaman bakımından uygulanması başlıklı 7. maddesine göre; "(2) Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz edilir. (3) Hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler, derhal uygulanır." (TCK m. 7). Türk Ceza Kanunu"nda kanunların zaman bakımından uygulanması konusunda "önceki ve sonraki kanunlar arasında lehe olan kanunun uygulanmasını" kabul etmiştir. Ancak infaz hukukuna ilişkin kanun hükümlerinin zaman bakımından uygulanmasında ise, "kural olarak kanunların derhal uygulanmasını" kabul edilmiştir. Fakat kanun koyucu, derhal uygulanma ilkesinin hapis cezasının ertelenmesi, tekerrür ve koşullu salıverilme konularında uygulanmayacağını, başka bir ifadeyle, koşullu salıverilme konusunda lehe kanunların geriye yürütüleceğini düzenlemiştir. Dolasıyla koşullu salıverilme kurumuna ve uygulanmasına ilişkin kanun hükümlerinin uygulanması bakımından derhal uygulama ilkesi değil, lehe kanunun uygulanması ilkesi geçerli olacaktır. Ancak lehe kanun uygulamasında temel kural, eski ve yeni kanun hükümlerinin ayrı ayrı bir kül olarak değerlendirilip, hangi kanunun lehe olduğunun bir kül olarak belirlenmesidir. başka bir ifadeyle, lehe kanun uygulamasında tek bir hükmün infazında karma kanun uygulaması yapılmaz. (Dr. Ahmet Bozdağ, Türk Ceza Hukukunda Koşullu Salıverilme Kurumu ve Etkinliğinin Geliştirilmesi, Adalet Yayınevi, 2. Baskı, Ankara, 2021, sayfa 147-148).
Suç tarihi itibarıyla koşullu salıverilme ile ilgili 5275 Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Koşullu salıverilme” başlıklı 107. maddesinde,
“(1) Koşullu salıverilmeden yararlanabilmek için mahkûmun kurumdaki infaz süresini iyi hâlli olarak geçirmesi gerekir.
(2) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuz yılını, müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar yirmidört yılını, diğer süreli hapis cezalarına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının üçte ikisini infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler.
...
(5) Koşullu salıverilme süresinin hesaplanmasında, hükümlünün onsekiz yaşını dolduruncaya kadar infaz kurumunda geçirdiği bir gün iki gün olarak dikkate alınır.
(6) Koşullu salıverilen hükümlünün tâbi tutulacağı denetim süresi, yukarıdaki fıkralara göre infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı kadardır. Ancak süreli hapislerde hakederek tahliye tarihini geçemez.
...
(12) Koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkiminin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde koşullu salıverilme kararı geri alınır.
(13) Koşullu salıverilme kararının geri alınması hâlinde hükümlünün;
Sonraki suçu işlediği tarihten itibaren kalan cezasının aynen,
b) (Değişik: 25.05.2005-5351/8. maddesi) Yükümlülüklerine aykırı davranması hâlinde, bu yükümlülüklere uymama tarihi ile hak ederek salıverilme tarihi arasındaki süreyi geçmemek koşuluyla takdir edilecek bir sürenin,
Ceza infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir. Koşullu salıverilme kararının geri alınmasından sonra aynı hükmün infazı ile ilgili bir daha koşullu salıverilme kararı verilmez.
(14) Denetim süresi yükümlülüklerine uygun ve iyi halli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.
(15) Koşullu salıverilme kararının geri alınmasına;
a) Hükümlü geri kalan süre içinde işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkum edilirse, hükmü veren ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi tarafından,
b) Hükümlünün bağlı tutulduğu yükümlülükleri yerine getirmemesi hâlinde koşullu salıverilme kararına esas teşkil eden hükmü veren ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi veya koşullu salıverilme kararını vermiş olan mahkeme tarafından,
Dosya üzerinden karar verilir. Bu karara karşı itiraz yolu açıktır.
5275 sayılı Kanun"un Geçici madde 6- (Ek: 15.08.2016-KHK-671/32. maddesi ile değiştirilerek kabul: 9.11.2016-6757/28 md.)
