Kişilerin huzur ve sükununu bozma - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/15804 Esas 2016/16903 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/15804
Karar No: 2016/16903
Karar Tarihi: 31.10.2016

Kişilerin huzur ve sükununu bozma - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/15804 Esas 2016/16903 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanık hakkında hakaret suçu ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu nedeniyle mahkumiyet kararı vermiştir. Hakaret suçu için öngörülen cezanın verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemeyeceği belirlenmiştir. Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu nedeniyle ise yapılan inceleme sonucunda sanığın suçu işlediği tespit edilmiştir. Denetim süresi içinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında önceki hükmün aynen açıklanması gerektiği halde hapis cezasının adli para cezasına çevrildiği belirtilmiştir. Ancak bu durumun aleyhe temyiz edilmediği için bozma sebebi yapılamayacağı vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak 5320 sayılı Kanunun 8/1 (geçici 2.) ve 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddeleri belirtilmiştir. CMK'nın 231/11. maddesi de bahsedilen durumda mahkemece hapis cezasının ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesinin mümkün olduğunu ifade etmektedir.
18. Ceza Dairesi         2016/15804 E.  ,  2016/16903 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Kişilerin huzur ve sükununu bozma, hakaret
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    A- Sanık hakkında hakaret suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilmez olduğu,
    Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 (geçici 2.) ve 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddeleri uyarınca sanık ...’ın tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
    B- Sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçuna ilişkin hükme yönelik temyize gelince;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
    Sanığa yükletilen kişilerin huzur ve sükununu bozma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    CMK"nın 231/11. maddesinde yer alan,“Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurulabilir” şeklindeki düzenleme karşısında, mahkemece kendisine herhangi bir yükümlülük yüklenmeyen ve denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında, önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, yeniden değerlendirme sonucu, hapis cezası adli para cezasına çevrilmiş ise de; aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılamayacağı,
    Anlaşıldığından sanık ...’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 31/10/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.