Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/12137 Esas 2014/475 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/12137
Karar No: 2014/475
Karar Tarihi: 31.01.2014

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/12137 Esas 2014/475 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2013/12137 E.  ,  2014/475 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : FETHİYE 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 18/04/2013
    NUMARASI : 2012/1223-2013/536

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

    Kullanım kadastrosu sonucunda 1751, 1753, 1755 ve 1757 parsel sayılı 682.94, 1.333.37, 2053.33 ve 2.011.38 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, sırasıyla davacı Y.. Ö.., bir kısım davalıların miras bırakanı E..T.., diğer davalılar A..B..ve O.. Ö.."ün kullanımında olduğu şerhi verilerek tarla niteliği ile davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Y.. Ö.., taşınmazların evveliyatında bir bütün olup aralarında yüzölçümleri eşit olacak şekilde paylaştıkları halde 2/B çalışmaları sırasında kendisine az yer verildiğini öne sürerek taşınmazların bir bütün halde tüm tarafların zilyet olarak yazılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi zorunludur. Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevi Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 4. maddesinde düzenlenmiştir. Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun Ek madde 4. maddesi uyarınca yapılmış kullanım kadastrosuna karşı askı ilan tarihinden sonra, tapunun beyanlar hanesinde davacının kullanıcı olduğunun gösterilmesi istemiyle 10.09.2012 tarihinde açılmıştır. Bu tür davalar, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 4. maddesinde sayılan davalardan değildir. Hal öyle olunca; mahkemece, davanın görev nedeniyle reddine ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde esastan ret kararı verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 31.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.