(1) 01.07.2016 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından; 26.09.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kasten öldürme suçları (madde 81, 82), üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış yaralama suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ( madde 102, 103, 104, 105), özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar ( madde 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (madde 188) ve İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12.04.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar hariç olmak üzere, bu Kanunun;
a) 105/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan "bir yıl"lık süre "iki yıl" ,
b) 107. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan " üçte iki"lik oran "yarısı", olarak uygulanır."
Şeklinde düzenlenmiştir.
"Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Koşullu salıverilme” başlıklı 107. maddesinde, koşullu salıverilmenin uygulanma şartları ve süreleri bakımından sık sık değişiklik yapılmış, Kanun’un geçici 6. maddesiyle birlikte değerlendirilmesi gereken 107. maddesinde son olarak 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’la da değişiklik yapılarak anılan madde;
“(1) Koşullu salıverilmeden yararlanabilmek için mahkûmun kurumdaki infaz süresini iyi hâlli olarak geçirmesi gerekir.
(2) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuz yılını, müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar yirmidört yılını, diğer süreli hapis cezalarına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının yarısını infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler. (Ek cümleler:14/4/2020-7242/48 md.) Ancak, Türk Ceza Kanununun;
a) Kasten öldürme suçlarından (madde 81, 82 ve 83) süreli hapis cezasına mahkûm olanlar,
b) Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan (madde 87, fıkra iki, bent d) süreli hapis cezasına mahkûm olanlar,
c) İşkence suçundan (madde 94 ve 95) ve eziyet suçundan (madde 96) süreli hapis cezasına mahkûm olanlar,
d) Cinsel saldırı (madde 102, ikinci fıkra hariç), reşit olmayanla cinsel ilişki (madde 104, ikinci ve üçüncü fıkra hariç) ve cinsel taciz (madde 105) suçlarından süreli hapis cezasına mahkûm olanlar,
e) Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan (madde 102, 103, 104 ve 105) hapis cezasına mahkûm olan çocuklar,
f) Özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlardan (madde 132, 133, 134, 135, 136, 137 ve 138) süreli hapis cezasına mahkûm olanlar,
g) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan (madde 188) hapis cezasına mahkûm olan çocuklar,
h) Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçlarından (madde 326 ilâ 339) süreli hapis cezasına mahkûm olanlar, cezalarının üçte ikisini infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler. Ayrıca, suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmek ya da örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan mahkûm olan çocuklar ile 1/1/1983 tarihli ve 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu kapsamına giren suçlardan mahkûm olanlar hakkında koşullu salıverilme oranı üçte iki olarak uygulanır.
(3) Koşullu salıverilme için infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre;
a) Birden fazla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına veya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile müebbet hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde otuzaltı,
b) Birden fazla müebbet hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde otuz,
c) Bir ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla otuzaltı,
d) Bir müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla otuz,
e) Birden fazla süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla yirmisekiz,
Yıldır.
...
(5) Koşullu salıverilme süresinin hesaplanmasında, hükümlünün onbeş yaşını dolduruncaya kadar infaz kurumunda geçirdiği bir gün, iki gün olarak dikkate alınır.
(6) Koşullu salıverilen hükümlünün tâbi tutulacağı denetim süresi, yukarıdaki fıkralara göre infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre kadardır. Ancak süreli hapislerde hakederek tahliye tarihini geçemez.
...
(12) Koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, infaz hâkiminin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde koşullu salıverilme kararı geri alınır.
(13) Koşullu salıverilme kararının geri alınması hâlinde hükümlünün;
A) Sonraki suçu işlediği tarihten başlamak ve hak ederek tahliye tarihini geçmemek koşuluyla sonraki işlediği her bir suç için verilen hapis cezasının iki katı sürenin,
B) (Değişik: 25/5/2005-5351/8 md.) Yükümlülüklerine aykırı davranması hâlinde, bu yükümlülüklere uymama tarihi ile hak ederek salıverilme tarihi arasındaki süreyi geçmemek koşuluyla ihlalin niteliğine göre takdir edilecek bir sürenin, Ceza infaz kurumunda aynen çektirilmesine karar verilir. Koşullu salıverilme kararının geri alınmasından sonra aynı hükmün infazı ile ilgili bir daha koşullu salıverilme kararı verilmez.
