Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/1799 Esas 2015/2979 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1799
Karar No: 2015/2979
Karar Tarihi: 24.02.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/1799 Esas 2015/2979 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/1799 E.  ,  2015/2979 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İş Mahkemesi

    Dava, 2926 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanun"un 4,b/4. maddesi kapsamında ... sigortalılığının tespiti 6111 sayılı Kanundan yararlandırılması ve yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma üzerine, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Mahkemece, Dairemizin 2013/2373 - 9449 sayılı bozma ilamına uyulması sonrasında yazılı şekilde karar verilmiş ise de;
    Bozma ilamından da anlaşıldığı üzere, davacının 2926 sayılı Kanunun, ”sigortalı sayılmayanlar” başlıklı, 4. maddesinin “a” bendinde yer alan “Kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan sosyal güvenlik kuruluşlarına prim veya emeklilik keseneği ödemekte olanlar...sigortalı sayılmazlar.” şeklindeki hükmü de dikkate alındığında, 01.6.1988-31.7.1989 tarihleri arasında devam eden 506 sayılı Kanuna tabi sigortalılığı nedeniyle, 01.12.1988 tarihinden itibaren 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olarak tescil edilmesinin mümkün bulunmadığına dair Kurum işlemi yerindedir. Yine bozma ilamında belirtildiği üzere, ... sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Kanunda, bildirimsiz kalan sigortalılar için 506 sayılı Kanunun 79 ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesinde öngörülen "hizmet tespiti" davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemesi, anılan düzenlemede, kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının hükme bağlanmış olması karşısında, kayıt ve tescil, ya da tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı öncesine isabet eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı "... sigortalılığının tespiti"nin söz konusu olamayacaktır.
    Somut olayda, 506 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılık süreleri dışındaki döneme/ dönemlere ilişkin olarak ve bozma ilamındaki ilkeler gereğince, davacının 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalılık iradesini ortaya koyacak herhangi bir başvurusu, prim ödemesi, ürün satışı ve bu satışlardan yapılan prim tevkifatı bulunup bulunmadığı hususları ayrıntılı olarak araştırılıp sigortalılık süresi belirlenmelidir.
    2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 297. maddesinin 2. fıkrasındaki “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” yönündeki amir hükme aykırı olarak, kabul edilen sigortalılık süreleri hükümde gösterilmeksizin, infazda tereddüt oluşturacak şekilde davacının 01.5.1990 tarihinden itibaren 2926 sayılı Kanun kapsamında ... sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesi isabetsizdir.
    Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönlerini amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.02.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.