Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/29398
Karar No: 2015/29976
Karar Tarihi: 26.10.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/29398 Esas 2015/29976 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/29398 E.  ,  2015/29976 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, ücret alacağı ve asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, görevsizlik kararı verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ...."un asıl işveren diğer davalı .... isimli şirketin alt işveren olduğu iş yerinde 01/09/2007 tarihinden 01/05/2012 tarihine kadar aylık net 1.900,00 TL maaşla işçi olarak çalıştığını, haklı bir neden olmaksızın işten çıkarıldığını iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, bir kısım aylık ücret alacakları ile AGİ alacaklarının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalılar Cevaplarının Özeti:
    Davalı .... vekili; şirketler arasındaki ilişkinin asıl-alt işveren ilişkisi olmadığını, şirketin taşıma işini ihale ile alt işveren .... isimli şirkete verdiğini, davacının şirket işçisi olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ... şirket vekili isei; davacı ile müvekkil şirket arasında hizmet ilişkisinin bulunmadığını, ilişkinin araç kiralama işi olup şoförlü araç kiralandığı savunarak görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece taraflar arasındaki ilişkinin hizmet akdinden doğmayıp, ticari bir sözleşmeden kaynaklandığı, davacının iş kanununa göre işçi değil, tacir konumunda olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    Uyuşmazlık taraflar arasında iş ilişkisi olup olmadığı ve bu kapsamda iş mahkemesinin görevli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    4857 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasına göre, iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Ücret, iş görme ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici öğeleridir.
    İş sözleşmesini belirleyen ölçüt hukuki-kişisel bağımlılıktır. Gerçek anlamda hukuki bağımlılık işçinin işin yürütümüne ve işyerindeki talimatlara uyma yükümlülüğünü içerir. İş sözleşmesinde bağımlılık unsurunun içeriğini işverenin talimatlarına göre hareket etmek ve iş sürecinin ve sonuçlarının işveren tarafından denetlenmesi oluşturmaktadır. Bağımlılık iş sözleşmesini karakterize eden unsur olup, genel anlamıyla bağımlılık, hukuki bağımlılık olarak anlaşılmakta olup, işçinin belirli veya belirsiz bir süre için işverenin talimatına göre ve onun denetimine bağlı olarak çalışmasını ifade eder.
    İş sözleşmesinde bağımlılık unsurunun içeriğini; işverenin talimatlarına göre hareket etmek ve iş sürecinin ve sonuçlarının işveren tarafından denetlenmesi oluşturmaktadır.
    *İşin işverene ait işyerinde görülmesi,
    *Malzemenin işveren tarafından sağlanması,
    *İş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması,
    *İşin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi,
    *Bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi,
    *Ücretin ödenme şekli, kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır.
    Sayılan bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin bir ölçü teşkil etmez. İşçinin, işverenin belirlediği koşullarda çalışırken, kendi yaratıcı gücünü kullanması, işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi bu bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz.
    Yukarda sayılan ölçütler yanında, özellikle bağımsız çalışanı, işçiden ayıran ilk kriter, çalışan kişinin yaptığı işin yönetimi ve gerçek denetiminin kime ait olduğudur. Çalışan kişi işin yürütümünü kendi organize etse de, üzerinde iş sahibinin belirli ölçüde kontrol ve denetimi söz konusuysa, iş sahibine bilgi ve hesap verme yükümlülüğü varsa, doğrudan iş sahibinin otoritesi altında olmasa da bağımlı çalışan olduğu kabul edilebilir. Bu bağlamda çalışanın işini kaybetme riski olmaksızın verilen görevi reddetme hakkına sahip olması (ki bu iş görme borcunun bir ifadesidir) önemli bir olgudur. Böyle bir durumda çalışan kişinin bağımsız çalışan olduğu kabul edilmelidir.
    Çalışanın münhasıran aynı iş sahibi için çalışması da, yeterli olmasa da aralarında bağımlılık ilişkisi bulunduğuna kanıt oluşturabilir.
    Dikkate alınabilecek diğer bir ölçütte münhasıran bir iş sahibi için çalışan kişinin, ücreti kendisi tarafından ödenen yardımcı eleman çalıştırıp çalıştırmadığı, işin görülmesinde ondan yaralanıp yararlanmadığıdır. Bu durumun varlığı çalışma ilişkisinin bağımsız olduğunu gösterir.
    Diğer taraftan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 19 ve 6100 sayılı HMK.’un 33. maddeleri uyarınca yargıç tarafların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir. Yargıç aradaki sözleşmesel ilişkiyi yorumlar, sözleşme türünü ve içeriğini kendisi belirler. Tarafların gerçek ve ortak iradelerini esas alır. Bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin iş, vekalet, eser veya ortaklık sözleşmesi olduğunu nitelendirilmesi yargıca aittir.
    Somut uyuşmazlıkta davacı, davalı işyerinde 01/09/2007-01/05/2012 tarihleri arasında personel taşıma işinde aracı ile çalışmış ve 2010 yılından itibaren bu çalışma davacının kendi adına işlettiği ticari işletmesi adına fatura karşılığında yapılmıştır.
    Dosyada yer alan bilgi – belgeler ve tanık beyanına göre davacının tüm çalışma döneminde aracı ile münhasıran davalı şirketlerin personel taşıma işini yaptığı, bu süre boyunca davalıların talimatlarıyla hareket ettiği, bağımlılık ilişkisi dikkate alındığında davacının davalıların emrinde hukuki ve kişisel olarak bağımlı bir şekilde iş ilişkisi kapsamında çalıştığı anlaşılmaktadır.
    Taraflar arasında araçlı şoför temini yönünden sözleşme yapılmış ve araç sahibi işverenin talimatı ile şoförlük hizmetini yerine getiriyor ise burada karma bir sözleşme vardır. Aracın kiralanması ve araç sahibinin kendine ait araçla iş görme edimini yerine getirmesi için yapılan kira ve iş sözleşmeleridir. Bağımlılık unsuru nedeni ile araç sahibi şoför ile aracı kiralayan işveren arasında iş ilişkisi bulunmaktadır. Araç sahibinin iş görme edimi nedeni ile çıkacak uyuşmazlığın iş mahkemesinde görülmesi gerekir. İşin esasına girilerek karar verilmelidir. Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi hatalıdır.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi