10. Hukuk Dairesi 2014/20091 E. , 2015/2891 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, trafik kazası sonucu yaralanan sigortalıya yapılan tedavi gideri ve geçici iş göremezlik ödeneklerinin davalı ve sigorta şirketinden rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davanın kısmen kabulü ile, 9.327,21 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen, masrafların sarf ve tediye, ödemelerin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, davalı ..."nin bu miktarı 1.182,95 TL"sinden sınırlı sorumlu tutulmasına dair hüküm kurulmuştur.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 13.02.2011 tarih 6111 sayılı Kanunun 59 uncu maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklik ile trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı esası getirilmiştir.
6111 sayılı Kanunun, yayımı tarihinde yürürlüğe giren Geçici 1 inci maddesi ile de, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin, yine, .... tarafından karşılanacağı belirtilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1 maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” 91. maddesine göre de, “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”
Tedavi giderleri kapsamında, sigorta şirketinin, Güvence Hesabının, sürücünün ve işletenin zorunlu olarak sigorta teminatına bağlanması nedeniyle yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemenin yürürlüğe girmesi ile sona erdirilmiş bulunmaktadır.
Bu haktan, sigorta sözleşmesinin tarafı olan işleten ile sürücülerinde yararlanması gerekmekte olup, poliçe limiti kapsamında kalan tedavi giderleri nedeniyle sorumlulukları sona erecektir. Sigorta sözleşmesinin sağladığı teminattan yararlanmayanların bu haktan da yararlanamayacakları açıktır. Ancak, zorunlu sigorta teminat tutarlarını aşan tedavi giderlerinin, zarara sebep olan veya hukuken sorumlu olanlar tarafından karşılanacağı, bu kişiler yönünden poliçe limitini aşan kısım yönünden sorumluğun devam edeceği de kabul edilmelidir.
Mülga 506 sayılı Kanunun 32. maddesinde, Hastalık Sigortası başlıklı madde içeriğinde “ ….a) Sağlık yardımı yapılması, b)Protez, araç ve gereçlerin standartlara uygun olarak sağlanması, takılması , onarılması ve yenilenmesi….” Şeklinde ayrı bentler halinde düzenleme yapılmıştır. 28.08.2008 tarihli Genel Sağlık Sigortası İşlemleri Yönetmeliği 4. Maddesinde, Protez: Doğuştan ya da sonradan herhangi bir nedenle vücut organlarından bir veya bir kaçının tam veya kısmi kaybında, o organ veya organların fonksiyonlarını yerine getirmek ve/veya görsel olarak vücut bütünlüğünü sağlamaya yönelik tıbbî cihaz, olarak tanımlanmış olup bu haliyle proteze ilişkin giderlerin, 6111 sayılı Kanun’un 59. ve geçici 1. Maddeleri kapsamında olmadığı belirgindir.
O halde, davacıya, tedavi sırasında ....’den temin edilen 06.06.2006 tarihli ve 8.326,00 TL bedelli faturada yazılı bir kısım malzemelerin kullanıldığı belirgin ise de, öncelikle bu malzemelerin tedavi sırasında kullanılan tedavinin gerektirdiği tıbbi sarf malzemesi mi yoksa protez mi olduğu hususu araştırılmalı, sarf malzemesi olduğunun kabulü halinde tedavi giderlerinden sayılarak davalı şirketin sorumlu olmayacağı gözetilmeli ve şimdiki gibi karar verilmeli aksi halde Kurum’un iddia ettiği gibi yönetmelikteki tanıma uyan protez olduğunun belirlenmesi halinde ise, sağlık yardımlarının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Mülga 506 sayılı Kanunun 32. Maddesindeki düzenleme dikkate alınarak davalı ...’nin de diğer davalı ile birlikte protez bedelinden müteselsilen sorumlu olacağı nazara alınıp elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.