Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/12607
Karar No: 2013/2524

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/12607 Esas 2013/2524 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2012/12607 E.  ,  2013/2524 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Özkan Urkun ve davalılar Orman Yönetimi ile ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında, Fethiye İlçesi, Göcek Beldesi, 3171 parsel sayılı 328,40 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine 2/B madde ve davalı gerçek kişi lehine kullanım şerhi ile birlikte “taşınmazın A=121,43 m²’lik kısmı eylemli orman haline dönüşmüştür” şeklinde eylemli orman şerhi de verilerek, Hazine adına tarla niteliğiyle tesbit edilmiştir.
    Davacı gerçek kişi vekili, taşınmazın davalı gerçek kişinin kullanımında ve eylemli orman niteliğinde olmadığı iddialarıyla, davalı gerçek kişi lehine konulan kullanım ve eylemli orman şerhinin kaldırılması ve müvekkili lehine kullanım şerhi verilmesi istemleriyle dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu Göcek Beldesi, 3171 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile taşınmazın 20.01.2012 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 121,43 m² yüzölçümündeki bölümünün kullanıcı şerhi verilmeksizin orman vasfıyla Hazine adına, aynı krokide (B) harfi ile gösterilen 206,97 m² yüzölçümündeki bölümünde kullanıcı şerhi verilmeksizin ham toprak niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi ile davalılar Orman Yönetimi ile davalı gerçek kişi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 28.05.1945 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 03.03.1978 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 16.12.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
    1) Davalı Orman Yönetimi temyiz itirazları yönünden:
    Dava konusu taşınmazın krokide (A) ile gösterilen bölümünün eylemli biçimde orman olduğu, (B) bölümünün ise eylemli biçimde orman olmadığı mahkemece mahallinde yapılan keşif ve uygulama ile belirlenmiş ise de, mahkemece çekişmeli taşınmazın krokide (A) ile gösterilen bölümüne yönelik davacı gerçek kişinin davasının reddine karar verildiğine ve davalı Orman Yönetiminin, taşınmazın eylemli orman olduğu iddiasıyla usulüne uygun şekilde açtığı dava veya davaya katılımı bulunmadığına göre, davalı Orman Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    - 2 -
    2012/12607 - 2013/2524

    2) Davalı ... vekili ile davacı ... vekillerinin dava konusu 3171 parsel sayılı taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazları yönünden:
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmaz Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış yerlerden olup, bu niteliği itirazsız kesinleşmiş ise de, özellikle keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen bölümünün eylemli biçimde orman olduğu saptandığına göre, davacı ... vekilinin bu bölüme yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, hâkim, tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK. madde 26/l) ve iki taraftan birinin talebi olmaksızın re"sen bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz (HMK.md.24/l). Somut olayda, lehine kullanım şerhi verilmesi ve “eylemli orman şerhinin silinmesi istemleriyle dava açan davacı gerçek kişinin taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen bölüme yönelik davasının reddine karar verildiğine göre ve Hazine veya Orman Yönetimi tarafından taşınmazın eylemli orman olduğu iddiasıyla veya kullanım şerhinin iptali istemiyle açılan bir dava da olmadığına göre, taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen bölümünün tesbit gibi tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, H.M.K"nun 24 ve 26. maddelerine aykırı bir şekilde, re’sen kararla taşınmazın bu bölümünün orman vasfıyla tapuya tesciline karar verilmesi isabetsizdir. Ancak, belirtilen bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının, “B” bendi ve “B” bendinin alt “a” bendi hükümden tamamen çıkartılarak, yerine “Dava konusu Muğla İli, Fethiye İlçesi, Göcek Beldesi, 3171 parsel sayılı taşınmazın 20.01.2012 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 121,43 m² yüzölçümündeki bölümünün kadastro tesbiti gibi tapuya kayıt ve tesciline” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    3) Davalı ... vekili ile davacı ... vekillerinin dava konusu 3171 parsel sayılı taşınmazın krokide (B) harfi ile gösterilen bölüme yönelik temyiz itirazlarına gelince:
    Mahkemece çekişmeli taşınmazın krokide (B) harfi ile gösterilen bölümünün 31.12.1981 tarihi itibariyle orman niteliğini kaybetmediği ve 20 yıllık zilyetlik süresi dolmadığı gerekçeleriyle, davacı gerçek kişinin taşınmazın bu bölümüne yönelik davasının reddine ve bu bölümün kullanıcı şerhi verilmeksizin ham toprak niteliğiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına ve 3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesindeki düzenlemeye uygun düşmemektedir. Şöyle ki; 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek madde 4"de “6831 sayılı Orman Kanununun 20.06.1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile 23.09.1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05.06.1986 tarihli ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiilî kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11. maddesinde belirtilen askı ilânı hariç diğer ilânlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir.” hükmü yer almıştır. Bu maddeye göre yapılan kadastro çalışmasında, öncesinde orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların Hazine adına tesbiti yapılıp fiilî kullanım durumları ve varsa üzerindeki muhdesatın sahipleri belirlenmektedir.
    Somut olayda, çekişmeli taşınmaz, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış yerlerden olup, bu niteliği itirazsız kesinleştiğine göre, taşınmazın 31.12.1981 tarihi itibariyle 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman vasfını kaybetmediği halde 2/B madde kapsamına alındığı yönündeki gerekçe yerinde olmadığı gibi, beyanlar hanesine kullanım veya muhdesat şerhi verilebilmesi için 20 yıllık zilyetlik veya kullanım süresi de kanunen aranmamaktadır.
    - 3 -
    2012/12607 - 2013/2524


    Dava konusu taşınmazın krokide (B) harfi ile gösterilen bölümü üzerinde 2 adet 7 yaşında erik ağacı, 1 adet 10 yaşında keçiboynuzu ağacı, 4 adet 10 yaşında nar ağacı ve 13 adet 10-12 yaşında aşı ve kök yaşları aynı olan zeytin ağaçlarının bulunduğu mahkemece mahallinde yapılan keşif ve uygulama ile belirlenmiştir. Ayrıca, keşifte dinlenen yerel bilirkişi, davacı ve davalı taraf tanıklarının tümü, 10 yıl önce davacı ...’un dava konusu taşınmazı temizleyip üzerindeki zeytin ağaçlarını diktiğini, ziraatçı bilirkişi ise, taşınmaz üzerindeki ağaçların bakım ve korumasının yapıldığını bildirmişlerdir.
    Buna göre; yani, mahkemece toplanan deliller, bilirkişi raporları ile keşif tutanağına yansıyan bilgilere göre, çekişmeli taşınmazın krokide (B) harfi ile gösterilen bölümünün eylemli biçimde orman olmadığı ve bu bölümün davacı ... tarafından fiilen kullanıldığı ve davalı ...’nın ise, taşınmaz üzerinde hiçbir kullanımının olmadığı anlaşılmaktadır. Tüm bu yönler gözetildiğinde, davalı ... vekilinin bu bölüme yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Bu nedenle, davalı ... vekilinin taşınmazın bu bölümüne yönelik temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı ... Urkan’ın bu bölüme yönelik davasının kabulü ile taşınmazın bu bölümü yönünden, beyanlar hanesine lehine kullanım şerhi verilmesine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek davacı ...’un taşınmazın krokide (B) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik davasının reddi yolunda hüküm kurulması ise, usûl ve kanuna aykırıdır. Bu nedenle de, davacı ... vekilinin taşınmazın krokide (B) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazlarının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
    Kabule göre ise, hâkim, tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK. madde 26/l) ve iki taraftan birinin talebi olmaksızın re"sen bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz (HMK.md.24/l). Somut olayda, tutanağın beyanlar hanesine lehine kullanım şerhi verilmesi ve yine beyanlar hanesinde yer alan “eylemli orman şerhinin” silinmesi istemleriyle dava açan davacı gerçek kişinin davası reddedildiğine ve Hazine veya Orman Yönetimi tarafından taşınmazın eylemli orman olduğu iddiasıyla veya kullanım şerhinin iptali istemiyle açılan bir dava da olmadığına göre, taşınmazın tesbit gibi tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, H.M.K"nun 24 ve 26. maddelerine aykırı bir şekilde, reddedilen davada re’sen kararla dava konusu taşınmaz ifraz edilip bir kısmı orman vasfıyla, diğer kısmı ise, kullanıcı şerhi iptal edilerek ham toprak vasfıyla tapuya tescile karar verilmesi de doğru değildir.
    SONUÇ: 1)Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı Orman Yönetimi vekilinin, ikinci bentde açıklanan nedenler ile davacı ... vekilinin, üçüncü bentde açıklanan nedenler ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenler ile 3171 parsel sayılı taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen bölümü yönünden kurulan hükmün yukarıda gösterilen düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, davalı ..."nın yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine,
    3) Üçüncü bentde açıklanan nedenler ile davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile taşınmazın krokide (B) harfi ile gösterilen bölümü yönünden kurulan hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi