Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3287
Karar No: 2019/11698
Karar Tarihi: 28.11.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/3287 Esas 2019/11698 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2018/3287 E.  ,  2019/11698 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar ... San A.Ş. ve ... Lastikçilik San. ve Tic. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, ... ile diğer davalı şirketler arasında görülen ... 1. İş Mahkemesi’nin 2002/490 E. ve ... 2. İş Mahkemesi’nin 2008/639 E. Sayılı davalarda ..."ya avukatlık hizmeti verdiğini, davalar sonuçlanmak üzere iken davalı şirket ile ..."nın anlaştığını, mahkemeye sunulan sulh protokolünde belirlenen tutar üzerinden hesaplanan avukatlık ücret alacağının tahsili için ... 2. İcra Müdürlüğü"nde 2012/3270 sayılı takibi başlattığını, ödeme emrini tebellüğ eden davalı şirketlerin vekili tarafından 14/08/2012 tarihinde borca itiraz edildiğini belirterek davalıların haksız itirazının iptaline ve alacağın %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalılar ... San. A.Ş. ve ... Lastikçilik San ve Tic. A.Ş., davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ... 2. İcra Müdürlüğü"nde 2012/3270 sayılı takip dosyasına davalının 14/08/2012 tarihinde yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 20.000,00-TL üzerinden devamına, takip tarihi itibariyle temerrüt olgusu gerçekleşmediği ve alacak likit olmadığından fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davalılar ... San. A.Ş. ve ... Lastikçilik San ve Tic. A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı, eldeki dava ile müvekkili olarak ... adına davalılar ... San. A.Ş. ve ... Lastikçilik San ve Tic. A.Ş. aleyhine iş mahkemesinde dava açtığını, ancak tarafların anlaştıklarını ve dava dışı müvekkili ... ile davalılar ... San. A.Ş. ve ... Lastikçilik San ve Tic. A.Ş.’nin sulh protokolü sunarak davayı sona erdirdiğini, vekalet ücretinin tahsili için başlattığı icra takibine davalılar ... San. A.Ş. ve ... Lastikçilik San ve Tic. A.Ş.’nin itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini ve takibin devamını istemiştir. Mahkemece, “davacı ... ... Barosuna kayıtlı avukat olarak dava dışı ..."nın vekili olarak dava ve takip ettiği, ... 1. İş Mahkemesi"nin 2002/490 E. Sayılı dosyasında iş kazasına bağlı maluliyet nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 5.000,00-TL maddi tazminat istemini havi ve bu dava ile birleştirilen aynı olaya ilişkin ... 2. İş Mahkemesi"nin 2008/639 Esas sayılı dosyasında 3.000 TL manevi tazminatın tazminini talep ettiği, davacının müvekkili ..."nın karşı taraf davalı arasında düzenlenen 30/12/2009 tarihli sulh ve ibra protokolü başlıklı belge üzerine davanın feragatla sonuçlandığı, 30/12/2009 tarihli protokolde ..."ya 100.000,00-TL’nin taksitler halinde ödenmesi kararlaştırıldığı, iş mahkemesi kararının 24/06/2012 tarihinde kesinleştiği, sözü edilen paranın ödenmiş olduğu, Avukatlık Kanunun 164. maddesinde taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmadığı hallerde değeri para ile ölçülebilen işlerde asgari ücret tarifesi altında olmamak kaydı ile davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilamın kesinleştiği tarihteki dava değerinin %10 - %20"si arasında bir miktar olacağı, 165. maddesinde ise sulh ile sonuçlanan işlerde her iki taraf avukatlık ücretinin ödenmesinden avukata karşı sorumlu olduğu, belirtildiği, Yargıtay HGK nunu 16/02/1994 tarih ve 993/13-810 E. 1994/60 K. Sayılı içtihadı gereğince dava sulh ile sonuçlandığında avukat müvekkilinden aradaki ücret sözleşmesinde kararlaştırılan miktarı isteyebileceği gibi , davada sulh olunan miktara göre karşı tarafa yükletilen vekalet ücretini de isteyebileceği ,açıklandığı, ... ile davalının 100.000,00-TL üzerinden anlaştıkları, bilirkişi heyetince feragatla sonuçlanan davanın karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre hesapladığı 9.700,00-TL miktarı davacının maddi tazminat olarak talep edebileceği, dolayısıyla maddi tazminat davası nedeniyle davacının müteselsil sorumluluk çerçevesinde davalıdan isteyebileceği maddi tazminat miktarı 19.700,00-TL olarak hesaplandığı, 2002/490 E. Sayılı dava ile birleşen manevi tazminat davasından davacı feragat ettiği, davacının 2002/8639 Esas sayılı manevi tazminat davası nedeniyle müvekkilinden asgari ücrete göre 1.000,00-TL vekalet ücreti isteyebileceği hesaplandığından, davacının Avukatlık Kanunu gereğince alacak miktarının 20.000,00-TL olduğu anlaşıldığından davalının itirazı yerinde olmadığından” davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki; kural olarak sonradan yürürlüğe giren yasa hükümlerinin ve İçtihadı Birleştirme Kararlarının kazanılmış hak (usulü müktesep hak) ilkesinin 28.06.1960 tarihli, 21/9 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince istisnai niteliği gereği kesin hüküm halini almamış eldeki davalarda da gözetilmesi ve uygulanması gerekeceği tartışmasızdır.
