Ceza Genel Kurulu 2019/60 E. , 2021/271 K.
"İçtihat Metni"Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 6. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Nitelikli yağma suçundan sanık ...’in 765 sayılı TCK’nın 497/1, 61 ve 80. maddeleri uyarınca 5 yıl 10 ay hapis; sanık ...’ın aynı Kanun’un 497/1, 61, 80 ve 81/2-3. maddeleri uyarınca 5 yıl 12 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, her iki sanığın da 765 sayılı Kanun’un 31 ve 33. maddeleri uyarınca hak yoksunluklarına ilişkin İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 05.11.2003 tarihli ve 506-378 sayılı hükümlerin, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 22.03.2005 tarih ve 6476-2615 sayı ile;
"Hükme dayanak alınan ve esaslı işlemleri içeren 07.03.2003 tarihli oturuma ilişkin tutanaklardan ilk iki sayfasının yazman tarafından imzalanmaması suretiyle CMUK’nun 264. maddesine aykırı davranılması," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Yerel Mahkemece 20.11.2006 tarih ve 305-524 sayı ile; sanıkların 5237 sayılı TCK’nın 149/1-a-c-h, 35/2, 43 ve 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 13 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunlarına ilişkin verilen hükümlerin, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 30.06.2014 tarih ve 20926-13853 sayı ile;
...
"1-) Sanık ...’ın hükümlü-yakınan ...’in evine gelerek abisine avukat tutacağını avukat parası için 2.300 TL para istediği, yakınan Sacit’in rızası ile 500 Euro verdiği (1 Euro’nun suç tarihi itibariyle 1.63 TL olduğu) sanık ...’in bir gün sonra para talebini yenilediği, ...’in yok demesi üzerine "dostluğumuz buraya kadarmış" diyerek ayrıldığı, 31.10.2002 günü 03.45 sularında sanık ..."in azmettirmesi ile sanık ...’un ...’in evine gelerek kapı zilini çalıp, Bodrum cezaevindeki arkadaşı Serkan’ın arkadaşı olduğunu ve haber getirdiğini söyleyip, kapıyı açmasını sağladığı, sanık ...’un Sacit’in ayaklarına ateş ederek 15 gün iş ve güçten kalacak şekilde yaraladığı, 06.11.2002 günü de yine ...’in azmettirmesi ile Uğur’un 02.00 sıralarında Sacit’in evine rastgele ateş ettiği, 12.11.2002 günü ise her iki sanığın 02.30 sıralarında önce ...’i cep telefonu ile arayıp, silah sesinin telefondan duyulacak şekilde evinin pencerelerine ateş etmeleri şeklinde gelişen eylemde; sanıkların özgülenen kastının 2.300 TL’ye yönelik olduğu, yakınanın 500 Euroyu rıza ile verdikten sonra, kalan parayı isteme eyleminin bir bütün hâlinde tek yağma suçunu oluşturduğu hâlde, yazılı şekilde karar verilmesi,
2-) Kabule göre de;
a) Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 43/son. maddesine aykırı olarak teselsül hükümlerinin uygulanması,
b) Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesi ile uygulama yapılması sırasında 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası yerine, 2 yıl 13 ay 15 gün hapis cezası verilmek suretiyle eksik ceza tayini," isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Yerel Mahkemece 12.11.2014 tarih ve 268-315 sayı ile; sanıkların 5237 sayılı TCK’nın 149/1-a-c-h, 35/1-2, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunlarına ilişkin verilen hükümlerin, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 26.06.2018 tarih ve 8405-4793 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 04.12.2018 tarih ve 80326 sayı ile;
"Sanıklar ... ve ... hakkında, 12.11.2002 tarihinde işledikleri yağma suçu ile ilgili olarak 765 sayılı TCK"nın 497/1. maddesi uyarınca cezalandırılmaları için açılan kamu davası yargılaması sonucunda, lehe olduğu gerekçesiyle, adıgeçen sanıkların 5237 sayılı TCK"nın 149/1-a-c-h maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmiştir. Ancak dosyanın incelenmesinden de görüleceği üzere, zamanaşımı yönünden 765 sayılı TCK"nın 102/3. maddesi lehe düzenleme içermekte olup, karar Yüksek Dairenizin onama kararından önce, yani 12.11.2017 tarihinde kesintili zamanaşımına uğramış bulunmaktadır.
" görüşüyle itiraz yoluna başvurmuştur.
CMK"nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 6. Ceza Dairesince 15.01.2019 tarih ve 3740-40 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıklara yüklenen mülga 765 sayılı TCK’nın 497/1. maddesi uyarınca on beş seneden yirmi seneye kadar ağır hapis cezası gerektiren nitelikli yağma suçunun zamanaşımı süresinin ne kadar olduğunun ve buna bağlı olarak da dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanık ...’in mağdurun evine giderek ceza infaz kurumunda bulunan abisine avukat tutacağından bahisle 2.300 TL talep ettiği, bunun üzerine mağdurun kendi rızasıyla 500 Euro verdiği, buna rağmen sanık ...’in her gün tekrar gelerek mağdurdan para talebini yinelediği, en son 30.10.2002 tarihinde gece saatlerinde gelen sanık ...’in istediğini alamayınca evden ayrılırken mağdura "Dostluğumuz buraya kadarmış" şeklinde imalı söz sarf ettiği, ertesi gün saat 03.45 sıralarında da sanık ...’in azmettirdiği ve silah temin ettiği sanık ...’ın daha önceden tanımadığı mağdurun evinin önüne gelerek zili çalıp "Bodrum cezaevindeki Serkan’ın arkadaşıyım, ondan haber getirdim." diyerek mağdurun kapının önüne gelmesini sağladıktan sonra ruhsatsız Lama marka silahı ile mağdurun bacaklarına doğru iki el ateş ederek yaraladığı, sanık ...’in daha sonraki günlerde de mağduru telefonla arayarak tehditlerini sürdürüp "Parayı verseydin böyle olmazdı!" diyerek para talebini yinelediği, buna rağmen mağdurun parayı vermemesi üzerine sanık ...’in tekrar sanık ...’ı azmettirerek 06.11.2002 tarihinde gece saat 02.00 sıralarında mağdurun evine rastgele ateş etmesini sağladığı, mermilerin mağdurun evinin bir alt katındaki iş yerinin camlarına isabet ettiği, tüm bunlara rağmen sonuç alamayan sanıkların 12.11.2002 tarihinde gece saat 02.30 sıralarında mağdurun evinin bulunduğu sokağa gelerek mağduru arayıp silah sesleri telefondan da duyulacak şekilde evinin pencerelerine doğru ateş ettikleri ve bu şekilde mağdurdan tehditle para almaya çalıştıkları iddiası ile kamu davası açıldığı,
12.11.2002 olan suç tarihinde sanıkların on sekiz yaşından büyük oldukları,
Sanık ..."in sorgusunun 14.01.2003 tarihinde, sanık ..."ın sorgusunun ise 28.04.2003 tarihinde yapıldığı,
Yerel Mahkemece 05.11.2003, 20.11.2006 ve 12.11.2014 tarihlerinde sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan mahkûmiyet hükümleri kurulduğu,
Anlaşılmaktadır.
765 sayılı TCK’nın zamanaşımına ilişkin "Dava ve cezanın sukutu" başlıklı 102. maddesi;
"Kanunda başka türlü yazılmış olan ahvalin maadasında hukuku amme davası:
1- Ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis ve müebbed ağır hapis cezalarını müstelzim cürümlerde yirmi sene,
2- Yirmi seneden aşağı olmamak üzere muvakkat ağır hapis cezasını müstelzim cürümlerde on beş sene,
3- Beş seneden ziyade ve yirmi seneden az ağır hapis veya beş seneden ziyade hapis yahud hidematı ammeden müebbeden mahrumiyet cezalarından birini müstelzim cürümlerde on sene,
4- Beş seneden ziyade olmamak üzere ağır hapis veya hapis yahud sürgün veya hidematı ammeden muvakkaten mahrumiyet cezalarını ve ağır para cezasını müstelzim cürümlerde beş sene,
5- Bir aydan ziyade hafif hapis veya otuz liradan ziyade hafif para cezasını müstelzim fiillerde iki sene,
6- Bundan evvelki bendlerde beyan olunan mikdardan aşağı cezaları müstelzim kabahatlerde altı ay geçmesiyle ortadan kalkar.
