Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2259
Karar No: 2016/1798
Karar Tarihi: 15.02.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/2259 Esas 2016/1798 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, sulama sondajına elektrik aboneliği almak için davalı şirkete başvurduğunu ancak şirketin abone işlemini sonra yapacaklarını söyleyerek ayrıldığını, daha sonra taşınmaza tekrar bakılacağı sözü verilmesine rağmen abonelik işleminin yapılmadığını ve kaçak elektrik kullanımı nedeniyle 21.413,14 TL tahakkuk yapıldığını belirterek borçlu olmadığının tespitine dair menfi tespit davası açmıştır. Mahkeme, davacının tüketim bedeli olarak 205,02 TL borçlu olduğuna hükmetmiştir. Davalı vekili kararı temyiz etmiş, Yargıtay ise tarımsal sulama tahakkuku nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle açılan menfi tespit davasına ilişkin kararın yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve dosyanın yeniden bilirkişi incelemesiyle değerlendirilmesi gerektiğine hükmetmiştir.
Kanun madde detayları: Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 13.maddesi, 13/1. maddesi ve 622 sayılı EPDK kararı.
3. Hukuk Dairesi         2015/2259 E.  ,  2016/1798 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kendisine ait sulama sondajına elektrik aboneliği almak için davalı şirkete 11.07.2006 tarihinde başvuru yaptığını, davalı şirketin müvekkilinin başvurusu üzerine gelerek elektrik saatini mühürlediğini ve abone işlemini de sonra yaparız diyerek taşınmazdan ayrıldıklarını, müvekkilinin davalı şirkete abonelik yaptırmak amacıyla gittiğinde her defasında taşınmaza tekrar bakacağız diyerek abone numarası vermediklerini, müvekkili hakkında kaçak elektrik kullandığından bahisle, 21.413,14 TL tahakkuk yapıldığını belirterek, 21.413,14 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 11.07.2006 tarihinde enerji müsaadesi için kuruma başvurduğunu ve 20.07.2006 tarih ve 3046 sayılı yazı ile izin müsaadesi verildiğini, kurumca verilen izin üzerine davacının gerekli elektrik projesini tamamlayarak kuruma ibraz ettiğini ve müracaatı üzerine 09.08.2006 tarih 86 sayılı yazı ile projesini onaylattığını, bunları takiben 22.08.2006 tarih ve ... sayılı yazı ile elektrik tesisinin geçici kabulünün yapılması için kurumca bir eleman görevlendirildiğini, fakat elektrik tesisinde uygun olmayan bazı eksiklikler tespit edildiğinden görevli personel tarafından geçici kabulün eksiklikler giderildikten sonra 06.05.2009 tarihinde tamamlandığını, abonelik sözleşmesinin 08.05.2009 tarihinde yapıldığını, kaçak elektrik kullanımı tespit edilen abonelere elektrik tarifeleri yönetmeliğinde belirtilen kaçak elektrik kullanımı ile ilgili amir hükümlerinin uygulanmasının esas olduğunu ve davacı hakkında yapılan tahakkukun doğru olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; davacının davalıya (... abonelik) .... kaçak tahakkuk fiş nolu 21.413,14 TL bedelli 24.02.2009 son ödeme tarihli kaçak kullanım faturası sebebi ile fatura bedelinin 21.208,12 TL"si yönünden (tüketim bedeli) borçlu olmadığının (205,02 TL borçlu olduğunun) tespitine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kaçak tarımsal sulama tahakkuku nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece alınan 10.06.2014 tarihli bilirkişi raporunda; davaya konu 13.10.2008 tarihli kaçak tespit tutanağında belirtilen dönemde kaçak elektrik kullanılmadığı, tüketimlerin abonesiz olarak sayaçtan geçtiği belirtilerek, normal tüketim bedelinin hesaplandığı anlaşılmıştır.
    Somut olayda; davacının 11.07.2006 tarihinde davalı şirkete başvuru yaparak taşınmazı için enerji talebinde bulunduğu, ancak taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin 08.05.2009 tarihinde yapıldığı, kaçak tespit tutanağında ise davacının kurumdan habersiz kaçak elektrik kullandığı belirtilmiştir.
    Kaçak elektrik tutanağı tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmünde, dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketimi olarak tanımlanmıştır.
    Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13/1. maddesine göre, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketilmesi kaçak elektrik kullanımı sayılır.
    Hal böyle olunca, davacının eyleminin yönetmelik kapsamında kaçak elektrik kullanımı olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
    Bu nedenle, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, öncelikle önceki bilirkişi dışında dosya yeniden alanında uzman üçlü bilirkişi kuruluna tevdi olunarak dava konusu tahakkuk dönemleri ve türleri esas alınarak davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelik gereğince yayınlanan 622 sayılı EPDK kararında açıklanan yönteme göre hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınması gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı karar ittihazı doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi