1. Hukuk Dairesi 2021/1586 E. , 2021/5485 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 195 ada 10 parsel sayılı taşınmazda maliki olduğu 1 no’lu bağımsız bölümü, yakın aile dostu olan davalı ...’nin “Gıda sektöründe faaliyet gösteren işletmesinin maddi sıkıntılar içine girdiğini, nakit akışına ihtiyacı olduğunu, bankalara yaptığı kredi başvurularında teminat talep edildiğini, üzerine kayıtlı bir tapuya ihtiyaç bulunduğunu” söylemesi üzerine, davalı ...’nin kredi çekerek işletmesinin borçlarını ödeyebilmesi, ticari faaliyetine devam etmesi, kredi borcunu kapatınca da iade etmesi için 15.07.2009 tarihinde satış göstermek suretiyle bedelsiz şekilde davalı ...’ye temlik ettiğini, davalının da bu taşınmazı ipotek ederek kredi kullandığını, taşınmazın iadesini istediğinde ise davalının kredi borcunun bitmediğini söyleyerek kendisini oyaladığını, taşınmazın iadesini beklerken 02.08.2016 ve 04.08.2016 tarihli ihtarnamelerden taşınmazın diğer davalı ...’e 27.07.2016 tarihinde muvazaalı olarak devredildiğini öğrendiğini, davalı ...’e yapılan satışın hileyle gerçekleştiğini, gerçek bir satış olmadığını, taşınmazda halen kayınvalidesinin oturduğunu, hile ve gabin koşullarının oluştuğunu, davalı ...’nin eşinin yanında uzun yıllar işçi olarak çalışan ve alım gücü bulunmayan davalı ...’ün de iyiniyetli olmadığını, davalıların birlikte hareket ettiklerini ileri sürerek dava konusu 195 ada 10 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1 no’lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tescilini, aksi halde değerinin davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı ..., satışın iradi olduğunu, iddianın aksine davacının o dönemde ekonomik sıkıntı yaşaması nedeniyle taşınmazı hür iradesiyle ve bedeli mukabilinde kendisine sattığını, banka kredisiyle taşınmazı satın aldığını ve kredi miktarını satış esnasında davacıya ödediğini, davacı ile arkadaş oldukları için taşınmazı bir süre kullanmalarına izin verdiğini ancak taşınmaz boşaltılmadığı gibi kira da ödenmediği için 117.000 TL bedelle diğer davalı ...’e sattığını, taşınmazın kredi borcunun 21.11.2013 tarihinde kapatıldığını, inanç sözleşmesinin yazılı delille ispatı gerektiğini, hile ve gabin yönünden hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı..., taşınmazı satın aldıktan sonra ihtarname keşide ettiğini ve el atmanın önlenmesi-ecrimisil davası açtığını, alım gücü bulunduğunu, bir dönem davalı ...’nin iş yerinde çalıştığını, dava konusu taşınmazı birikimleriyle yatırım amaçlı olarak 117.000 TL bedelle satın aldığını, satış bedelinin 7.000 TL’sini peşin, 45.000 TL’ sini 12.07.2016 tarihinde, 40.000 TL’ sini 15.07.2016 tarihinde, 25.000 TL’sini de tapu devri sırasında ödediğine ilişkin belge ve sözleşme bulunduğunu, tapu kaydına güvenen iyiniyetli 3. kişi olduğunu, hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen kararın davalılar tarafından istinafı üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davanın hile ve gabin hukuksal nedenlerine dayalı iptal tescil isteğine ilişkin olup, hak düşürücü sürenin incelenmesi gereğine işaret edilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; gönderme kararından sonra yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince, davanın süresinde açıldığı, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen kararın davalılar tarafından istinafı üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davanın hile, gabin ve inançlı işlem hukuksal nedenlerine dayalı iptal tescil isteğine ilişkin olup; davacı tarafından yapılan temlikin iradi olduğu, hile iddiasının ispatlanamadığı, gabin iddiası yönünden hak düşürücü sürenin geçtiği, inançlı işlem iddiasının da usulünce ispatlanamadığı gerekçeleri ile davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddi yönünde yeniden hüküm kurulmuştur.
Karar, davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, gabin (aşırı yararlanma) iddiası yönünden hak düşürücü sürenin geçmediği görülmekle birlikte, gabinin objektif ve subjektif unsurları oluşmadığından, hile iddiasının ispatlanamadığı, inançlı işleme ilişkin olarak ise yazılı delil, delil başlangıcı bulunmadığı gibi yemin deliline de dayanılmadığı gözetilerek bu gerekçeyle ve sonucu itibariyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru olduğuna göre, davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, davacıdan harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 13/10/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.