10. Hukuk Dairesi 2015/1516 E. , 2015/2930 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 5510 sayılı Yasanın 28. maddesi uyarınca, yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre; davacı avukatının tüm, davalı Kurum avukatının, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)Yaşlılık sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartlarını düzenleyen 5510 sayılı Yasanın 28.maddesi incelendiğinde; Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca çalışma gücündeki kayıp oranının;
a) % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 16 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4320 gün,
b) % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 18 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4680 gün, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla ikinci fıkranın (a) bendindeki yaş şartları aranmaksızın yaşlılık aylığına hak kazanırlar..”düzenlemesinin yer aldığı görülmektedir .
Somut olay, incelendiğinde; davacının 18.09.1989 tarihinde başlayan 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalılığının devam ettiği, doğuştan "hemiparazi"rahatsızlığının bulunduğu, 29.12.2008 itibariyle 5510 sayılı Yasanın 28.maddesi kapsamında yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istediği, davanın yasal dayanağının 5510 sayılı Yasa"nın açıklanan 28"inci maddesi olmasına rağmen, mahkemece 5510 sayılı Yasa"nın maluliyet aylığı hükümlerini düzenleyen 25. maddesi gereğince davacının malul sayılması gerekeceğinden bahisle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Ne var ki, bu aykırılığın düzeltilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hükmün gerekçe kısmında yer alan, "... Başkanlığının raporuna, davacı ve davalı kurum tarafından itiraz edilmemiş olup, raporun davalı kurumu bağlayacağı ilkesinden hareketle 5510 Sayılı Yasanın 25.maddesi gereğince davacının malul sayılması gerekeceğinden davacıya rapor tarihini takip eden aybaşı 01.05.2013 tarihinden itibaren maluliyet yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." ibaresinin; silinerek, yerine, "Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre 18.09.1989-31.12.2008 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamındaki (5510 sayılı Yasanın 4-b) sigortalılığı üzerinden tahsis talep tarihinde prim borcu buulunmayan davacı hakkında alınan ve kurumca bağlayıcı olan ... Başkanlığı .... İl Müdürlüğü ... Merkezinin 03.04.2013 tarih 6469 sayılı çalışma gücü kaybı oranı tespitine ilişkin sağlık kurulu kararında 5510 sayılı Kanunun 28.maddesi ve çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliğinin 16.maddesi gereğince özür oranının %60 olduğunun belirtilmesi karşısında davacıya rapor tarihini takip eden 01.05.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekmiştir." ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.