5. Ceza Dairesi Esas No: 2016/1177 Karar No: 2019/1259 Karar Tarihi: 04.02.2019
Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/1177 Esas 2019/1259 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, tefecilik suçlamasıyla yargılanan sanığın beraatine karar verdi. Ancak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararı doğrultusunda tefecilik suçunun mağduru olarak toplumun tamamının olduğu ve suçun topluma karşı işlenmiş bir suç olduğu belirtildi. Bu nedenle, davaya katılma hakkının olduğu ve temyiz dilekçesinin katılma iradesini ortaya koyduğu kabul edildi. Ancak, suçun zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri ise 5237 sayılı TCK'nın 241/1. maddesi, 66/1-e maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi, CMUK'un 321. maddesi, 5271 sayılı CMK'ın 223/8. maddesi.
5. Ceza Dairesi 2016/1177 E. , 2019/1259 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi KATILANLAR : Hazine, ... SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi; Her ne kadar Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 26/12/2012 tarihli, 2012/4889 Esas ve 2012/32340 sayılı Kararıyla ..."in tefecilik suçunun zarar göreni olmadığından ve yasa yoluna başvuru hak ve yetkisi bulunmadığından bahisle temyiz isteminin reddine karar verilmiş ise de, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/04/2016 tarihli, 2014/118 Esas ve 2016/208 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, tefecilik suçu ile korunan hukuki yarar ve bu bağlamda suçun topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında, bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerektiği anlaşılmakla, sanıktan faizle para aldığı iddia olunan ..."in bu suçun zarar göreni olduğu, bu sıfatının gereği olarak CMK"nın 233 ve 234. maddeleri gereğince davaya katılma hakkı bulunduğu ve temyiz dilekçesinin katılma iradesini ortaya koyduğu nazara alındığında, tebliğnamedeki temyiz isteminin reddine dair görüşe iştirak edilmeyerek CMK"nın 237/2 ve 260/1. maddelerine dayanılarak davaya katılan olarak kabulüne karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Sanığa yüklenen tefecilik suçunun 5237 sayılı TCK"nın 241/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımını en son kesen 19/02/2008 tarihli sorgu ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından ve katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sanık hakkında açılan kamu davasının aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca zamanaşımı sebebiyle DÜŞMESİNE, 04/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.