Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/26700 Esas 2013/7680 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/26700
Karar No: 2013/7680
Karar Tarihi: 27.3.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/26700 Esas 2013/7680 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2012/26700 E.  ,  2013/7680 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, tüketici kredisi kullanmak için davalı bankaya başvurduğunu, ancak başvurusunun uygun bulunmayarak kredi verilmediğini, fakat banka tarafından aranarak hakkında icra takibi başlatılacağı konusunda uyarıldığını, banka hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı"na suç duyurusunda bulunduğunu, kendisinin yargılanarak beraat ettiğini, davalının usulsüz işlemleri sebebiyle mağdur olduğunu, kredi puanının düştüğünü, diğer bankalara yaptığı kredi başvurularının da olumsuz değerlendirilmesi üzerine büyük bir çöküntüye uğradığını ileri sürerek, 10.000, 00 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinin (e) bendinde; mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan ya da yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi “tüketici”, (h) bendinde, mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlemi “tüketici işlemi”, (k) bendinde ise, mevzuatları gereği tüketicilere nakit kredi vermeye yetkili olan banka, özel finans kuruluşları ve finansman şirketlerini “kredi veren” olarak tanımlamıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında tanımı düzenlenen bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlık, tüketici davacı ile davalı banka arasındaki tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
    4077 sayılı Yasanın 23.maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı ile davalı banka arasındaki 09.07.2007 tarihli tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklandığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece ayrı bir tüketici mahkemesi var ise görevsizlik kararı verilmesi yok ise ara kararıyla davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, (2) no’lu bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 21.15 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.3.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.