10. Hukuk Dairesi 2020/8312 E. , 2021/8210 K.
"İçtihat Metni"Bakırköy 2. İş Mahkemesi
Dava, itibari hizmet süresi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı ... Gazetesi ve Matbaacılık A.Ş. adlı işyerinde, 01.09.1994 – 30.09.2008 tarihleri arasında geçen ve işveren tarafından davalı Kuruma bildirilen 506 sayılı kanun kapsamındaki çalışmalarına, aynı kanunun Ek 5. maddesi kapsamında itibari hizmet süresi verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Hürriyet Gazetesi ve Matbaacılık A.Ş. vekili özetle, davacının stok kontrol şefi ve işletme elemanı olarak çalıştığı, itibari hizmet süresi verilmesi gereken koşulların davacı yönünden gerçekleşmediği,
Davalı Kurum vekili, hak düşürücü süre itirazıyla birlikte eksik araştırma ve incelemeyle karar verildiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davacının işletme elemanı olmasına rağmen, baskı şefi olarak çalışan tanıklar davacı ile çalışması süresince aynı nitelikli işler yaptıklarını ve aynı ortamı paylaştıklarım açıklamaktadırlar. İşletmecilik işinin anlamı, işyeri bütününde gerektiğinde çalışmanın yürütülmesidir. Zaten davacının, baskı makinalarmın onarım ve bakım işlerini de yaptığı tanık beyanlarında görülmektedir. Anılan bakım işleri sırasında, makina silindirlerinin bakım ve temizlik işlerinin de yapılacağı ortadadır. Böyle bir işlem sırasında, kimyasal olarak çeşitli solventler veya incelticiler (toluen, etil alkol, etil asetat, gaz gibi incelticiler) kullanılmaktadır. Bahsi geçen ortam ve yapılan işler sırasında vücuda solunum ve cilt yoluyla gaz gibi zararlı maddeler alınmaktadır. Merdanelerin çıkarılması ve de yerlerine takılması gibi işlemler sırasında zorunlu olarak adali güç sarfı söz konusudur. Açıklanan bu nedenlerle, sigortalının tespiti istenen dönemde yaptığı işlerin; 506 sayılı Yasaya 2098 sayılı Kanunla eklenen Ek 1.maddenin 11.fıkrasında açıklanan ve de bunu değiştiren 3395 sayılı Kanunun 13. maddesiyle 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa 2098 sayılı kanunla eklenen 1. maddenin 11. bendinde açıklanan (basım ve gazetecilik işyerlerini kapsayan) a- d fıkralarında yer aldığı ve de sigortalının itibari hizmetten yararlandırılmasının uygun olacağı gerekçeleriyle;
“Davanın kabulü ile; 01/09/1994-30/09/2008 tarihleri arasındaki davacı çalışmasının 506 sayılı yasaya 2098 sayılı yasa ile eklenen ek 1 maddesinin 11. Fıkrası, 3395 sayılı kanunun 13. Maddesi ile 506 sayılı SSK 2098 sayılı Kanuna ek 1/11 bendi gereğince çalışmaların itibari hizmetten sayılması hususunun tespitine” karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle
“Bakırköy 2. İş Mahkemesinin 05/06/2018 tarihli, 2016/482 Esas- 2018/151 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Hürriyet Gazetesi ve Matbaacılık A.Ş. vekili, taleplerin hak düşürücü süreye uğradığı, davacının işletme elemanı ve stok kontrol şefi olarak çalıştığı, matbaa baskı kısmında çalışmadığı, baskı kısmında çalışsa dahi işyeri koşullarının kanunda yazılı koşulları taşımadığı, bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmesine rağmen bilirkişinin işyerini görmeden tanık beyanlarına göre rapor tanzim ettiği, mahkemece de işyerinde bir inceleme yapılmadığı davanın kanıtlanamadığı gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili, davacının itibari hizmet süresi verilmesi gereken şartlarda çalışıp çalışmadığının yeterince araştırılmadığı gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
İtibari hizmet süresi, ağır ve yıpratıcı işlerde çalışanların erken yıpranmaları nedeniyle daha erken emekli olabilmeleri için kanun koyucu tarafından belirlenmiş erken emeklilik sağlayan düzenlemelerden biridir. İtibari hizmet süresi fiilen olmayan ancak kanun koyucu tarafından verilen imkan nedeniyle varsayılan bir sürenin sigortalılık süresine eklenmesi şeklinde ortaya çıkmaktadır.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun’un Ek 5’inci maddesi:
“506 sayılı Kanuna göre sigortalı sayılanların, aşağıda sayılan görevlerde geçen sigortalılık sürelerine, bu sürelerin her tam yılı için, hizalarında gösterilen süreler, sigortalılık süresi olarak eklenir.
Sigortalılar Hizmetin Geçtiği Yer Eklenecek Süre
I-a) 212 sayılı Kanunla değiştirilen 5953 sayılı basın mesleğinde çalışanlarla çalıştıranlar arasındaki münasebetleri düzenliyen kanun kapsamına tabi olarak çalışan sigortalılar.
