21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/13515 Karar No: 2018/1325 Karar Tarihi: 15.02.2018
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/13515 Esas 2018/1325 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/13515 E. , 2018/1325 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R Dava, davacının davalı işyeri nezdinde 2003-2004 yılları arasında yer altı maden işçisi olarak çalıştığının tespiti ile eksik yatırılan primlerin ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulü ile “..."nun ...AŞ nin taşeronu ... Serv. ..."ye ait ... sicil numaralı işyerinde 21/01/2003-22/10/2004 tarihleri arasında 620 gün (1 yıl 8 ay 20 gün) yer altı maden operatörü olarak çalıştığının tespitine” karar verilmiştir. Uyuşmazlık, davada taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığı noktasında toplanmaktadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya ait hizmet cetvelinde 01.07.1998-01.12.2002 tarihleri arasında ... s.s. no lu davalı ...i A.Ş. ünvanlı işyerince, 21.01.2003- 22.10.2004 tarihleri arasında dava dışı ... s.s. no lu ve... Serv. ... ünvanlı işyerince, 25.10.2004-2014/12 tarihleri arasında ... s.s. davalı işyerince davacı adına hizmet bildiriminde bulunulduğu, davalı işyeri ve dava dışı işyeri arasında geçerli olan 2002-2004 yılı arası iş alım sipariş formları ile davacıya ait işyeri özlük dosyasının getirtildiği, alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, duruşmalarda davacı tanıklarının dinlenildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 4857 sayılı Yasa’nın 61. maddesinde; “ Sigortalılara yıllık ücretli izin süreleri için ödenecek ücretler üzerinden iş kazaları ile meslek hastalıkları primleri hariç, diğer sigorta primlerinin 506 sayılı Yasa’daki esaslar çerçevesinde işçi ve işverenler yönünden ödenmeye devam olunur ” hükmü yeralmaktadır. 506 sayılı Yasa’nın 73. maddesinin ( D ) bendinin 2. fıkrasında ise; “…maden işyerlerinin yer altı işlerinde çalışanlar için malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta primi, sigortalının kazancının % 22’sidir, yerüstü işçilerinin ise % 20’sidir. ” düzenlemesi yer almaktadır. Davacının bağlı bulunduğu sendikanın tespitini istediği davacının primini eksik yatırdığı belirtilen çalışmanın geçtiği işyerinin sahibi olan gerçek ya da tüzelkişi işveren, ... ile zorunlu dava arkadaşıdır. Somut olayda; davalı ...A.Ş."nin asıl işveren, ... ve Yık.Yağ.Serv.... ünvanlı işyerinin ise alt işveren (taşeron) kabul edilmesi ve sigorta priminin tamamlatılması davalarında sigortalıyı çalıştıran alt işveren (taşeron) ...Serv.... ünvanlı işyerine husumet yöneltilmesi gerektiği gözetilmeden, alt işverenin yokluğunda, taraf teşkili sağlanmadan yargılama sürdürülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuştur. Yapılacak iş; davacıya, hizmet cetvelinde talep edilen dönem içerisinde hizmet bildirimlerinin yapıldığı 1003174 sicil no lu ve ...Serv. ... ünvanlı işyerini yöntemince davaya dahil etmesi için önel vererek bu davalının da davaya karşı beyanlarını alıp bildireceği deliller toplandıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre Mahkemece bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.02.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.