Bu kanunun ikinci kitabının birinci babında yazılı ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis veya müebbed yahud muvakkat ağır hapis cezalarını müstelzim cürümlerin yurd dışında işlenmesi halinde dava müruru zamanı yoktur." şeklinde düzenlenmiştir.
Bu aşamada sanıklara atılı nitelikli yağma suçunun düzenlendiği 765 sayılı Kanun’un 497. maddesi üzerinde durulmasında fayda bulunmaktadır.
765 sayılı TCK’da yağma suçunun basit hali 495. maddesinde, "senet gaspı" denilen özel şekli 496. maddesinde, bu iki maddenin ortak ağırlaştırıcı nedenleri ise 497. maddesinde düzenlenmiş olup madde metni;
"Yukarıdaki maddelerde beyan olunan cürümler, geceleyin veya silah ile tehdit ederek işlenirse onbeş seneden yirmi seneye kadar ağır hapis cezası verilir.
Bu fiiler, yol kesmek suretiyle veya içlerinde velev biri görünür şekilde silahlı bulunan ikiden ziyade kimseler yahut kıyafetini tebdil etmiş olan şahıslar tarafından işlenirse ağır hapis cezası 20 seneden aşağı olamaz." şeklindedir.
Aynı Kanun"un 497. maddenin uyuşmazlığa konu birinci fıkrasında yağma fiilinin geceleyin veya silah ile tehdit etmek suretiyle işlenmesi, ikinci fıkrasında da yol kesmek suretiyle veya içlerinden birisi görünür şekilde silahlı bulunan ikiden fazla kişi veya kıyafetini değiştirmiş kişiler tarafından işlenmesi cezayı ağırlaştırıcı neden olarak kabul edilmiş, birinci fıkrada yaptırım alt ve üst sınırlı biçimde on beş seneden yirmi seneye kadar ağır hapis, ikinci fıkrada ise maktu şekilde yirmi sene ağır hapis olarak belirlenmiştir. 497/1. maddenin yaptırımı daha önce on seneden on beş seneye kadar ağır hapis iken 28.09.1971 tarihli ve 13975 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1490 sayılı Kanun’un 16. maddesi ile arttırılarak "onbeş seneden yirmi seneye kadar ağır hapis" olarak son şeklini almıştır.
765 sayılı TCK"nın 497/1. maddesindeki "onbeş seneden yirmi seneye kadar ağır hapis cezası verilir." düzenlemesinde yer alan "kadar" sözcüğü "dek", "değin" anlamını taşımakta olup, cezanın üst sınırının yirmi yıl (dahil) ağır hapis olduğunu göstermektedir. Diğer bir anlatımla anılan madde uyarınca hükmolunabilecek en yüksek ceza yirmi yıl (dahil) ağır hapistir. Aynı maddenin ikinci fıkrasının yaptırımının da yirmi yıl ağır hapis olması ulaşılan bu sonucu değiştirmemektedir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Sanıklar tarafından silahla ve gece vakti işlenen nitelikli yağma suçunun 765 sayılı TCK’nın 497/1. maddesinde "Yukarıdaki maddelerde beyan olunan cürümler, geceleyin veya silah ile tehdit ederek işlenirse onbeş seneden yirmi seneye kadar ağır hapis cezası verilir." şeklinde düzenlenmesi, buradaki "kadar" sözcüğünün "dek", "değin" anlamını taşıması nedeniyle anılan madde uyarınca hükmolunabilecek en yüksek cezaya yirmi yıl ağır hapis cezasının da dahil olması hususları göz önünde bulundurulduğunda, sanıklara atılı 765 sayılı TCK’nın 497/1. maddesinde düzenlenen nitelikli yağma suçunun asli zamanaşımı süresinin 765 sayılı TCK"nın 102/2. maddesi uyarınca 15 yıl, kesintili zamanaşımı süresinin ise aynı Kanun’un 104/2. maddesine göre 22 yıl 6 ay olup, gerek 12.11.2002 olan suç tarihi ve gerekse de zamaşımını kesen son işlem olan 12.11.2014 tarihli mahkûmiyet kararından itibaren bu sürelerin henüz dolmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 10.06.2021 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.