17. Hukuk Dairesi 2014/13738 E. , 2016/11823 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıya trafik sigortalı aracın davacıların oğlu ve kardeşi ...’ın kullandığı araca çarpması ile 22/03/2011 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında davacılar desteğinin vefat ettiğini, müvekkilerinin murisin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek davacı anne için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 500,00 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere 1.500,00 TL, 18 yaşından küçük kardeşleri .... ve ..."a 500,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, müvekillerinin desteğin ölümü nedeni ile büyük elem ve acı duyduklarını belirterek davacı anne için 15.000,00 TL, davacı kardeşlerin her biri için 5.000,00 TL"den olmak üzere anne ve kardeşler için toplam 60.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ..."e yönelik olarak davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, ıslahla maddi tazminat taleplerini yükseltmiştir.
Davacıların, 24.02.2012 tarihli dilekçelerinde "davalılardan ... ve ... hakkında açtıkları davalarından feragat ettiklerini" beyan etmeleri üzerine 01.11.2012 tarihli duruşmada ... ve ... yönünden davanın bu dava dosyasından ayrılarak yeni bir esasa kayıt yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Davalılar ve davalı ... şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davacıların davasının kabulü ile, davacı ... için 45.946,95 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davacı ... ... için 925,94 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davacı ... için 6.621,13 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davacı .... için 10.346,10 TL destekten yoksun kalma tazminatının tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den dan alınarak bu davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talep bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına davacılar, davalılar ... ve ... hakkındaki taleplerinden vazgeçtiklerinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı ... şirketi tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... şirketi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Dava, destekten yoksun kalma ve defin gideri tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacılar vekili, mahkemeye 11.05.2012 tarihli, “davalılar ... ve ... hakkında davadan vazgeçme” konulu dilekçe ve ekinde davacıların imzasını taşıyan 24.02.2012 tarihli feragat beyanı başlıklı belge sunmuştur. Davacıların feragat beyanı başlıklı 24.02.2012 tarihli belgede; manevi tazminat taleplerinden feragat ettikleri, davacılar vekilinin mahkemeye sunduğu 11.05.2012 tarihli dilekçesinde ise; davalılar ... ve ... hakkındaki tüm taleplerini atiye terk ettikleri belirtilmiştir. Bu beyanlar arasında çelişki bulunduğundan, mahkemece, davacılar vekiline manevi tazminat dışında maddi tazminat yönünden de davalılar ... ve ...’ya yönelik açmış oldukları davadan feragat edip etmedikleri açıklattırılıp, BK 145-147 maddeleri gözetilerek davalı ...’nin diğer davalılara rücu hakkı olmamakla birlikte davalılar ... ve ... tarafından yapılan bir ödeme mevcut ise bu ödemenin hükmedilecek tazminattan düşülmesi hususunun gözetilmemesi bozmayı gerektirmiştir.
3-)Davaya konu kazanın çift taraflı trafik kazası olduğu, karşı araç trafik sigortacısına, işletenine ve sürücü-
süne açıldığı ve dolayısıyla davalı trafik sigortacısının sigortalısının kusuru nispetinde sorumlu olduğu dikkate alındığında, bir kusur incelemesi yapılması şarttır. Mahkemece, kusur oranları belirlemek için kusura yönelik bir inceleme ve irdeleme yapılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
4-)Destekten yoksun kalma tazminatı Borçlar Kanunu’nun 45/II maddesinde düzenlenmiş olup "Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir." şeklinde hükme bağlanmıştır. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK."nun 45/II maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. Hukuk Genel Kurulu"nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 412 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi; BK.nun 45. maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de nafaka hakkındaki hükümlere dayanır, sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. O halde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.
Somut olayda, davacılar ..., ... ve ... kazada hayatını kaybeden ..."ın kardeşleridir. Davacı iddiası ölmeden önce desteğin, davacı küçük kardeşleri ile birlikte yaşadığı ve ailenin geçminin destek tarafından sağlandığı yönündedir. O halde mahkemece ölen desteğin davacı kardeşlere yardımın eylemli olup olmadığı ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edip etmeyececeğinin tespiti için bu konuda davacı kardeşlerin ve ölmeden önce ..."ın sosyal ve ekonomik durumu araştırılarak, gerekirse bu hususta
tanık dinlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir.
5-)Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelemesine gelince,
a)Davacılar vekili, dava dilekçesi ile davacı anne için 500 TL defin gideri istemiş, ıslah dilekçesi ile de bu talep kalemini 3.000 TL’ye yükseltmiştir. Buna rağmen, mahkemece davacılar vekilinin defin giderine yönelik talebi hakkında müspet ve menfi karar verilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir.
b)Davacılar vekili, dava dilekçesi ile manevi tazminat talepleri için kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan ...’dan müştereken ve müsteselsilen, maddi tazminat talepleri için davalı ... şirketi yönünden sigorta şirketine ihbar tarihinden 8 iş günü sonrasında başlamak üzere, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden başlamak üzere işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müsteselsilen tahsilini istemiş olmasına rağmen mahkemece, işleyecek faiz başlangıc tarihi belirtilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
c) Davacılar ihtiyari dava arkadaşı olup, kabul edilen tazminatlar yönünden her bir davacı yararına ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hükmedilen toplam maddi tazminat üzerinden tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma sebebidir.
6-)Ayrıca, davalılar ... ve ... hakkında davanın tefrikine karar verilmiş olmasına rağmen, mahkemece hüküm kurulurken anılan kişiler yönünden davadan vazgeçme nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına şeklinde esasa yönelik karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin, (5-a), (5-b) ve (5-c) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, (6) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ..."ye geri verilmesine 22.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.