14. Hukuk Dairesi 2016/16565 E. , 2020/7005 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Talep edenler vekili tarafından 01.03.2016 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine dair verilen 22.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi talep edenler (davacılar) vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Talep, TMK 605/1. madde gereğince mirasın gerçek reddi talebine ilişkindir.
Talep edenler vekili, muris ..."nin 18.09.2015 tarihinde vefat ettiğini, en yakın yasal mirasçıları tarafından mirasının Kocaeli 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1221-1375 E.- K. sayılı ilamı ile reddedildiğini, böylece talep edenlerin mirasçı konumuna geldiğini, bu nedenle talep edenlerin mirası kayıtsız şartsız reddettiklerinin tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, görevsizlik nedeni ile dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, talep edenler vekili temyiz etmiştir.
Dava, Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesine dayalı mirasın kayıtsız ve şartsız (gerçek) reddine ilişkindir. Miras, üç ay içinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için, mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe miras bırakanın ölümünü öğrendikleri, vasiyetname ile atanmış mirasçılar için miras bırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar (TMK m. 606).
Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca, mirasın gerçek reddi isteminde görevli mahkeme, sulh hukuk mahkemesidir.
Somut olayda, dava dilekçesi içeriğinden talep edenlerin talebinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 605/1. maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mirasın gerçek reddinde; mirasçıların, mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin sözlü veya yazılı beyanı yeterli olup, davacılar herhangi bir alacaklıya husumet yöneltmeden mirası kayıtsız şartsız hak düşürücü süre içinde reddetmişlerdir. Terekenin borca batık olduğunu belirtmek mirasın hükmen reddi istemi olarak anlaşılamaz. Mahkemece, işin esasına girilerek inceleme araştırma yapılıp, bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; Kocaeli 3. Noterliği tarafından düzenlenen 29.09.2015 tarihli muris ..."ye ait mirasçılık belgesine göre mirasçı olanların tümü tarafından mirasın gerçek reddinin tespiti talep edilmiş, Kocaeli 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 08.12.2015 tarih, 2015/1221-1375 E.- K. sayılı ilamı ile mirasın reddinin tespiti yapılmıştır.
TMK"nın 612. maddesinde, "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceği" belirtildiğinden talep edenlerin yasal mirasçılık sıfatlarının bulunmadığının da gözetilmemiş olması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle talep edenler vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, 09.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.