23. Ceza Dairesi 2015/19903 E. , 2016/4716 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet,
Kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı TCK"nın 86/2, 29, 62/1, 53/1, 58/6 maddeleri uyarınca 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına,
Mala zarar verme suçundan, 5237 sayılı TCK"nın 151/1, 29, 62/1, 53/1, 58/6 maddeleri uyarınca, 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, mükerrirlere özgü infaz rejimin uygulanmasına cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Özel halk otobüsü şoförü olan katılan ile otobüste yolcu olarak bulunan sanık arasında meydana gelen tartışma neticesinde çıkan kavgada; sanığın, katılanı yumruk vurmak suretiyle etkisi basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı ve üzerindeki gömleğini yırtmak suretiyle mala zarar verdiğinin iddia edildiği olayda;
1-Kasten yaralama suçundan verilen hükme yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanın aşamalardaki beyanlarına, tanık anlatımlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin kasten yaralama suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarıyla ilgili, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulamanın infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Mala zarar verme suçundan verilen hükme yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Katılanın gömleğinin yırtıldığına ilişkin görgü tespit tutanağı bulunmadığı gibi olayın tek görgü tanığı olan ..."un da bu hususta bir beyanının olmadığı dikkate alındığında; sanığın, üzerine atılı olan mala zarar verme suçunu işlediğine ilişkin, katılanın iddiasından başkaca, somut ve kesin bir delil elde edilememesi karşısında, kuşkudan sanık yararlanır ilkesi dikkate alınarak; sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden delillerin takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK" nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.