22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/20755 Karar No: 2019/5056 Karar Tarihi: 05.03.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/20755 Esas 2019/5056 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2017/20755 E. , 2019/5056 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı, davalı işyerinde 2007-2013 yılları arasında güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, yıllık izin, fazla mesai, hafta ve genel tatil ücretlerinin ödenmediği iddiası ile bu alacakların alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanın deliller ve yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, hükmü temyiz eden davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında hafta tatili ücreti talebinin bulunup bulunmadığı hususu uyuşmazlık konusudur. Somut uyuşmazlıkta, davacının dava dilekçesinde 3.000 TL hafta tatili ücreti talebinde bulunduğu, 17/11/2015 tarihli duruşmada davacı vekilinin hafta tatili ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettiği anlaşıldığından, Mahkemece davacı vekilinin bu beyanın değerlendirilip hafta tatili talebinin reddine ve davalı lehine vekalet ücretine karar verilmesi gerekir iken aksi düşünce ile hafta tatili ücreti talebi hakkında bir karar verilmemesi hatalıdır. 3-Taraflar arasında bir diğer uyuşmazlık konusu ise fazla mesai çalışmasının bulunup bulunmadığı hususundadır. Dosya kapsamına göre davacı dahil 3 güvenlik görevlisinin birlikte 12’şer saatlik vardiyalarda değişerek çalıştıkları, bu çalışma şekline göre her bir güvenlik görevlisinin 2 hafta haftanın 5 günü, 1 hafta haftanın 4 günü çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılması gerekir iken hükme esas alınan raporda davacının tüm haftalarda haftanın 5 günü çalıştığının kabul edilmesi hatalı olmuştur. 4-Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 317/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı def"inde bulunulabileceği kabul edilmelidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na göre süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı def"inin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerekir. Süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı def"ine davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı def"i dikkate alınmaz. Somut olayda, davacının 29/09/2015 tarihinde ıslah dilekçesi sunduğu, ıslah dilekçesinin davalıya 14/10/2015 tarihinde tebliğ olduğu, davalı tarafından 20/10/2015 uyap kayıt tarihli dilekçe ile ıslaha karşı süresinde zamanaşımı def"inde bulunduğunun anlaşılmasına göre Mahkemece ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı savunması değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.