8. Hukuk Dairesi 2011/199 E. , 2011/4015 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
...ile Hazine ve Üçyol Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Batman 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 07.07.2010 gün ve 328/499 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan ve dava dilekçesinde mevki ve sınırları açıklanan taşınmazın kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenine dayanarak vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan Hazine vekili, dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuş; diğer davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davacı yararına kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, Fen Bilirkişisi ... tarafından dosyaya sunulan 25.05.2010 havale tarihli rapor eki krokide (A) harfi ile gösterilen 84.563 m2, yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, her ne kadar yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Kadastro Müdürlüğünün 02.11.2007 tarihli karşılık yazısında dava konusu taşınmazın tescil harici bırakılma nedeni ancak keşif esnasında belirlenebileceği bildirilmiş ancak her iki keşif sonunda düzenlenen teknik bilirkişi raporlarında taşınmazın tespit harici olup olmadığı veya hangi nedenle tespit harici olduğu bildirilmemiştir. Mahkemece taşınmazın paftası getirtilmediği gibi keşif sonucu düzenlenen teknik biilirkişi raporuna ekli kroki eklenmek suretiyle taşınmazın tapulu olup olmadığı da sorulmamıştır.
Mahkemece keşif sonucu düzenlenen teknik biilirkişi raporuna ekli kroki eklenmek suretiyle Kadstro Müdürlüğünden taşınmazın tescil harici bırakılıp, bırakılmadığı tescil harici bırakılan yer ise hangi nedenle hangi tarihte tescil harici bırakıldığı sorulmalıdır. Taşınmazın 766 sayılı Yasanın 2. maddesi uyarınca tespit dışı bırakılan yerlerden olması halinde, böyle yerlerin emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmelerinden sonra kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri hükümlerine göre kazanılmaları mümkündür.
Bir arazinin kullanım süresi ve niteliği ile üzerinde imar ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihin en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının kadastrodan sonraki geçmiş yıllara ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için tespit dışı bırakılma tarihi olan 1984 yılından sonra dava tarihine göre 20-25 yıl öncesine ait (1982-1987 yılları arası) iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları dosyada yer almalı ve bu fotoğraflar stereoskopla incelenmelidir. Ayrıca, stereoskopik çift hava fotoğrafı bir stereoskop altında incelendiğinde arazinin üç boyutlu görüleceği, taşınmazın sınırlarının belirlenebileceği ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde saptanması mümkündür. Mahkemece, uyuşmazlığın net bir biçimde çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan hava fotoğraflarından yararlanmamıştır.
Bu nedenle mahkemece yapılacak iş; ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeolezi ve fotoğrametri mühendisinden oluşacak uzman bilirkişi kurulu marifetiyle dava tarihine göre 20-25 yıl öncesine ait ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının getirtilip stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak taşınmazların niteliklerinin ve kullanım sürelerinin ne zaman kullanılmaya başladığının belirlenmesine çalışılması, komşu 85 parselin dayanağı 6.10.1932 tarih 8 sıra nolu tapu kaydı ve 86 parselin dayanağı Puçi mevki, 228 tahrir no"lu, vergi kaydının bulundukları yerlerden istenilerek keşifte uygulanarak dava konusu taşınmaz yönünü ne olarak gösterdikleri üzerinde durulmalıdır. Şahit ve bilirkişi sözleri ilmî esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmaz üzerindeki imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihi ayrı ayrı belirlendikten sonra iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirme yapılarak karar verilmelidir. Bunun yanı sıra, dava konusu taşınmaz tapuda kayıtlı ise, tescil davasının olumlu sonuçlanması halinde çifte tapu oluşabileceği gözetilerek teknik bilirkişinin taşınmaza ilişkin rapor ve krokisinin bir örneğinin yazılacak müzekkereye eklenilmesi suretiyle tapuda kayıtlı olup olmadığı Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulmalıdır. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.