15. Ceza Dairesi 2013/23653 E. , 2016/750 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 62, 51, 52/2 maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan şirket adına kayıtlı olan traktörün, muhafaza edilip iade edilmek üzere sanığa teslim edilmesine rağmen, sanığın söz konusu traktörü harici olarak başkasına satması suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Sanık aşamalarda değişmeyen bütün ifadelerinde, söz konusu traktörü harici olarak 12.500 TL"ye satın aldığını, 7.500 TL parayı katılana verdiğini, geriye 5.000 TL borcu kaldığını, söz konusu traktörü aldıktan sonra harici olarak yine başkasına sattığını, katılanın, kalan paranın verilmemesi nedeniyle aracın devrini vermediğini ve yine bu nedenle, aracı kendisine emanet verdiği iftirasını atarak şikayetçi olduğunu belirttiği, katılan ise, aracın emanet olarak verildiğini belirttiği, katılanın yanındaki tanıklardan bir kısmı, aracın muhafaza edilmek üzere verildiğini belirtmesine rağmen, aracı sanıktan haricen satın alan tanık ... ifadesinde, sanıktan aracı aldıktan sonra devir için ruhsat sahibi olan katılan şirketle görüştüğünü, katılanın, sanıktan 3.000 TL alacağı olmasına rağmen aracın devrini verebileceğini söylediğini, bu nedenle kendisinin de sanığa 3.000 TL eksik ödeme yaptığını, söz konusu satıştan katılanın haberi olduğunu belirttiği dikkate alınarak, dosya içeriğine göre, katılan her ne kadar, sanığa muhafaza edilmek üzere aracı verdiğini belirtmiş ise de, bu hususun ispatlanamadığı, katılan şirketle sanık arasında aracın ne şekilde kullanılacağı hususunda hukuki bir ihtilaf bulunduğu, sanığın suç işleme kastıyla hareket ettiğine dair delil bulunmadığı dikkate alınarak, unsurları itibariyle oluşmayan suç nedeniyle sanığın 5271 sayılı CMK"nın 223/2-a,c maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 25/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.