
Esas No: 2015/1415
Karar No: 2015/2950
Karar Tarihi: 23.02.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/1415 Esas 2015/2950 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
İş Mahkemesi
Dava, ödeme emirlerinin iptali ile Kurum"a karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
506 sayılı Kanunun 80. maddesinde 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu durumda zamanaşımı süresi bakımından, 3917 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden önceye ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden Kurumun alacak hakkı, Borçlar Kanununun 125. maddesinde öngörülen on yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, zamanaşımının başlangıç tarihi, anılan Kanunun 128. maddesi hükmü gereğince alacağın muaccel olduğu tarihtir ve zamanaşımının kesilmesi ile durmasına ilişkin 132. ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemeler de burada uygulama alanı bulmaktadır. 08.12.1993 tarihi ve sonrasına ilişkin prim ve gecikme zammı borcu yönünden ise, 6183 sayılı Kanunun “Tahsil zamanaşımı” başlığını taşıyan 102. ve ardından gelen maddeleri uygulanacaktır. Anılan madde hükmüne göre zamanaşımı süresi beş yıl olup, zamanaşımı süresinin başlangıcı da, alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını izleyen yıl başı olarak belirlenmiştir. 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı Kanun ile bu konuda yeniden bir düzenleme yapılarak 506 sayılı Kanunun 80. maddesinin beşinci fıkrasında değişiklik yapılıp, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanunun 51. maddesiyle birlikte 102. maddesinin de uygulanmayacağı hükme bağlanarak 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki duruma dönülmüştür.
Eldeki davada, öncelikle, dosya arasındaki Kurum ünite cevabi yazısına göre, sehven icra takibine geçildiğinin belirtilmiş olması karşısında Kurumca davacıya gönderilen ödeme emirlerinin, iptal edilip edilmediği hususunun sorulması ile iptal edilmiş ise davanın konusuz kalacağı hususunun dikkate alınmaması, diğer taraftan yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, 06.07.2004 tarihinden sonra ödenmesi gereken ve tahakkuk eden prim borçları bakımından 01.10.2008 tarihine kadar olan prim ve diğer borçlar yönünden 10 yıllık zamanaşımının henüz dolmadığı, davacıya gönderilen ödeme emirlerinin bir kısmında zamanaşımına uğramayan dönemlerin de mevcut olduğu ve bu dönemlerin mahkemece dikkate alınmadığı anlaşılmakla, mahkemece, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.