Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13546
Karar No: 2014/18416
Karar Tarihi: 23.09.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/13546 Esas 2014/18416 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, eşinden ölüm aylığı alırken aynı zamanda Bağ-Kur sigortalısı olan babasından dolayı da ölüm aylığı bağlanmasını istemiş ancak mahkeme isteği reddetmiştir. Davacı vekilinin temyiz başvurusu reddedilmiştir. Kararda, ölüm aylıklarına hak kazanma şartları sigortalının ölüm tarihinde yürürlükte bulunan yasa hükümlerine göre belirlenir denilmiştir. Davacının eşi 27/11/1989'da vefat ettiğinden dul aylığı evlenmemek kaydıyla talep üzerine takip eden aybaşında hakedileceği belirtilmiştir. Babasından dolayı yetim aylığının hak edebilmesi için ise ölüm tarihi olan 27/11/1989'da yürürlükte bulunan 46. madde hükümlerinin incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu maddeye göre dul olmak ve geçimini sağlayacak aylık geliri olmaması gerekmektedir. Yasanın 2. fıkrasında sigortalının kız çocuklarına bağlanan aylıkların evlenme veya çalışmaya başlama durumunda kesileceği ancak evlilik son bulduğunda yeni aylık bağlanabileceği belirtilmiştir. Ancak bu durumun yürürlük tarihi itibariyle söz konusu olmadığı ve davacının diğer gelir kay
21. Hukuk Dairesi         2014/13546 E.  ,  2014/18416 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, eşinden olayı ölüm aylığı almakta iken yine Bağ-Kur sigortalısı olan babasından dolayı da ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
    23/09/2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY
    Ölüm aylıklarına hak kazanılma şartları sigortalının ölüm tarihinde (hakkı doğuran olay) yürürlükte bulunan Yasa hükümlerine göre belirlenir.
    Somut olaydaki uyuşmazlığın yasal dayanağı babanın ölüm tarihi olan 07/02/1983"te yürürlükte bulunan 02/09/1971 tarihli 1479 sayılı yasanın 46. maddesidir. Bu yasanın 2. ve 3. fıkralarının etkisi 24/08/2000 tarihli 619 sayılı kanun hükmündeki kararnamenin yürürlük tarihine kadar devam edecektir.
    02/09/1971 tarihli 1479 sayılı yasanın 46. maddesinin 2. fıkrasında ""Sigortalının kız cocukları evlenirse bağlanan aylık kesilir. Aylığın kesilmesine yol açan evlenmenin son bulması halinde, dul kaldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren geçimini sağlayacak başka bir geliri olmamak kaydı ile yeniden aylık bağlanır "" hükmü yer almaktadır.
    619 sayılı kanun hükmünde kararname ile yasanın bu şekli “sigortalının kız coçuklarına bağlanan aylıklar, bu kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmaya başladığı veya evlendikleri tarihi takip eden aylık ödeme tarihinden itibaren kesilir. Aylığın kesilmesine yol açan nedenlerin ortadan kalması halinde bu kanunu 45. maddesinin 2. fıkrasının (c)bendi saklı kalmak şartıyla, bu tarihi takip eden aylık ödeme tarihinden başlanarak yeniden aylık bağlanır. Ancak evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kız çocuklarına bu aylıklardan da fazla olanı ödenir ” hükmü yer almaktadır. Ancak bu fıkranın yürürlük tarihi itibari ile somut olayımızla ve de ölen babasının ölüm tarihinin 07/02/1983 olması nedeniyle uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
    Davacının eşi 27/11/1989"da vefat ettiğinden dul aylığı evlenmemek kaydı ile talep üzerine takip eden aybaşında hakedilecektir. Bunu haketmek için başka bir şarta ihtiyaç yoktur. Diğer yandan ölen babasından dolayı yetim aylığının 2. aylık olarak hak edebilmesi için ölüm tarihi olan 27/11/1989"da yürürlükte bulunan 46. madde hükümlerinin incelenmesinde şartların, dul olmak ve geçimini sağlayacak aylık gelirinin bulunmaması gerektiği görülmektedir. Bu tarihte geçimin sağlanması için ne kadar parasal kaynak ve imkanın var olması gerektiği hususunun öncelikle, araştırılması ve tartışılması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla dul aylığının miktarı haksahibine geçimini sağlamaya yeterli bir miktarda bulunup bulunmadığı hususu gözden geçirilmeli bir başka gelir kaynaklarının varlığının da araştırılmasına ve tümünün tartışılmasına gerek bulunmaktadır.
    Bu varlık kaynaklarının aylık bağlama tarihinde, geçimi için yeterli olmadığı kanaatine varlığında da II. aylığın bağlaması gerektiğine karar verilmelidir.
    Oysa yerel mahkemece yasanın 12/09/1971 tarihindeki şekli değil 619 sayılı Kanun hükmünde kararname ile yürürlüğe giren şekli ve bunun Anayasa Mahkemesince iptalinden sonra devamında benzer hükümleri taşıyan 4956 sayılı Yasa ile 46 maddede meydana gelen değişik şekli ele alınarak somut olay çözülmeye çalışılmıştır. Diğer yandan “aynı sigortalılıktan dolayı çifte aylığa hak kazanılamaz” görüşlerine de katılamamaktayım. Çünkü şartları oluşmak kaydıyla aynı Sosyal Güvenlik Kurumu kaynaklı 2 aylık sigortalıda birleşebilir.(506/68. V. ve geçici 91. maddesi gereğince bağlanacak aylıklar) Ancak 5510 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra tüm Sosyal Güvenlik Kurumları tek çatı altında
    birleştirildikten sonra, aynı sigortalı için aylık-gelir kıyası yapılarak bazen çift bazen yüksek olan tek aylığa geçilebilir. Bunun sebebi ise tamamen çatının tekleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu olgu da 01/10/2008"den sonra işe başlayan sigortalılar ile her iki ölüm tarihinin (baba, eş ) yukarıdaki anılan tarihten sonra gerçekleşmiş olması halinde düşünülebilecek ihtimallerdir. Somut olayla yine ilgisi yoktur.
    Anlatılan bu nedenler tüm dosya kapsamı ile yerel mahkeme kararının eksik araştırma ve farklı yasa maddesine dayalı red kararının bozulması yerine onanması şeklinde hüküm kuran yüksek dairenin çoğunluk görüşüne katılamamaktayım.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi