23. Ceza Dairesi 2015/6478 E. , 2016/4730 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Sanık ... için;
a-5237 sayılı TCK"nın 158/1-d, 62, 52, 53/1, 51/1-3-7-8 maddeleri uyarınca erteli 1 yıl 8 ay hapis, 80 TL adli para cezası ve cezalandırılmasına ve hak yoksunlukları uygulanmasına ve 1 yıl 8 ay denetime tabi tutulmasına
b-5237 sayılı TCK"nın 204/1, 62, 53/1, 51/1-3-7-8 maddeleri uyarınca erteli 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunlukları uygulanmasına ve 1 yıl 8 ay denetim süresine tabi tutulmasına
Sanık ... için;
5237 sayılı TCK"nın 155/2, 62, 52, 53/1, 5271 sayılı CMK"nın 231/5 maddeleri uyarınca 10 ay hapis, 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunlukları ve uygulanmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ..."in, katılan ile arasında herhangi bir ticari alışveriş veya borç ilişkisi bulunmamasına rağmen katılanı borçlu kendisini de alacaklı olarak gösterdiği 15.04.2003 keşide tarihli, 1.500 TL bedelli olan ve tüm dosya kapsamına göre katılanın imzasının taklit edilmesi suretiyle sahte oluşturulduğu tespit olunan senede istinaden katılan aleyhine kambiyo senetlerine özgü takip yoluna başvurduğu, bu şekilde sanığın, resmi belgede sahtecilik ve kamu kurumunun aracı kılınması suretiyle dolandırıcılık suçlarını işlediği; sanık ..."in avukatı olan diğer sanık ..."ın ise icra takibi kapsamında, söz konusu senede istinaden katılandan tahsil ettiği parayı, uhdesinde tutarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
1-Sanık ... hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen hükme yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
5271 Sayılı CMK"un 231. maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı sanığın yaptığı itirazı üzerine, ...2. Ağır Ceza Mahkemesinin yaptığı inceleme sonucunda verdiği red kararı ile verilen hükmün kesinleştiği anlaşıldığından, itiraz konusunda inceleme yapılması için dosyanın incelenmeksizin MAHALLİNE İADESİNE,
2-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanın aşamalardaki beyanlarına, bilirkişi raporlarına, tanık anlatımlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, sabit görülen eyleminin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarıyla ilgili, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulamanın infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK"nın 53/1-c maddesinde düzenlenen kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri bakımından hak yoksunluğuna hükmedilmeyeceğinin gözetilmemesi suretiyle TCK"nın 53/3. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından sanık hakkında kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanığın, sabit görülen eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
1-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.02.2009 tarih ve 2008/250-13 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin CMK’nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dâhil edilmemesi gerektiği anlaşılmakla; resmi belgede sahtecilik suçunun işlenmesi ile oluşmuş somut bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilmeden ve suç tarihi itibariyle kasıtlı suçtan mahkûmiyeti bulunmayan ve yargılama sürecinde bir daha suç işlemeyeceğine dair kanaat dikkate alınarak aynı zamanda işlemiş olduğu nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmünün ertelenmesine karar verilen sanık hakkında “mağdurun zararını gidermediği” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2- TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarıyla ilgili, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulama zorunluluğu; ve ayrıca uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK"nın 53/1-c maddesinde düzenlenen kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri bakımından hak yoksunluğuna hükmedilmeyeceğinin gözetilmemesi suretiyle TCK"nın 53/3. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.