Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/17259
Karar No: 2013/17890
Karar Tarihi: 12.12.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/17259 Esas 2013/17890 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2013/17259 E.  ,  2013/17890 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : BAKIM AKDİNİN FESHİ, TAPU İPTALİ, TESCİL

    Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar ..., ... ile ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 9.7.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı .... vekili Avukat davalı ... gelmediler yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalılar...,... ve Hakkı vekilinin temyizi üzerine, Dairece; ""... .... konusu 45 ve 46 parsel sayılı taşınmazların miras bırakanla bir ilgisinin olmadığının tespit edilerek davanın bu parseller yönünden reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, kabul kapsamına alınan taşınmazlar yönünden ise; miras bırakan ..."nin 6.1.1943 tarih, 6 sıra nolu ve 5.3.1943 tarih, 22 sıra nolu tapu kaydıyla iki parça taşınmazdaki 1/2 payını 7.11.1963 tarihinde, tapuda ölünceye kadar bakma aktiyle davalılardan oğlu..."e temlik ettiği ve buna istinaden anılan payların 7.11.1963 tarih, 7 ve 8 sıra numarasında davalı ... adına tapuya tescil edildiği, eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen belgelerden de, anılan tapu kayıtlarının, genel kadastro sırasında herhangi bir parsele revizyon görmediğinin anlaşıldığı, oysa kadastroca 9, 28, 34 parsel sayılı taşınmazların belgesizden davalı ...; 54 parsel sayılı taşınmazın ise aynı şekilde belgesizden davalı ... adına tespit edilerek adlarına sicil kaydının oluştuğu, genel kadastro sırasında revizyon görmeyen, başka bir ifadeyle açıkta bırakılan bir tapu kaydının hukuki kıymetini kaybetmeyeceği, ancak delil durumuna düşeceği, ne var ki, işleme tabi kayıt olma özelliğini kaybedeceğinin tartışmasız olduğu, o halde öncelikle mahallinde keşif yapılarak, ölünceye kadar bakma aktine konu teşkil eden tapu kayıtlarının tatbik edilmek suretiyle kapsamlarının kuşkuya yer verilmeyecek şekilde tayin edilmesi, çekişmeye konu edilen 9, 28, 34 ve 54 parsel sayılı taşınmazların bu kapsam dahilinde kalıp kalmadığının saptanması, kayıt kapsamında kalmadıklarının anlaşılması halinde, olayda 1.4.1974 tarih, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığı gözetilerek davanın reddine; aksi takdirde, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturmayla yetinilmesinin doğru olmadığı ” hususlarına değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; 45 ve 46 parsel yönünden daha önceden verilen ret kararı kesinleştiğinden bu taşınmazlar yönünden karar ittihazına yerolmadığına, 9 parsel yönünden feragat sebebi ile 34 parsel yönünden esastan davanın reddine, 54 parsel ile 28 parsel yönünden ise açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Bilindiği üzere; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) m. 611. maddesine göre ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir. (818 s. Borçlar Kanununun (BK) m. 511). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. (TBK m. 614 (BK) m. 514)).
    Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.
    Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18)). Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 1.4.1974 günlü ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur.
    Miras bırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi içinde, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.
    Somut olaya gelince; mirasbırakan ..."in, 6.1.1943 tarihli, 6 sıra numarasında ve 05.03.1943 tarihli 22 sıra numarasında tapuya kayıtlı olan ve kadastro sırasında herhangi bir taşınmaza revizyon görmeyen ancak yapılan uygulama neticesinde çekişme konusu 54 ve 28 parsel sayılı taşınmazlara uyduğu belirtilen iki parça taşınmazdaki ½ paylarını 07.11.1963 tarihinde tapuda davalı oğlu ..."ye ölünceye kadar bakım akti ile devrettiği, 1318 doğumlu olan miras bırakanın 24.12.1982 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak davacı oğlu, davalı çocukları... ve Yüksel ile davaya muvafakatleri alınan torunları ...."ın kaldıkları, miras bırakanın sağlığında akde aykırılık nedeniyle, başka bir ifadeyle bakılmadığı iddiasıyla dava açmadığı, tanık beyanlarına göre de davalının esasen miras bırakana ilgisini eksik etmediği, her türlü ihtiyacını gidermek suretiyle bakıp gözettiği, öte yandan temliki işlemin de makul ölçülerde kaldığı anlaşılmaktadır.
    Bu durum karşısında ölünceye kadar bakım akdiyle devredilen taşınmaz paylarının temlikinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun kabulüne olanak bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca, çekişmeye konu yapılan 151 ada 28 ve 54 parsel sayılı taşınmazlar yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.

    Davalılar ..., ... ve ... vekilinin belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi aracılığıyla) 1086 sayılı HUMK"nin 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 990.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına,12.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi