Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/23169 Esas 2016/654 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/23169
Karar No: 2016/654
Karar Tarihi: 20.01.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/23169 Esas 2016/654 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık A..B.., katılanın kendisine ait ancak ruhsatı kendi üzerine olmayan kamyoneti satılığa çıkardı. Sanık kamyoneti satın almak istedi ve taraflar arasında bir anlaşma sağlandı. Sanık kapora olarak vermesi gereken 3.500,00-TL’yi almak amacıyla araçla birlikte geldi ve katılana kapora verdi. Sanık, katılanın İstanbul’a gitmek için aracın borcu yoktur yazısı ve vekaleti almak amacıyla gittiği sırada onu arayarak, kendisinin bir işi için gitmek zorunda kaldığını ve vekaleti ve borcu yoktur yazısını kendisine gönderilen Cevat’a vermesini istedi. Bono karşılığı olan 16.000,00-TL alacağını alamayan katılana sanık ve onun ismini bildiren bir kişi dolandırıcılık yapmak suçundan yargılandı ve sanık mahkum edildi.
TCK’nın 53. maddesinin (3.) fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmiş ancak kanuna aykır
15. Ceza Dairesi         2013/23169 E.  ,  2016/654 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Dolandırıcılık


Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tüm dosya kapsamına göre, katılan A.. B.."in kendisine ait ve fakat ruhsatı kendi üzerine olmayan 34 TC 2888 Plaka sayılı kamyonetini, .... pazarında satılığa çıkarttığı, sanık A.. B.."ın ise, katılanın aracına talip olduğu ve aracın 19.500,00-TL bedelle satımı hususunda yukarıda incelemesi yapılan araç satış protokolü ve bono karşılığında tarafların anlaştığı, katılanın, sanık tarafından kapora olarak verilmesi gereken 3.500,00-TL"yi almak amacıyla araç ile birlikte ....."a geldiği, sanığın katılana 3.000,00-TL kapora vermesi üzerine, sanığın yapılan protokol ve senede de güvenerek aracın devir işlemleri için gereken vekaleti ve borcu yoktur yazısını almak amacıyla İstanbul"a gittiği ve İstanbul"dan aracın borcu yoktur yazısı ile devrine ilişkin vekaleti alarak ...."a geldiği sırada, sanık "ın katılanı telefon ile arayarak, kendisinin çok acil bir işi için ....."e gittiğini, vekaletnameyi ..... isimli kişiye vererek, parasını ondan almasını istediği, katılanın da vekaleti ve borcu yoktur yazısını sanık tarafından kendisine yönlendirilen Cevat"a verdiği ve fakat bono karşılığı olan 16.000,00-TL alacağını alamadığı, sanık ve sanığın ismini bildirdiği .... tarafından, katılanın alacağının ödenmediği, sanığın başlangıçtan itibaren katılanın güvenini kazanarak katılanı dolandırmak kastıyla hareket ettiği iddia edilen olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 53. maddesinin (3.) fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına”ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.01.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.