20. Hukuk Dairesi 2012/10606 E. , 2013/2521 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında, ....Beldesi, 3257 parsel sayılı 2469,41 m² yüzölçümündeki taşınmaz 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine 2/B madde ve davalı gerçek kişi lehine kullanım şerhi ile birlikte “taşınmazın (A) ile işaretli 1403,15 m²’lik kısmı eylemli orman haline dönüşmüştür” şeklinde, eylemli orman şerhi de verilerek, Hazine adına tarla niteliğiyle tespit edilmiştir.
Davacı Hazine vekili, dava konusu taşınmaz üzerinde tarımsal amaçlı faaliyet ya da kazanç getirici herhangi bir kullanım bulunmadığı ve taşınmazın ağaçlık ve kısmen de kıraç arazi görünümünde olduğu iddialarıyla, tutanağın beyanlar hanesinde davalı gerçek kişi lehine verilen kullanım şerhinin iptali istemiyle dava açmıştır.
Birleşen dosya davacısı vekili, müvekkili lehine kullanım şerhi verildiğini, ancak; eylemli orman şerhinin hatalı olduğunu iddia ederek, tutanağın beyanlar hanesindeki eylemli orman şerhinin silinmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, H.M.K.’nun 166. maddesi gereğince davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, birleşen dosya davacısının davasının reddine, Hazinenin davasının ise, kısmen kabulüne ve dava konusu .... Beldesi, 3257 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın 28.02.2012 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 1403,15 m² yüzölçümündeki bölümünün kullanım şerhi verilmeksizin orman vasfıyla Hazine adına, aynı krokide (B) ile gösterilen 1066,26 m² yüzölçümündeki bölümünün ise, tarla niteliğiyle ve bu bölümün beyanlar hanesine “parsel Salvatore ve Fatma Sadiye oğlu 1943 doğumlu ...’nın kullanımdadır” şeklinde kullanım şerhi verilerek Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm, davacı Hazine ile davalı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 28.05.1945 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 03.03.1978 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde
uygulaması ile 16.12.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
1) Dava konusu 3257 parsel sayılı taşınmazın krokide (A) ile gösterilen bölümü yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, mahkemece davacı Hazinenin davasının taşınmazın krokide (A) ile gösterilen bölümü yönünden kabulü, birleşen dosya davacısının ise, bu bölüme yönelik davasının reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına karar veremez (Mülga 1086 sayılı HUMK madde 74; 6100 sayılı HMK madde 26). Buna göre, davacı Hazine, dava konusu taşınmazın beyanlar hanesinde davalı-birleşen dosya davacısı gerçek kişi lehine verilen kullanım şerhinin iptali ve taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi niteliğiyle tapuya kayıt ve tescilini istediğine ve Hazine veya Orman Yönetimi tarafından taşınmazların eylemli orman olduğu iddiasıyla da açılan bir dava da bulunmadığına göre, taşınmazın krokide (A) ile gösterilen bölümü yönünden davası kabul edilen Hazinenin talebine bağlı kalınarak hüküm kurulması gerekirken, HMK"nun 26. maddesine aykırı bir şekilde talep aşılarak başka bir şeye karar verilmesi isabetsizdir. Ancak, belirtilen bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının (B) bendi ve (B) bendinin alt (a) bendi hükümden tamamen çıkartılarak, yerine “dava konusu .... Beldesi, 3257 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile taşınmazın 28.02.2012 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1403,15 m² yüzölçümündeki bölümünün 3257 parsel sayısıyla ve beyanlar hanesine kullanım şerhi verilmeksizin, diğer yönlerden tesbit gibi tapuya kayıt ve tesciline” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Dava konusu 3257 parsel sayılı taşınmazın krokide (B) ile gösterilen bölümü yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmaz Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış yerlerden olup, bu niteliği itirazsız kesinleştiğine ve özellikle keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, taşınmazın krokide (B) ile gösterilen bölümünün eylemli biçimde orman olmadığı ve bu bölümün davalı-birleşen dosya davacısı tarafından fiilen kullanıldığı da saptandığına göre, davacı Hazine vekilinin bu bölüme yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile 3257 parsel sayılı taşınmazın krokide (B) ile gösterilen bölümü hakkında kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda bir ve iki numaralı bentlerde gösterilen nedenler ile temyiz itirazlarının reddiyle, 3257 parsel sayılı taşınmazın krokide (A) ile gösterilen bölümü yönünden kurulan hükmün yukarıda gösterilen düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aynı krokide (B) ile gösterilen bölümü yönünden kurulan hükmün ise ONANMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 11/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.