5953 sayılı Kanunu Değiştiren 212 sayılı Kanunun birinci maddesi kapsamıma giren, 90 gün,
b) Basın kartı yönetmeliğine göre basın kartına sahip olmak suretiyle gazetecilik yaparken, kamu kurumlarına giren ve bu kurumlarda meslekleriyle ilgili görevlerde istihdam edilen sigortalılar.
Basın müşavirlikleri
II - (Değişik bent: 20/06/1987 - 3395/13 md.)
Basım ve gazetecilik işyerlerinden 1475 sayılı Kanun ve değişikliklerine göre çalışan sigortalılar,
a) Solunum ve cilt yoluyla vücuda geçen gaz veya diğer zehirleyici maddelerle çalışılan iş yerleri,
b) Fazla gürültü ve ihtizaz yapıcı makine ve aletlerle çalışarak iş yapılan işyerleri,
c) Doğrudan doğruya yüksek hararete maruz bulunarak çalışılan işyerleri,
d) Fazla ve devamlı adali gayret sarf edilerek iş yapılan işyerleri,
e) Tabii ışığın hiç olmadığı ve münhasıran suni ışık altında çalışılan işyerleri,
f) Günlük mesainin yarıdan fazlası saat 20.00"den sonra çalışılarak yapılan işyerleri
III - (Ek bent: 20/06/1987 - 3395/13 md.) Denizde Gemi adamları, gemi ateşçileri, kömürcüler, dalgıçlar.
IV - (Ek bent: 20/06/1987 - 3395/13 md.)
1. Çelik, demir ve tunç döküm,
(...)*, fabrika,
2. Zehirli, boğucu, yakıcı, öldürücü atölye, havuz ve depolarda, trafo binalarında ve patlayıcı gaz, asit, boya işleriyle gaz da çalışanlar, maskesi ile çalışmayı gerektiren işlerde,
3. Patlayıcı maddeler yapılmasında,
4. Kaynak işlerinde çalışanlarda,
Kesirlerin hesaplanmasında tam yıl 360 gün olarak alınır. Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0,25) formülü uygulanır.” Düzenlemesini içermektedir.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanunun Ek 5’inci maddesidir. Anılan maddeye göre, sigortalıların itibari hizmetten yararlanabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi gerekir. Birinci koşul sigortalının Basım ve gazetecilik iş yerlerinde çalışması, ikinci koşul ise; II. bendin (a-f) alt bendlerinde yazılı fiziksel dış etkenlerin ve olumsuz çalışma koşullarının olayda ayrıca gerçekleşmesidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının davalı işyerinde stok kontrol şefi ve işletme elemanı olarak görev yaptığı, tanıkların, davacının da baskı kısmında zaman zaman çalışma ortamının kötü etkilerine maruz kaldığını beyan ettikleri, mahkemece bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmişse de bilirkişinin bu yetkisini kullanmayıp tanık beyanları doğrultusunda rapor tanzim ettiği, mahkemece keşif de yapılmadığı, bu haliyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davacının baskı kısmında görevli olmamasına rağmen çalıştığı ihtilaf konusu dönemdeki çalışmaları yönünden itibari hizmetten yararlanıp yararlanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece, davacının geçici olarak olumsuz ortamlara girip çıkmasının itibari hizmet süresinden sayılamayacağı gözetilerek; davacının işletme elemanı ve stok kontrol şefi olarak asli görevinin neleri kapsadığı, hangi bölümde çalıştığı, hangi aralıklarla baskı bölümünde bulunduğu, baskı bölümünde olmadığı zaman nerede bulunduğu, ayrı bir odası olup olmadığı, odasının baskı bölümünde olup olmadığı veya baskı bölümüne açılıp açılmadığı, odanın kimyasallara maruz kalıp kalmadığı, ayrı bir havalandırması olup olmadığı, bölümler arası geçişi sağlayan kapıların konum ve büyüklükleri çalışma esnasında anılan kapıların kapalı olup olmadığı ve kapatılmış ise hangi tarihten itibaren kapatıldığı belirlenerek, işyerinin kapsamı, çalışma düzeni ve koşulları ile yapılan işin niteliği, özellikleri ve buna bağlı olarak hangi olumsuz dış etkenlere maruz kalındığı, talep edilen tüm çalışma süresinin itibari hizmet süresinden yararlanmayı gerektirip gerektirmediği, gürültü ve ihtizaz yapıcı makine ve aletlerdeki çalışma düzeniyle, çalışmanın gerçekleştiği saatler, gürültü düzeyi ve kullanılan maddelerin, insan sağlığı için tehlike sınırı gözetilerek, yargısal denetime elverir biçimde ortaya konulan rapor alınarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
O halde, davalı Kurum ve davalı işveren vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ...Ş."ye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 14/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.