(14) Denetim süresi yükümlülüklere uygun ve iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.
(15) (Değişik: 20/7/2017-7035/25 md.) Hükümlü, geri kalan süre içinde işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkûm edilirse ya da bağlı tutulduğu yükümlülükleri yerine getirmezse hükmü veren ilk derece mahkemesinin bulunduğu yer infaz hâkimliği, cezaların toplandığı hâller ile hükmün bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay tarafından verilmiş olması hâlinde ise 101 inci maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenen infaz hâkimliği tarafından koşullu salıverilme kararının geri alınmasına dosya üzerinden karar verilir. Bu kararlara karşı itiraz yolu açıktır..." şekliyle son hâlini almıştır.
Koşullu salıverilmede belirlenen denetim süresi de koşullu salıverilme kurumundan bağımsız düşünülemez. Bu doğrultuda denetim süreleriyle ilgili lehe kanun değerlendirilmesi yapılmalıdır. Denetim süresi, 647 sayılı CİK"da bihakkın tahliye tarihi sonuna kadar iken, CGTİHK"nın 107/6. maddesinin ilk hâlinde cezaevinde geçirilmesi gereken sürenin yarısı kadardı. 7242 sayılı Kanun ile değişik CGTİHK"nın 107/6. maddesinde ise denetim süresi infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre kadar şeklinde belirlenmiştir. Bu kapsamda denetim süresi açısından 5275 sayılı CGTİHK"nın 647 sayılı CİK"e göre, CGTİHK"nın 107/6 maddesinin ilk hâlinin de 7242 sayılı Kanun ile değişik CGTİHK"nın 107/6. maddesine göre daha lehe olduğu yorumu yapılabilecektir. Hak ederek tahliye tarihi (bihakkın tahliye tarihi) hükümlünün cezasının tamamını infaz ettiği, cezanın tamamlandığı tarihtir.
CGTİHK"nın 107/6. maddesinin ilk hâlinde denetim süresinin infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı kadar olacağı ancak süreli hapislerde hak ederek tahliye tarihini geçemeyeceği düzenlenmişti. Süreli hapis cezalarında bu nedenle koşullu salıverilme oranı 2/3 olduğunda denetim süresi geriye kalan 1/3"lük süre olmakta, hak ederek tahliye tarihi ise süreli hapis cezasının süresinin sonu olmaktaydı. 6 yıl hapis cezası bulunan bir hükümlünün 2/3 oranı üzerinden infaz kurumunda geçirmesi gereken süre 4 yıl olmakta, bu sürenin yarısı olan 2 yıllık sürede denetim süresi olarak belirlenmekteydi. Bu durumda 6 yıl hapis cezasının süresinin sonuda hak ederek tahliye tarihi olarak hesaplanmaktaydı. 8 yıl hapis cezasının koşullu salıverilme oranı 3/4 üzerinde hesaplandığında infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre 6 yıl hapiz cezası olup, denetim süresi 6 yılın yarısı olarak 3 yıl olarak belirlenecekse ise de; denetim süresinin süreli hapislerde hak ederek tahliye tarihini geçemeyeceği düzenlendiğinden denetim süresi 2 yıl olarak belirlenmekteydi.
15.08.2016 tarih ve 671 sayılı KHK"nın 32. maddesi ile 5275 sayılı Kanun"a eklenen geçici 6. maddesi ile istisna suçlar hariç koşullu salıverilme oranın 1/2 olmasıyla birlikte, denetim süresinin hâlen infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı kadar olması sebebiyle hak ederek tahliye tarihinde önce denetim süresinin dolması şeklinde bir durumla karşılaşıldı.
CGTİHK"nın 107/6. maddesinde 7242 sayılı Kanun ile 1/2 koşullu salıverilme oranı ile uyumlu olacak şekilde değişiklik yapılarak koşullu salıverilen hükümlünün tabi tutulacağı denetim süresinin infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre kadar olacağı ancak bu sürenin hak ederek tahliye tarihini geçemeyeceği düzenlenmiştir. Yine denetim süresi süreli hapislerde hak ederek tahliye tarihini geçemeyeceğinden uygulamada bu kapsamda değişiklik ortaya çıkmayacaktır.
Örnek 1: Hırsızlık suçundan mahkûm olan hükümlünün 6 yıl hapis cezasına mahkûmiyeti hâlinde koşullu salıverilme oranı 1/2 olduğundan dolayı hükümlünün koşullu salıverilmesi için ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken süre 3 yıl olup ( Hak ederek tahliye süresi olan 6 yılı geçmediğinden) denetim süresi de 3 yıldır.
Örnek 2: Kasten öldürme suçuna teşebbüsten mahkûm olan hükümlünün 6 yıl hapis cezasına mahkûmiyeti hâlinde, koşullu salıverilme oranı 2/3 olduğundan dolayı hükümlünün koşullu salıverilmesi için ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken süre 4 yıl olup (Her ne kadar denetim süresi infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre kadar ise de hak ederek tahliye süresi olan 6 yılı geçemeyeceğinden) denetim süresi 2 yıldır. (Levent İnce, Uygulamadan Yazışma Örnekleri ile Koşullu Salıverilme ve Denetimli Serbestlikle Tahliye, Adalet Yayınevi, Ankara, 2020, sayfa 137-138-388-389)
5275 sayılı Yasa"nın 107. maddesinin 12 ve 13. fıkrasındaki bir arada değerlendirildiğinde koşullu salıverilmenin geri alınması için 2. suçun denetim süresi içinde işlenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Denetim süresini yükümlülüklerine uygun ve iyi hâlli olarak geçiren hükümlünün cezası yasa gereği infaz edilmiş sayılacağından, sonradan yürürlüğe giren bir yasa daha önce verilen cezalar sebebiyle hükümlülerin infaz kurumunda kalması gereken süreyi kısaltıyorsa bir başka ifade ile koşullu salıverilme süresi ve buna bağlı olarak denetim süresini hükümlü lehine düzenlemişse koşullu salıverilme kararı geri alınan hükümleri için yeni bir hesaplama ve süre belgesi yapılarak koşullu salıverilme kararının geri alınmasını gerektiren suçun denetim süresi içinde işlenip işlenmediği tespit edilmeli ve suç bu süreden sonra işlenmişse koşullu salıverilmenin geri alınması kararı kaldırılmalıdır.( Kemal Mecit, İnfaz Hukuku, Adalet Yayınevi, 5. Baskı, 2020, sayfa 565).
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
22.11.2006 tarihinde işlemiş olduğu hırsızlık suçundan 1 yıl 2 ay 15 gün, 15.02.2010 tarihinde işlemiş olduğu yağma suçundan 8 yıl hapis, kasten yaralama suçundan 1 yıl 2 ay hapis cezalarını içtimalı olarak 10 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasını 5275 sayılı Kanun"un 107/2. maddesine göre infaz etmekte olan hükümlünün, bu cezalarının infazı sırasında 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlenin İnfazı Hakkında Kanun"un 107/2 ve 105/A hükümleri uyarınca 29.02.2016 tarihinden geçerli olmak üzere İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.03.2016 tarih ve 257 değişik sayılı kararı ile koşullu salıverilmesine karar verildiği, hükümlünün koşullu salıverildikten sonra 01.06.2016 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak ve kullanmak suçundan 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve bu mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesi sonrasında yapılan ihbar üzerine İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesince 22.12.2017 tarih ve 99-168 sayılı ek kararı ile hükümlü hakkında verilen koşullu salıverme kararının geri alınmasına, ikinci suçun işlendiği 01.06.2016 tarihi ile bihakkın tahliye tarihi olan 16.08.2019 tarihleri arasındaki 1171 günlük sürenin aynen infazına karar verildiği, bu karara karşı hükümlünün yaptığı itiraz üzerine İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesince 19.01.2018 tarih ve 122 değişik iş sayılı kararı ile hükümlünün koşullu salıverilme süresinin ve buna bağlı olarak denetim süresinin 671 sayılı KHK"nın 32. maddesi ile getirilen orana göre yeniden belirlenmesinden sonra hükümlü hakkında verilen koşullu salıverilme kararının geri alınıp alınamayacağı yönünde değerlendirilme yapılmasının uygun olacağı gerekçesiyle İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.12.2017 tarih ve 99-168 sayılı ek kararının kaldırılmasına ve infazın durdurulmasına karar verilen dosyada;
