17. Hukuk Dairesi 2015/1927 E. , 2016/11805 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili ile birleşen davada davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin oğlu ..."un 14.03.2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde üç gün yoğun bakımda yattığını fakat kurtarılamayarak vefat ettiğini, müteveffa ..."un olaydan bir ay önce araç maliki ..."ya ait doğalgaz plan proje montaj ve tesisat yapımı ile iştigal işyerinde çalışmaya başladığını, kaza günü işverene ait ... plakalı açık kasa kamyonet ile işyerinden yüklenen malzemeleri diğer işçilerle birlikte şantiyeye gitmek üzere işyerinden yola çıktıklarını, işçi sayısı fazla olduğundan iki işçinin aracın arka kasasına bindirildiğini, şoför ..."ın sevk ve idaresindeki aracın ... Caddesinden ... karayoluna çıktığını, bu esnada hızlı araç kullandığından müteveffa ..."un araç üzerinden yola düştüğünü, ..."un geçirdiği kafa travması neticesinde vefat ettiğini, müteveffanın işyerinde henüz sigortası yapılmadığının tespit edildiğini, işyerinde asgari ücret ile çalıştığını, kazaya karışan ... plakalı aracın davalı ... şirketi tarafından sigortalı olduğunu, davalı ... şirketinden sigorta poliçelerindeki destekten yoksun kalmadan maddi tazminat talep edildiğini, davalı ... şirketi sigorta sözleşmesi ve Kara Yolları Trafik Kanunu hükümlerince ödenecek tazminatı 8 gün içinde kesinleştirerek ödeme yapması gerekirken bu güne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, ..."un vefatı ile geride babası ... ile annesi....nin mirasçısı olarak kaldıklarını, müvekkillerinin tek erkek evlatlarını yitirdiklerini, acılarının tarifsiz olduğunu, bu nedenle müvekkillerinin desteklerini yitirdiğinden şimdilik fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL maddi tazminatın ödenmesine, alacağa sigortanın en son ödeme yapması gereken 05.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili; kazada tüm kusurun davalı tarafta olduğunu belirterek, davacı anne ve baba için 22.500,00"er TL ve davacı kardeş ... için 25.000,00 TL manevi tazminatın ölüm tarihi olan 17.03.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili, 04.11.2014 tarihli celsede davalı ... şirketi hakkında açtıkları maddi tazminat istemli asıl davadan ödeme nedeniyle feragat ettiğini beyan etmiştir.
Davalı ... AŞ vekili, davanın reddini savunmuştur.
Birleşen davalılar vekili, ölen ile müvekkil ... arasında işçi işveren ilişkisi olduğunu, davanın iş mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; Asıl davada davacının davalı ... aleyhine açmış olduğu davadan vaki feragat nedeniyle açılan davanın reddine; birleşen davada davacıların davalılar ... ve ... aleyhine açmış olduğu manevi tazminat istekli davasının kısmen kabulü ile davacı ... için 10.000,00 TL, davacı ... için 10.000,00 TL, davacı ... için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL manevi tazminatın 17.03.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazla taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile birleşen davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, birleşen davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Asıl Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı, birleşen dava manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme amacı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu
sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda, kaza tarihi, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumularına ilişkin hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacılar için birleşen davada takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve manevi tazminat miktarı bir miktar artırılmak suretiyle hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-AAÜTF"nin 10. maddesinin 2. bendinde “Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda Mahkemece birleşan davada manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olup kendini vekille temsil eden davacılar lehine manevi tazminat yönünden 3.600,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş, davalılar yararına ise 4.700,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Bu halde davacılar lehine tarifeye göre hesap edilen manevi tazminata ilişkin red vekalet ücreti 4.700,00 TL olup, bu miktar davacılar lehine hükmedilen 3.600,00 TL"yi geçemeyeceğinden davacılar aleyhine, birleşen davalılar lehine yüksek red vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Öte yandan, Asıl davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olup, davalı ... şirketi lehine 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Ancak, asıl davada davalı ... şirketi vekilinin 20.10.2014 tarihli dilekçesi ile davacı taraftan vekalet ücreti talepleri olmadığını belirtmesine rağmen asıl davada davacılar aleyhine davalı ... şirketi lehine red vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.536,97 TL kalan onama harcının temyiz eden birleşen davada davalılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 22/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.