17. Hukuk Dairesi 2016/13851 E. , 2016/11830 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirket nezdinde trafik sigortası ile 27/04/2012-27/04/2013 tarihleri arasında davalı ... adına sigortalı olan... plaka sayılı aracın 12/08/2012 tarihinde dava dışı ...’un sürücü ehliyetnamesi olmadan kullanımı esnasında direksiyon hakimiyetini kaybederek uçurumdan aşağıya düşerek %100 tam kusuru ile ölümlü yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasına neden olduğunu, meydana gelen kazada vefat eden sürücü ... ve yolcu ..."in varislerine destekten yoksun kalma tazminatı olarak 03/07/2014 tarihinde 40.210,86 TL ödeme yaptıklarını, Trafik Sigortası Genel Şartları uyarınca sigorta ettirene rücu edebileceğini bildirerek fazlaya ilişkin hakkının saklı kalmak kaydı ile 40.210,86 TL"nin ödeme tarihi 03/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, dava niteliği itibariyle Tüketici Mahkemesi"nin görevine girdiğinden ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu"nun 23/07/2015 tarih ve 1157 sayılı karar ve 30/07/2015 tarih ve 1186 sayılı kararları ile ..."de müstakilen Tüketici Mahkemesi kurulduğu anlaşıldığından HMK"nın 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta sözleşmesine dayalı olarak sigortacının kendi akidi aleyhine açılan rücuan alacak talebine ilişkindir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73.maddesine göre "Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir." ifadesi ile tüketici mahkemelerinin görev alanı tüketici işlemleri ile sınırlandırılmıştır. Aynı yasanın 3/I maddesinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem, tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır.
Somut olayda davalının tüketici olduğu ve davacı ... şirketinin aralarında ki sigorta sözleşmesine dayalı olarak rücu talebinde bulunduğu anlaşılmasına göre davanın açıldığı 27.03.2015 tarihi itibari ile davanın tüketici davası olduğu ve tüketici mahkemesinin görev alanına girdiği konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Ancak davanın açıldığı tarihte ... ilçesinde müstakil bir tüketici mahkemesi bulunmaması sebebiyle ... Asliye Hukuk Mahkemesi tüketici mahkemesi sıfatı ile görevlidir. Yargılama sırasında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu"nun 23.07.2015 tarih 1157 sayılı karar ve 30.07.2015 tarih 1186 sayılı kararları ile ..."de tüketici mahkemesi kurulmuştur. 6502 Sayılı yasanın geçici 1.maddesinin 1.fıkrasına göre "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar açıldıkları mahkemelerden görülmeye devam eder." ifadesi ile kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden önce açılmış davalar açıldığı mahkemede yargılamasının yapılacağı bu tarihten sonra açılan davalar da ise tüketici mahkemesinde görüleceği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın açılmasından sonra kurulan ... Tüketici Mahkemesine gönderme kararı ile devri yapılması gerekirken davanın açıldığı tarihte ... Tüketici Mahkemesi varmış gibi görevsizlik kararı verilerek davanın usulden reddi bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.