19. Hukuk Dairesi 2017/3324 E. , 2018/464 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek. Av. ... gelmiş diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 28.07.2010 tarihli Sipariş Teyid Mektubu uyarınca, müvekkili tarafından üretimi gerçekleştirilen kumaşların davalı tarafından teslim alındığını, malların bedelinin ödenmesi için davalı yana ihtarname keşide edildiğini, davalı şirketin cevabı ihtarnamesinde "...kumaş defosundan dolayı müşterimize gönderemediğimiz 2840 adet mamul ürün karşılığında 34.506 Euro zarar ettiğini, hızlı tırla sevkıyat sebebiyle 762 Euro ek gider yaptığını..." beyanla 35.258. Euro eksik ödemede bulunduğunu, davalının mal tesliminde herhangi bir itiraz ileri sürmediğini, müvekkili tarafından ödenmeyen faturalardan kaynaklı bakiye alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibine davalı yanca aynı gerekçelerle itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı yanca müvekkiline zamanında yapılmayan ve noksan metrajlı teslim edilen kumaşlarda hataların mevcut olduğunu, kesim sırasında kumaşlarda ortaya çıkan hataların davacıya defalarca bildirildiğini, ancak davacının müvekkilini oyaladığını ve sonradan olumsuz cevap verdiğini, eksik ve hatalı gönderilen kumaştan dolayı müvekkilinin zarara uğradığını, zararın mahsup edildikten sonra davacıya ödeme yapıldığını, davacıya başka bir borçlarının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir .
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, dava konusu pantolonların kumaş hataları nedeniyle ayıplı olduğu, ayıbın açık ayıp niteliği gösterdiği, ayrıca pantolonların gerek ağır defoları gerekse dava dışı “Mango” firmasına dikilmiş olmaları nedeniyle ve bu firmanın etiket ve tasarım özelliklerini taşıdığından iç piyasada değerlendirilebilecek nitelikte olmadığı, davacının takip tarihi itibariyle, davalı taraftan 35.268 Euro karşılığı 71.625,00 TL alacaklı olduğu konusunda taraflar arasında bir ihtilafın bulunmadığı, kumaşlardaki hataların kesim sırasında ortaya çıktığı ve davalı şirket çalışanlarınca elektronik posta mesajları ile davacıya bildirildiği, bu bildirimin TTK.23.madde (eski TTK.25.madde ) ve TBK.223 (eski BK.198 ) maddelerine uygun olduğu, hatalı kumaş nedeniyle 16.888,50 Euro, davacı tarafça teslim edilmeyen kumaşlar nedeniyle üretilip satışı yapılamayan pantolonlara karşılık 17.617,50 Euro zarar ile hızlı tır navlun farkı 762,00 Euro tutarındaki miktarın davacı alacağından düşürülmesi gerektiği, bu nedenlerle de davalı tarafın davacıya borcunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiş Dairemizin 25.09.2013 gün 2013/9983 Esas, 2013/14692 karar sayılı ilamı ile “Davacı yanca davalının zararının hesaplanmasına ilişkin rapora gerekçeleri de gösterilmek suretiyle itiraz edilmiştir. Mahkemece, davacının itirazlarının değerlendirilmesi için ek rapor ya da yeni bir bilirkişi raporu alınmak suretiyle deliller eksiksiz toplanıp her birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmemesi doğru olmadığı gibi davalı yanca hızlı tır navlun farkı zararına ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı halde bu zarar kaleminin davacı alacağından mahsubu da isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. Davalının sair temyiz itirazlarının da reddine karar vermek gerekmiştir.”gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, somut olaydaki ayıbın açık ayıp olduğu , ayıp ihbar süresinin müşteriye sevk edilen tüm kumaşlarda kalite kontrol ve şikayet süresi 1 haftadır şeklinde düzenleme mevcut ise de kanunun aradığı şekilde ayıp ihbarının yapılmadığı, davalı elinde kalan kumaş hatalı pantolonlar nedeniyle 1390 adet üzerinden yapılan hesaplama sonucu belirlenen bedelin tenzil edilemediği, davalı tarafından hızlı navlun bedeline ilişkin belgenin sunulmadığı ve bozma ilamı dikkate alınarak bu bedelin hesaplamaya dahil edilmediği, geç teslim nedeniyle dikilemeyen 1450 adet pantolon içinse karın ortalama %15 olduğu,davacı alacağının 32.268,00 Euro (66.258,60 TL) olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş , hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen 14.12.2013 tarihli 2011/315 E-2013/30 K.sayılı kararda davacı tarafından davalıya satılan kumaşların ayıplı olduğu ve ayıbın da süresinde davalı tarafça davacıya ihbar edildiği ayrıca davalının bir kısım zararlarının da bulunduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir.Dairemizin 25/09/2013 gün 2013/9983 Esas, 2013/14692 Karar sayılı bozma ilamında, davacının ayıp ihbarının geçerli sayılmamasına yönelik temyiz itirazlarını da içeren sair temyiz itirazlarının reddine, davacının zararın hesaplanmasına yönelik bilirkişi raporuna ilişkin itirazların değerlendirilmesi için ek bilirkişi ya da yeni bir bilirkişi raporu alınmasına dair bozma yapılmıştır.Mahkemece bozmaya uyulmuş olmakla davacının sattığı kumaşların ayıplı olduğu ve davalının bu ayıbı süresi içinde usule uygun şekilde ihbar ettiği vakası yönünden davalı bakımından kazanılmış hak doğmuştur.Mahkemece bu kazanılmış hak olgusu gözden kaçırılarak verilen temyiz konusu kararda bu kere davalının davacıya usulüne uygun ayıp ihbarında bulunmadığının kabul edilmesi doğru olmamıştır.Bu durumda davacının davalıya sattığı kumaşların ayıplı olduğu ve ihbarın süresinde yapıldığı hususu artık kesinleştiğinden davacının ayıplı kumaş bedelini davalıdan talep etmesi mümkün değildir.Davacının davalıdan talep edebileceği bir alacağı olmayınca davalının da karşı davası olmayıp takas mahsup talebi olması karşısında artık davalının zararının hesaplanmasının bu dosyanın sonucuna etkisi kalmamıştır. Açıklanan nedenlerle mahkemece kazanılmış hak olgusuna dikkat edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.630,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, 07/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.