Esas No: 2016/14458
Karar No: 2021/883
Karar Tarihi: 09.02.2021
Danıştay 4. Daire 2016/14458 Esas 2021/883 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/14458
Karar No : 2021/883
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı (... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı adına, gayrimenkul satışları neticesinde ticari kazanç elde ettiğinden bahisle takdir komisyonu kararlarına istinaden vergi ziyaı cezalı olarak re'sen tarh edilen 2009 yılı gelir vergisi ile 2009/7-9,10-12 dönemi geçici vergilerin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı adına takdir komisyonunca genel ifadelere dayanılarak belirlenen matrah dikkate alınarak yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı adına yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ve Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı adına, gayrimenkul satışları neticesinde ticari kazanç elde ettiğinden bahisle takdir komisyonu kararlarına istinaden vergi ziyaı cezalı olarak re'sen tarh edilen 2009 yılı gelir vergisi ile 2009/7-9,10-12 dönemi geçici vergilerin kaldırılması istemiyle açılan davanın kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararı davalı idarece temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının davaya konu 2009 yılında süreklilik arz edecek şekilde beş adet gayrimenkul satışı gerçekleştirdiğinin tespiti üzerine, defter ve beyannamelerinin gerçek durumu yansıtmadığından bahisle ilgili dönem gelir vergisi ve geçici vergi matrahlarının takdiri için 30/10/2014 tarihinde takdir komisyonuna sevk edildiği, davacı tarafından 16/08/2004 tarihinde satın alınan Ankara İli, Altındağ İlçesi, ... Mah., ... Ada, ... Parselde bulunan ... hisseli taşınmazın, Tapu kayıtlarına göre 16/11/2009 tarihinde 45.000,00 TL bedelle satıldığı, söz konusu taşınmazı satın alan ... tarafından 06/11/2014 tarihli yoklamada, taşınmazın 45.000,00 TL'ye satın alındığının ve kredi kullanılmadığının beyan edildiği, yine davacı tarafından aynı tarihte satın alınan ve belirtilen adreste bulunan ... hisseli taşınmazın 12/11/2009 tarihinde 55.000,00 TL bedelle; 06/09/2002 tarihinde satın alınan Ankara İli, Altındağ İlçesi, ... Köyü, ... Parselde bulunan taşınmazın ise 12/11/2009 tarihinde 10.000,00 TL bedelle satıldığı, bu taşınmazları satın alan ...'un 30/10/2014 tarihli yoklamada, alış tarihlerini ve bedellerini net olarak hatırlamadığını beyan ettiği, davacının 19/04/2002 tarihinde satın aldığı Ankara İli, Keçiören İlçesi, ... Mah., ... Ada, ... Parselde bulunan taşınmazın Tapu kayıtlarına göre 04/09/2009 tarihinde 25.000,00 TL bedelle satıldığı, taşınmazı satın alan ...'ın 28/10/2014 tarihli yoklamada, taşınmazı 50.000,00 TL'ye satın aldığını ve kredi kullanmadığını beyan ettiği, Ankara İli, Altındağ İlçesi, ... Mah., ... Ada, ... Parselde bulunan taşınmazın ise Tapu kayıtlarına göre davacı tarafından 08/07/2008 tarihinde 45.000,00 TL'ye satın alınarak, 10/09/2009 tarihinde 20.100,00 TL bedelle satıldığı, mükellef nezdinde düzenlenen 23/01/2014 tarihli tutanak ile davacının taşınmazı 80.000,00 TL'ye sattığını ve konut kredisi kullanıldığını ifade ettiği hususlarının tespit edildiği; takdir komisyonunca, söz konusu gayrimenkullerin alış maliyetlerinin bilinmemesi nedeniyle, tapu kayıtlarındaki satış tutarları esas alınarak Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından doldurulan 1 nolu bilgi formuna istinaden satış tutarının %20'si dikkate alınarak matrah takdir edildiği, belirlenen matrah farkları üzerinden davacı adına yapılan dava konusu vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ve geçici vergi tarhiyatlarının kaldırılması istemiyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacının Ankara İli, Altındağ İlçesi, ... Mah., ... Ada, ... Parselde bulunan taşınmazı 45.000,00 TL'ye satın aldığını beyan ettiği, davaya konu diğer taşınmazların alış bedellerine ilişkin ise bilgi vermediği, davacıya ait taşınmazların satışının, davacı nezdinde düzenlenen tutanak ve alıcılar nezdinde yapılan yoklamalar ile ortaya konulduğu, takdir komisyonunca matrah takdir edilirken de, söz konusu gayrimenkullerin alış maliyetlerinin bilinmemesi nedeniyle, tapu kayıtlarındaki satış tutarları esas alınarak Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından doldurulan 1 nolu bilgi formuna istinaden satış tutarının %20'si dikkate alınmak suretiyle matrah takdir edildiği görülmüş olup, yapılan cezalı tarhiyatın yerinde olmadığına ilişkin ispat külfeti davacıya ait iken dosyaya buna ilişkin ispat edici bilgi ve belge sunulmadığı göz önünde bulundurulduğunda, takdir komisyonunca belirlenen matrah farkı üzerinden davacı adına re'sen tarh edilen gelir vergisinde ve kesilen vergi ziyaı cezalarında hukuka aykırılık bulunmadığı; öte yandan, dava konusu ihbarnamelerde geçici vergi asıllarının aranmayacağı belirtildiğinden, Vergi Mahkemesince bu hususun yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin kabulü ve Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.