15. Ceza Dairesi 2015/14528 E. , 2016/722 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 15 - 2015/231811
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/01/2015
NUMARASI : 2014/175, 2015/10
SANIK : G.. Y..
KATILAN : G.. A..
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan G.. A.."nın, Karadeniz Ereğlisi, Kışla Mahallesi, 333 ada 24 parselde bulunan hisseli taşınmazını satmak istediği ve bu düşüncesini tanık Bilal Çınar"a söylediği, bunun üzerine tanık Bilal"in de katılanı emlakçılık yapan sanıklar Rıdvan Günbay ve G.. Y.."a yönlendirdiği, temyiz dışı sanık Rıdvan"ın da Kışla Mahallesi 59 pafta 376 ada 8 nolu parseldeki taşınmaz üzerinde bulunan giriş katındaki daireyi satmak istediği taşınmazla takas edebileceklerini söylediği, sanıkların gösterdiği daireyi beğenen katılanın takas teklifini kabul ettiği, daha sonra sanık Rıdvan ile 25.12.2006 tarihli takas sözleşmesini imzaladığı, bu sözleşmeye sanık Gökhan"ın da şahit olarak imza attığı, akabinde sanıklar Rıdvan ve Gökhan"ın diğer sanık Remzi Aydoğan vasıtasıyla Kışla Mahallesi 376 ada 9 parsel sayılı yerde boş olarak bulunan arsa payını katılana 10.500 TL"ye devrettikleri, katılanın da kendisine devredilen yerin daha önceden yaptıkları sözleşmede belirtilen 8 nolu parseldeki daire olduğunu düşünerek tapudaki devir işlemini imzaladığı, daha sonra katılanın 8 nolu parseldeki dairenin anahtarını alıp evde oturmaya başladığı, aradan yaklaşık bir yıl geçtikten sonra tanık Cihan Önçırak"ın katılanı arayarak söz konusu daireyi sahibi olan Nilgün Tükenmez"den satın aldığını ve boşaltması gerektiğini söylemesi üzerine dolandırıldığını anladığının iddia edildiği olayda; sanık savunması, katılan ile tanık ifadesi, satış sözleşmesi, tapu senetleri ve dosya kapsamına göre suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla sanığın suça katılım durumu da nazara alınarak ceza miktarının bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde aşağıda belirtilen bozma nedeni dışında bir isabetsizlik bulunmamış, mahkemece usül ve yasaya uygun olarak hüküm kurulması karşısında, bu hususta bozma isteyen tebliğnamedeki düşüncelere kısmen iştirak edilmemiş ve 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin ve sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13.maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyet kararı verilmesi halinde, kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasına "katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3.000 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesi" fıkrasının eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.