14. Hukuk Dairesi 2014/9489 E. , 2014/13605 K.
"İçtihat Metni"
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.03.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... v.d. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Bir kısım davalılar, kesin hüküm nedeni ile davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu edilen taşınmazlarda ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... ve arkadaşları vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre bir kısım davalılar vekilinin 1593 ada 3167 parsel ve 19587 ada 9 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2-Dava konusu 126 ada 8 parselde 1 bağımsız bölüm numaralı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince;
5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 Sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan değişiklikle, "Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez.taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi
artırılamaz...." şeklinde düzenleme yapıldığından artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, dava konusu 126 ada 8 parselde 1 bağımsız bölüm numaralı taşınmazda borçlu (davalı) ... 1/50 oranında paydaş durumundadır. Yukarıda bahsedilen yasal değişiklikle alacaklı (davacı) tarafından, borçlu ... "ın haczedilen paylarının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale gelmiştir. Bu nedenle alacaklının (davacının) maddesi gereğince yetki alarak bu parseller yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmadığından davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Dava konusu 861 ada 538 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi üzerine;
Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile mümkündür. Kişinin, hangi yargı merciinde hakkında bir davanın bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir.
Tebligatın nasıl ve kimlere yapılacağı, adresi meçhul olanlara nasıl tebligat yapılacağı, adres araştırması ve tespiti yöntemi 7201 sayılı Tebligat Kanununda gösterilmiş, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 48. ve devamı maddelerinde de adres bilgilerinin tutulması, güncellenmesi ve kullanılması ile ilgili hükümler öngörülmüştür.
7201 sayılı Tebligat Kanununun 28. maddesi gereğince “Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır. Yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya iş yeri de bulunamayan kimsenin adresi meçhul sayılır. Adresin meçhul olması halinde keyfiyet tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tespit edilir. (Değişik ikinci cümle: 19/3/2003-4829/9 md.) Bununla beraber tebliği çıkaran merci, muhatabın adresini resmî veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine sorar ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettirir. Yabancı memleketlerde oturanlara ilanen tebligat yapılmasını icabettiren ahvalde tebliği çıkaran merci, tebliğ olunacak evrak ile ilan suretlerini yabancı memlekette bulunan kimsenin malüm adresine ayrıca iadeli taahhütlü mektupla gönderir ve posta makbuzunu dosyasına koyar.”
Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 48. maddesi de “(1) Bu Yönetmelik hükümleri uyarınca kendisine tebligat yapılamayan, tebliğ memuru tarafından adresi tespit edilemeyen, adres kayıt sisteminde de yerleşim
yeri adresi bulunmayan kişinin adresinin tespiti için tebligatı çıkaran merci tarafından adres araştırması yapılır. (2) Tebligatı çıkaran merci, muhatabın adresini öncelikle resmî veya özel kurum ve dairelerden, bunlardan sonuç alınamadığı takdirde kolluk vasıtasıyla araştırabilir ve tespit ettirebilir. Yapılan araştırmalara rağmen muhatabın adresinin tespit edilememesi halinde adres meçhul sayılır. (3) Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır. (4) İlânen tebligat, bu maddedeki usuller izlendikten sonra başvurulacak son çaredir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davalılardan ...’a dava dilekçesi ile duruşma gününü bildirir davetiyenin ve gerekçeli kararın adreslerinin tespit edilemediği belirtilerek 7201 sayılı Tebligat Kanununun 28. maddesine göre ilanen tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Ancak mahkemece anılan Yasa ve Yönetmelik hükümlerine göre muhatapların adresleri araştırılmamıştır. Adı geçen davalının varsa adresi tespit edilerek bu adrese tebligat yapılmalı, adresi bulunamadığı takdirde yukarıda belirtilen ilkelere göre muhatabın adresi ilgili resmi ve özel kurumlardan araştırılmalı, sonuç alınamadığı takdirde kolluk vasıtası ile araştırma yapılmalı, bütün bunlara rağmen adresinin bulunamaması halinde son çare olarak ilanen tebligat yapılmalıdır.
Mahkemece, adı geçen davalıya Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak tebligat yapılmaması, dolayısıyla hukuki dinlenilme hakkının ihlali doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin 1593 ada 3167 parsel ve 19587 ada 9 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarının reddine, hükmün bu parsellere ilişkin olan kısmının ONANMASINA, onanan kısım için taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın binde 11,38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 25.20 TL’nin mahsubu ile bakiyesinin temyiz edenden alınmasına, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle 126 ada 8 parselde 1 bağımsız bölüm numaralı taşınmaz ve 861 ada 538 parsel sayılı taşınmaz yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 01.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.