8. Hukuk Dairesi 2010/6588 E. , 2011/4034 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 24.06.2010 gün ve 67/32 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., 116 ada 2, 118 Ada 10, 14, 120 ada 1, 2, 3, 4, 5, 8, 10, 13, 14, 15, 16, 18, 155 Ada 3, 158 ada 3, 22, 21, 23, 119 ada 16, 21, 22, 23, 125 ada 1, 3, 4, 16, 152 ada 53, 54, 55, 56, 57, 61, 67 ve 161 ada 11 sayılı taşınmazların miras bırakanı babası...’ten kaldığını taksim yapılmadığını açıklayarak, miras payı oranında tapu kayıtlarının iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar,.., ..., ... ve ... davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır. Davalılardan ... ise 7.11.2009 tarihinde yapılan keşifte alınan imzalı beyanında davacının da hakkı bulunduğunu davayı kabul ettiğini açıklamıştır.
Mahkemece, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine; karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazlardan 119 ada 16, 22, 120 ada 1, 3, 5, 14, 16, 125 ada 1, 3, 16, 152 ada 54, 56, 61, 67, 158 ada 21 ve 23 parsel sayılı taşınmazlar kadastro çalışmaları sırasında ...e ait olduğu, 2005 yılında ölmesi üzerine mirasçılarına kaldığı gerekçesiyle 5.2.2007 tarihinde belgesizden elbirliği mülkiyeti şeklinde davalılar..., ..., ..., ..... ..., .. ve ... adlarına, diğer dava konusu taşınmazlar ise yine senetsizden miras yoluyla intikal, satın alma ve zilyetlik hukuki sebepleriyle diğer davalılar adlarına tespit edilmiş, 27.10.2008 tarihinde kesinleşen ... Kadastro Mahkemesinin 2007/207 Esas ve 2008/109 Karar sayılı hükmü ile tapuya tescil edilmişlerdir.
Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller toplanarak karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, dava konusu parseller hakkındaki ..Kadastro Mahkemesi hükmünün konusu, tarafları ve dava nedenleri aynı olup HUMK.nun 237. maddesi uyarınca taraflar yönünden kesin hüküm oluşturduğuna göre, davalılardan ... dışındaki diğer davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacının ...’e yönelik temyiz itirazlarına gelince; dava konusu taşınmazların kök miras bırakan ...’ten kaldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tarafların miras bırakanı ...’ye ait dosya arasında bulunan mirasçılık belgesine göre 7.1.1999 tarihinde öldüğü, geriye kızı davacı ..., oğlu ..., miras bırakandan sonra 4.9.2005 tarihinde ölen oğlu ...’ün eşi ... ile çocukları..., ... ......, ..., ... ve ... ‘ün mirasçı olarak kaldıkları anlaşılmaktadır. Davalı ... 7.11.2009 günlü imzalı beyanında dava konusu taşınmazların kök miras bırakan ...den kaldığını, davacının da hakkı bulunduğunu açıklayarak davayı kabul ettiğini bildirmiştir. Davalı ... 4.9.2005 tarihinde ölen eşi ...’dan dolayı davacı ile beraber kök miras bırakanın mirasçısıdır. Yani ..."ın eşi davalı ... mirasçılık sıfatını almıştır. HUMK.nun 151/son maddesi gereğince davayı kabul beyanını yöntemine uygun biçimde imzalayan davalı ...’nın kabul beyanı hüküm ifade etmektedir. Diğer bir deyişle, HUMK.nun 94 ve 95. maddesine göre; feragat ve kabul kesin hükmün hukuki neticelerine hasıl eder ve yapıldığı andan itibaren geçerlidir. Diğer yönden davayı kabul, kesin hükümden önce nazara alınması gereken bir husustur. Mahkemece, davayı kabul eden davalı ...’ün kabul beyanı göz önünde tutularak, ...’ün elbirliği mülkiyeti şeklinde adına kayıtlı bulunan taşınmazlar yönünden, kök miras bırakan Şükrü’den davalı ..."nın kocası ..."a ve ..."ın ölümü ile eşi davalı ...’ya intikal edecek payı bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yasal ve yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Davacının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan davalı ...’ya yönelik hüküm bölümünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 11.7.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.