10. Hukuk Dairesi 2015/1859 E. , 2015/2976 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin 24.09.1973 olduğunun tespiti ile 08.11.2010 tarihli tahsis talebine istinaden yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, bozma üzerine, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmün, taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi arafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Mahkemece, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 24.9.1973 olduğunun ve yasal koşulların gerçekleştiği 01.7.2013 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiş ise de;
Dairemizin 16.4.2013 gün ve 2012/ 13505 - 7908 sayılı ilk bozmasında da belirtildiği üzere, tahsis talebi hususunda, 506 sayılı Kanunun geçici 54. maddesi de dikkate alındığında, sigortalılık başlangıç tarihi 24.9.1973 kabul edilerek yaş, sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı değerlendirilip, varılacak sonuca göre hüküm tesis edilmelidir. Davacının yaşlılık aylığı talebi, 506 sayılı Kanuna 4447 sayılı Kanun ile eklenen Geçici 81/A maddesi uyarınca, 08.09.1999 tarihinde sigortalılık süresi 23 yıldan fazla olduğundan, 506 sayılı Kanunun 60. maddesinin 4447 sayılı Kanun ile değişikliği öncesi yürürlükte bulunun haline göre değerlendirilmelidir. 08.11.2010 tahsis talep tarihi itibariyle; 37 yıldan fazla sigortalılık süresi, askerlik borçlanması dahil 3925 prim ödeme günü bulunan ve 01.6.1955 doğumlu olup, 55 yaşını doldurmuş olan davacı, 506 sayılı Kanunun 60/ A-b bendinin, 4447 sayılı Kanun ile değişikliği öncesi yürürlükte bulunan şekli uyarınca, 55 yaş, 3600 gün ve 15 yıl sigortalılık süresi şartlarını yerine getirmiş olduğundan, tahsis talebini takip eden aybaşı olan 01.12.2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazanmıştır.
Öte yandan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun istikrar kazanmış görüşüne göre maddi hata kazanılmış hak oluşturmaz. (Yargıtay HGK 17.012007 gün 2007/9-13 E., 2007/17 K. ve Yargıtay HGK 25.06.2008 gün 2008/11-448 E., 2008/454 K.). Ayrıca belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 gün ve 1957/13 Esas, 1959 Karar ve 09.05.1960 gün 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtay"ca maddi hata sonucunda verilen bir karara mahkemece uyulsa dahi usuli kazanılmış hak oluşmaz.
Mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 24.02.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.