22. Hukuk Dairesi 2016/17356 E. , 2016/21081 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı, ücret alacağı, asgari geçim indirimi, yıllık izin, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 22.03.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi ve eksikliğin giderilmesi için mahkemesine geri çevrilerek, eksiklik giderildikten sonra dosya yeniden Dairemize gelmekle, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin hırsızlık yaptığı isnadıyla işverence haksız feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, aylık ücret, asgari geçim indirimi, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının kasaya teslim etmesi gereken para ve adisyon fişlerini gizlice cebine koyarak haksız kazanç elde ettiğini ve işverenin güvenini kötüye kullandığını, bu eylem neticesinde davacıdan savunma istendiğini, davacının ise, 13.01.2012 tarihli istifa dilekçesini sunarak işyerinden kendi isteğiyle ayrıldığını, dava konusu alacak taleplerinin haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının suç isnadı karşısında kalması sebebiyle iş sözleşmesini feshettiği, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmemesi yönüyle de feshin haklı sebebe dayandığı gerekçesiyle, ihbar tazminatı talebi reddedilmiş, kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacakları hüküm altına alınmıştır.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının kıdem tazminatı alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık vardır.
Somut olayda, mahkemece, karar gerekçesinde, davacının suç isnadı karşısında kalması sebebiyle iş sözleşmesini feshettiği kabul edilmiştir. Ancak karar gerekçesinin devamında, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmemesi yönüyle feshin haklı görüldüğü açıklanmış ve kıdem tazminatına hükmedilmiştir. Öncelikle, çelişkili gerekçeye yer verilmesi hatalıdır. Diğer taraftan, davacının fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesini haklı olarak feshettiği yönünde bir iddiası dahi yoktur.
Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde, davalı işverence, davacının kasaya teslim etmesi gereken para ve adisyon fişlerini gizlice cebine koyarak haksız kazanç sağladığı ve işverenin güvenini kötüye kullandığı iddia edilerek, davacı işçiye karşı suç isnadında bulunulduğu, davacının ise bu suçlama karşısında, iş sözleşmesini feshettiği anlaşılmaktadır. Bu halde, işçinin iş sözleşmesini feshinin haklı olup olmadığı meselesinin çözümü için, suçlamanın haklı olup olmadığının belirlenmesi gereklidir. Davacı, iddia edilen eylem sebebiyle, ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarihli, ... esas ve ... karar sayılı kararıyla hizmet sebebiyle güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılmıştır. Ancak, söz konusu kararın kesinleşip kesinleşmediği hakkında dosya içeriğinde bilgi bulunmamaktadır. Anılan sebeple, ceza davasında verilen kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, kesinleşmemişse bekletici mesele yapılarak, neticeye göre bir sonuca gidilmelidir.
Kabule göre de, hükme esas alındığı belirtilen bilirkişi raporunda, kıdem tazminatı net 47.201,19 TL (Brüt 47.514,79 TL) tutarında hesaplanmıştır. Davacı da, dava ve ıslahla birlikte toplam net 47.201,19 TL kıdem tazminatı talep etmiştir. Bu halde, mahkemece, talebin dahi aşılarak, alacağın, 47.701,19 TL tutarında hüküm altına alınması hatalı olmuştur.
3-Davacının 13.01.2012 tarihine kadar çalıştığı, bu tarih itibariyle çalışmasının sona erdiği dosya içeriğine göre sabit olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda fesih tarihinin 10.02.2012 olduğu kabul edilerek hesaplama yapılması yerinde değildir.
4-Fazla çalışma süresinin hesaplanmasında, 09:00-17:00 saatleri arasında çalışılan günler bakımından, ara dinlenme süresinin bir saat düşülmesi gerekirken, yarım saat düşülmesi bir diğer hatalı yöndür.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.