Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili ile dahili davalı Çukurova Belediye Başkanlığı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Dava, tapu iptali ve Hazine adına tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, Hazine adına kayıtlı Şambayadı Köyü 904 parsel sayılı taşınmazın kamunun ortak alanında kullanılmak şartıyla 3194 sayılı Yasanın 11. maddesine istinaden Seyhan Belediyesi adına terk edildiğini, ancak imar planında değişiklik yapılarak 38 nolu imar uygulaması ile usulsüz olarak ihdasen Seyhan Belediyesi adına tescil edilmesi sebebi ile Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/345 Esas sayılı dosyasından açılan tapu iptal ve tescil davasının kabul edildiğini, anılan dava dosyası derdest ise de davanın kabul edilmesinin doğru olduğunun Yargıtay ilamında belirtilmesi nedeniyle kazanılmış hak oluştuğunu, çekişme konusu yerde Seyhan Belediyesinin yapmış olduğu imar düzenlemesinden sonra Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığının yaptığı imar uygulamasının da idari yargıda iptal edildiğini ileri sürerek, 4732 ada 8 parsel sayılı sayılı taşınmazın 13.739 m2"lik bölümünün tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, yargılama sırasında Seyhan Belediyesinin taraf sıfatının kalmadığı gerekçesi ile anılan belediye yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer davalı yönünden davacının iddiasının sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ne var ki, eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıtlardan, dava dilekçesine dayanak yapılan Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/345 Esas, 2007/400 Karar sayılı dosyasının Dairenin 2009/6802 Esas, 2012/8053 Karar sayılı ilamı ile bozulması üzerine aynı mahkemenin 2010/64 Esas sırasına kaydedildiği, bu davada Hazine vekilinin; 904 parsel sayılı taşınmazın 207.492 m² lik kısmının kamu alanı olarak kullanılmak üzere Seyhan Belediyesi lehine terkin edildiğini, ancak belediyenin kamu alanı olarak kullanılmak üzere ayrılan bu yeri imar uygulamasına tabi tutarak imar parsellerine ayırmak suretiyle özel mülkiyet haline dönüştürdüğünü, bu işlemin yolsuz tescil niteliğinde olduğunu ileri sürerek tapu iptal ve tescil istediği ve bozma üzerine davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun ""Davaların Birleştirilmesi"" başlıklı 166/1. maddesi ile; (1086 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 45. maddesi) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davaların aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebileceği, birleştirme kararını ikinci davanın açıldığı mahkemenin vereceği ve bu kararın diğer mahkemeyi bağlayacağı düzenlenmiştir.
Somut olaya gelince, Dairenin bozması üzerine Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/400 Esas sırasına kaydedilen dava dosyası ile eldeki dava arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca; fiili ve hukuki irtibat sebebi ile eldeki dava ile Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/400 Esas sayılı dosyalarının birleştirilerek görülmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken değinilen husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacı vekili ile dahili davalı Çukurova Belediye Başkanlığı vekilinin belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.