Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/23445 Esas 2016/675 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık

...... tarihli iddianame ile sanık hakkında açılan kamu davasında yapılan kovuşturma neticesinde; TCK"nın 157/1, 53 maddeleri tatbik olunarak verilen "2 yıl hapis ve 7.300 TL adli para cezasından" ibaret "mahkumiyet" hükmüne yönelen sanığın yasal süresinde olan temyiz itirazları incelenerek gereği düşünüldü:
1-27.11.2010 tarihli şikayetçinin imzasını havi "satış sözleşmesi" başlığındaki matbu bilgilere göre ......mükellefi olduğu yazılı olan sanığın, aşamalardaki değişmeyen anlatımlarında genel olarak; şikayetçi ve yan komşusuna "hile olmaksızın" sözleşme imzalamak suretiyle satış yaptığını, suça konu aletleri reklam-hediye amaçlı olarak vermediklerini, firmaya üye olunması halinde sonraki alışverişlerde indirimden yararlanılabileceğini söyleyerek, kandırıp sözleşme imzalatmadıklarını savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenebilmesi amacına yönelik olarak; öncelikle satış sözleşmesine konu masaj, tansiyon ve epilasyon cihazlarının nitelikleri belirlenip, suç tarihi itibariyle peşin-taksitli alım-satım (reel-rayiç) değerlerinin gerektiğinde bilirkişi dinlenerek belirlenmesi, şikayetçinin "...bu cihazları reklam amaçlı-hediye olarak verdiler... firmaya üyelik belgesini imzalarsanız, indirimlerden de yararlanırsınız..." gibi sözlerin sanık tarafından sarf edildiğine dair şikayetçinin beyanı dışında somut delillerin neler olduğunun ortaya konulması, şikayetçinin (sanıktan mal aldığı savunulan) komşusunun açık kimliğinin belirlenip iddia ve savunmalar açısından tanık sıfatıyla dinlenilmesi, .... veya şahıs olarak sanığın .......mükellefi olup olmadığının, işyeri işletme ruhsatı bulunup bulunmadığının ilgili yerlerden sorulup öğrenilmesi, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre sanığın hukuki durumun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturma-kovuşturmayla yazılı biçimde hüküm tesisi,
2-Kabule göre de;
a)27.06.2011 tarihli sorguda sanığın "...hakkımda lehe olan tüm hususlar uygulansın..." beyanı nazara alınarak, hakkında TCK"nın 51 ve 52/4. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması,
b)TCK"nın 53/1-c maddesinde belirtilen hak yoksunluğunun, sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ve 53/1-a, b, d, e bentlerindeki hak yoksunlukları bakımından, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
c)Tam gün birim sayısının "adli para cezasına" çevrilmesi aşamasında, uygulanan kanun maddesi gösterilmeyerek CMK.nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.