20. Hukuk Dairesi 2012/13628 E. , 2013/2617 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... Yönetimi 20.04.2012 günlü dilekçesiyle, tapuda davalı adına kayıtlı .... Köyü 468 sayılı parselin ekli krokide gösterilen 544 m2 bölümün eski tarihli haritalarda orman olarak nitelendirildiği iddiasıyla, bu bölümün tapu kaydının iptali ve davalını elatmasının önlenmesini istemiş,.... Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.04.2012 gün ve 2012/51-53 sayılı, davanın 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinde öngörülen altı aylık sürede açılan orman kadastrosuna itiraz davası olduğu, davada mahkemenin görevli olmadığı, kadastro mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev nedeniyle reddine ilişkin kararının kesinleşmesiyle, dava dosyası kadastro mahkemesine gönderilmiş, kadastro mahkemesi ise davanın askı süresinden sonra açılan tapu iptal tescil davası olduğu davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna değinerek davanın görev nedeniyle reddine karar vermiş, hüküm, davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava orman kadastrosuna itiraz ve tapu iptal tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 2011 yılında yapılıp 31.01.2012 tarihinde ilân edilmiştir.
Genel kadastro işlemi 1983 yılında yapılmış, çekişmeli.... Mevkii 471 parsel sayılı 4413 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 117 tahrir numaralı vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Mehmet Özhan adına tesbiti 11.01.1984 ilâ 09.02.1984 tarihleri arasında yapılan askı ilânı sonunda kesinleşmekle tapuya kayıt edilmiştir.
Mahkemenin gerekçeli kararı, davacı ... Yönetimine 27.09.2012 tarihinde tebliğ edilmiş; davacı ... Yönetimi, kararın kesinleşmesini beklemeden, 28.09.2012 dilekçesiyle dava dosyasının temyiz incelemesinin yapılarak, görevli mahkemenin belirlenmesini istediğine ve istem tarihinde görevsizlik kararı kesinleşmediğine göre, Orman Yönetiminin istemince yargı yerinin belirlenmesi değil, yerel mahkeme kararının temyiz incelemesinin yapılarak kararın bozulması istemi, başka deyişle temyiz dilekçesi olarak kabulü gereklidir.
Orman Yönetimi, dilekçesine eklediği, 132 numaralı Orman Kadastro Komisyonu Başkanı...., İşletme Müdür Yardımcısı .... Orman İşletme ....tarafından düzenlenen rapora atıf yaparak, bu rapor ile çekişmeli parselin 544 m2 yüzölçümündeki bölümünün eski tarihli memleket haritasında orman olarak nitelendirilen ve orman sayılan yerlerden olduğunun saptandığını ileri sürerek, parselin tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilini, davalının elatmasının önlenmesini istemiş; yörede 132 numaralı Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulamasının ilân edildiği 31.01.2012 tarihinden sonra altı aylık askı süresi içinde dava açmıştır.
3402 sayılı Kanunun 26/4. maddesi gereğince “Kadastro mahkemesinin yetkisi (görevi), her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar”. Kanunun 26/1-B maddesi gereğince kadastro mahkemesi “11 inci maddede belirtilen askı ilânı içinde açılan davalar” da görevli olup, askı süresinden sonra açılan davalarda genel mahkemeler görevlidir. 6831 sayılı Kanunun 11/1 maddesi gereği, altı aylık askı ilân süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davasında da kadastro mahkemesi görevlidir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilmelidir.
Çekişmeli parselin genel arazi kadastro tesbitinin kesinleştiği 10.02.1984 tarihinden çok sonra açılan tapu iptali ve tescili ile elatmanın önlenmesi davasında genel mahkeme görevlidir.
Orman Yönetimince orman kadastrosunun sonuçlarının askı suretiyle ilân süresi içinde, parselin tamamının orman olarak tescili istenip, çekişmeli parselin oman kadastrosunda ne gibi bir işleme tâbi tutulduğu belirlenmediğinden, davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davası olup olmadığı anlaşılamamaktır. Şöyle ki; parselin tamamının orman olarak tescili istendiğine göre, bir bölümünün bile orman kadastrosu sınırları dışında bırakılmış olması halinde dava askı süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraz olarak nitelendirilmelidir. Ancak, parselin tamamının orman olarak sınırlandırıldığı saptanırsa, Orman Yönetiminin, çekişmeli parselin tamamının orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemi, orman kadastrosuna itiraz davası olarak nitelendirilemez.
O halde, mahkemece; eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, çekişmeli parselin komşuları ve tarafların diğer delilleri sorulup ilgili yerlerden getirtilmeli, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ( Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli parsel ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle parselin öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; var ise parselin üzerindeki ağaçların cinsi, sayısı, kapalılık ve hakim ağaç türü belirlenmeli, parselin orman için açıklığı olup olmadığı üzerinde durulmalı, keşifte, hâkim gözetiminde, dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli,
Oluşacak sonuca göre, çekişmeli parselin tamamı ya da bir kısmının orman sınırları dışında bırakıldığı belirlendiği takdirde, bu bölümlere ilişkin davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davası olduğu düşünülerek, bu bölümlerle ilgili davada esasa ilişkin hüküm kurulmalı, askı süresinden sonra açılan tapu iptali ve tescili ile elatmanın önlenmesi davasında ise, görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilerek davanın görev nedeniyle reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırkıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 12.03.2013 günü oy birliği ile karar verildi.