15. Hukuk Dairesi 2018/1198 E. , 2018/2995 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, kira tazminatının tahsili istemiyle açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, taraf vekillerince temyiz olunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarına gelince; davacı vekili, müvekkilleri ile davalı yüklenici arasında 13.08.2013 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme uyarınca taşınmaz üzerine yapılacak olan binadan 5 ve 9 nolu daire, 13 ve 14 nolu dubleks, 20 ve 24 nolu dükkanların sözleşmeni imzalandığı tarihinden itibaren 24 ay sonunda müvekkillerin teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, davalının süresinde inşaatı yapmadığı gibi imara aykırı yapılaşma nedeniyle iskan alınmasının imkânsız hale geldiğini, müvekkilerinin 23.08.2005 tarihinde dükkan ve evlerinde gerek oturarak, gerekse başkalarına kiraya vererek yararlanmaları gerekirken, inşaatın 12.03.2012 tarihinde oturma izni alınarak verildiğini, teslim tarihine kadar her bir bağımsız bölüm için rayicin belirlenerek toplam 298.750,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ise davaya cevap vermemiş, davalı vekili duruşmadaki beyanında, imara aykırılık nedeniyle oturma izinleri alınamamış ise de, dava konusu taşınmazların yapılıp teslim edilmesi ve davacılarında yararlanabilecek durumda olması nedeniyle fiilen kullanılmaya engel bir durum olmadığını bildirmiştir.
Eser sözleşmelerinin niteliği gereği, teslimi ispat külfeti davalı yüklenicidedir. Teslimin ne şekilde yapılacağına dair sözleşmede bir düzenleme bulunmadığından genel hükümler uygulanmalı ve teslimde ispat külfeti gözetilerek davalının bu konuda göstermiş olduğu tüm deliller toplanıp teslimin kanıtlanması gerekir. Ne var ki, davalı vekili teslime ilişkin yazılı belge sunmadığı gibi, tanık da göstermemiş ve mahallinde keşif yapılmak suretiyle fiili kullanımın saptanmasını istemiştir. Her ne kadar teslime dair yazılı belge ve tanık bulunmamakta ise de, bağımsız bölümlerin aboneliklerin yapılıp fiilen kullanılması ve/veya kiraya verilmesi durumunda teslimin bu tarihte yapıldığı kabul edilmelidir. Ancak, her bir bağımsız bölümün abonelik ve/veya kiraya verildiği tarihin araştırılmasının hiçbir tereddüte mahal verilmeyecek biçimde olması zorunludur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile konut niteliğindeki bağımsız bölümler için her bir davacı yararına 7.500,00 TL"nin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş, dükkan niteliğindeki bağımsız bölümler için ise kira tazminatına hükmedilmediği gibi, konut niteliğindeki bağımsız bölümler için de 12 nolu bağımsız bölüme ilişkin abonelik baz alınarak hesaplama yapılmıştır. Oysa bu bağımsız bölümlerinde süresinde teslim edilmemesi halinde kira tazminatının hesaplanıp karar altına alınması gerektiği gibi, 12 nolu bağımsız bölümün abonelik tarihinin esas alınması hatalıdır.
Bu nedenlerle mahkemece yapılacak iş; 5, 9, 13 ve 14 nolu bağımsız bölümlerle ilgili olarak her bir bağımsız bölümün ilk abonelik tarihine kadar hesaplama yapılmalı, ayrıca 20 ve 24 nolu bağımsız bölümler için ise, halen bu bölümlerin kirada olduğu yada kullanıldığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığından, bu iki bağımsız bölümle ilgili gerekli araştırmanın yapılmalı, her iki bağımsız bölümlerin kullanım durumlarının belirlenmeli, kirada ise, kira sözleşmeleri ve abonelikler ilgili idarelerden getirtilip incelenmeli, kira başlangıcı ya da abonelik tesisinin hangi tarihte yapıldığı saptanıp, önceki tarih belirlenip, bilirkişiden ek rapor alınarak, 12.03.2012 tarihinden önceki dönem için rayiç kira bedeli hesaplatılmalı, taleple bağlı kalınarak, sonucuna uygun karar verilmelidir.
Eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 10.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.