Koşullu salıverilen hükümlü hakkında infaz işleminin özgürlüğü bağlayıcı cezanın kanun gereği yerine getirilmesi tarihine kadar kesintisiz sürdüğü, koşullu salıverilmede belirlenen denetim süresinin de koşullu salıverilme kurumundan bağımsız düşünülemeyeceği, bu doğrultuda denetim süresiyle ilgili de lehe kanun değerlendirilmesi yapılacağı, suçların tarihi itibarıyla 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 107. maddesinin 6. fıkrasında koşullu salıverilen hükümlünün denetim süresine tabi tutulacağı, bu denetim süresinin infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı kadar olacağı, ancak süreli hapislerde hak ederek tahliye tarihini geçemeyeceği, aynı maddenin 12. fıkrasında koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezası gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde koşullu salıverilme kararının geri alınacağı, aynı maddenin 13. fıkrasında koşullu salıverilme kararının geri alınması hâlinde hükümlünün; sonraki suçu işlediği tarihten itibaren kalan cezasının aynen, yükümlülüklerine aykırı davranması hâlinde, bu yükümlülüklere uymama tarihi hak ederek salıverilme tarihi arasındaki süreyi geçmemek koşuluyla takdir edilecek bir sürenin ceza infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin, aynı maddenin 14. fıkrasında denetim süresi yükümlülüklerine uygun ve iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağının düzenlendiği, 671 sayılı KHK"nın 32 maddesi ile yapılan değişiklik 5275 ve daha önceki infaz yasalarının sistematiğine uygun değil ise de; kanun koyucunun fuzuli işlerle iştigal etmeyeceği, olağan üstü süreçte infaz yasasında geçici bir dönem için şartla tahliye sonrası deneme süresini kısaltan bir düzenlemeyi yapmasının yasama görevi çerçevesinde takdir yetkisi dahilinde olduğunun kabulünün gerekeceği, lehe yasa belirlenirken 107. maddenin fıkralarının ayrı ayrı değil bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, hükümlü hakkında verilen koşullu salıverilme kararının geri alınması için hükümlünün denetim süresi içerisinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi olarak düzenlendiği, suç tarihlerinde de denetim süresinin ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken sürenin yarısı olduğu ve denetim süresini yükümlülüklerine uygun ve iyi hâlli olarak geçiren hükümlünün cezası yasa gereği infaz edilmiş sayılacağının düzenlenmesi karşısında; 107. maddenin 13. fıkrasındaki düzenlemenin hükümlünün sonraki suçu işlediği tarih ile hak ederek salıverilme tarihi arasındaki kalan cezasının aynen infazını öngördüğü şeklinde yorumlanmasının mümkün olmadığı, denetim süresini yükümlülüklerine uygun ve iyi hâlli olarak geçiren hükümlünün cezasını kanun gereği infaz edilmiş sayılacağından, hükümlünün koşullu salıverilme süresinin ve buna bağlı olarak denetim süresinin TCK"nın 7. maddesi ve hükümlü lehine düzenleme getiren 671 sayılı KHK"nin 32. maddesi ile 5275 sayılı Kanun"a eklenen geçici 6. maddesi uyarınca yeniden koşullu salıverilme süresi ve buna bağlı olarak denetim süresinin belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.01.2018 tarihli ve 122 değişik sayılı kararla verilen infazın durdurulması kararı isabetli olduğundan, bu karara yönelik kanun yararına bozma istemini CMK"nın 309. maddesi uyarınca reddine karar veren Özel Daire kararında da isabet bulunmaktadır.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 10.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.