    Yargıtay İçtihatı Birleştirme Büyük Genel Kurulu tarafından 05.10.2018 tarihinde 2017/6 esas, 2018/9 karar sayılı ilamla " İçtihadı birleştirmenin konusu, Avukatlık Kanunu’nun 165. maddesinde yer alan ücret dolasıyla müteselsil sorumluluk hallerinden olan sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşma ile sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde karşı tarafın avukatı lehine her iki tarafın müteselsil olarak ödenmesinden sorumlu olacağı avukatlık ücreti kapsamına avukat ile iş sahibi arasında yapılan ücret sözleşmesine göre avukata ödenmesi gereken akdi vekalet ücretinin girip girmediği hususudur.... Avukatlık bir kamu hizmeti olmakla birlikte ücret karşılığında müvekkiline hukuksal yardım hizmeti sunan avukat ile iş sahibi/müvekkili arasındaki ilişki bir özel hukuk ilişkisidir...Özel hukukta, bir borç ilişkisinden ... alacak hakkı da nisbi hak niteliğindedir. Böyle olunca alacak hakkı ancak o borç ilişkisi nedeniyle borçlu olan kişi ya da kişilere karşı ileri sürülebilir, yargısal kararlarda ve doktrinde borç ilişkilerinin nisbiliği ilkesi denilen bu ilke uyarınca sözleşmeler kural olarak yalnızca sözleşmenin tarafları bakımından hüküm ve sonuç doğururlar.... Akdi vekalet ücretinin iş sahibi ile hasmın müteselsil sorumluluğu kapsamında bulunduğunun kabul edilmesi hukuk güvenliği ilkesini zedeleyecektir. Ayrıca vekalet ücreti avukatın yaptığı hukuki yardımın karşılığı olan bir meblağ veya değeri ifade ettiği halde avukattan hiçbir hukuki yardım almayan hasmın, karşı yanın yaptığı sözleşmeden ... vekalet ücreti nedeniyle onun avukatı lehine müteselsilen sorumlu tutulması, avukatlık ücretinin mahiyet ve amacına da uygun değildir. Tarafların aralarındaki dava ve uyuşmazlığı sulh ile sonuçlandırmaları her şeyden önce dava açılmakla bozulan toplumsal barış ve huzurun yeniden tesis edilmesini sağladığı gibi tarafların bir an önce hak ve alacaklarına kavuşmasını da temin etmektedir. Nitekim 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK"nın 140/2. maddesinde hakimin tarafları sulhe davet edeceği düzenlenerek sulh teşvik edilmiştir. Böyle olunca, usul hukuku bakımından bu kadar önemli bir müessesenin önüne sözleşmenin tarafı olmayan kişinin akdi vekalet ücretinden sorumlu tutulması şeklindeki bir engelin konulması da doğru olmayacaktır....Hal böyle olunca, Avukatlık Kanunu"nun 165. maddesinde düzenlenen "ücret dolasıyla müteselsil sorumluluk" hallerinden olan "sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde" karşı tarafın avukatı lehine her iki tarafın müteselsil olarak ödenmesinden sorumlu olacağı avukatlık ücreti kapsamına avukat ile iş sahibi arasında yapılan ücret sözleşmesine göre avukata ödenmesi gereken "akdi vekalet ücretinin" dahil olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır." şeklinde karar verilmiş olup, somut olaya ilişkin çıkan bu içtihadı birleştirme kararına göre, davalı şirketlerin davacının hak ettiği akdi vekalet ücretinden sorumlu olmayacağının kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, yukarıda anlatılan İçtihadı Birleştirme Kararına göre değerlendirme yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Kabule göre de, davanın ihbarına karar verilen ...’nın ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2012/3270 Esas sayılı dosyasında taraf olduğu ve takibe itiraz etmediğinden takibin kendisi açısından kesinleştiği gözetildiğinde dahili davalı olarak itirazın iptali davasına dahil edilmesi ve karar başlığında davalı olarak gösterilmesi usul ve yasaya aykırı olmakla birlikte bu husus yukarıda açıklanan bozma nedeni değerlendirilerek eleştiri konusu yapılmıştır.
    2-Bozma nedenine göre davalılar ... San. A.Ş. ve ... Lastikçilik San Ve Tic. A.Ş.’nin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar ... San. A.Ş. ve ... Lastikçilik San ve Tic. A.Ş. lehine BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... San. A.Ş. ve ... Lastikçilik San Ve Tic. A.Ş.’nin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 341,50 TL harcın istek halinde davalı ...Ş. ve ... Lastikçilik San ve Tic. A.Ş."ye iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi