1. Hukuk Dairesi 2021/723 E. , 2021/5460 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacının istinafı üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince başvurunun HMK"nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, aldatma (hile) ve aşırı yararlanma hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan babası ... İskenderoğlu adına kayıtlı 95 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına davalı Banka tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle haciz şerhi işlendiğini, gayrimenkulun hileli şekilde davalı bankaya geçirildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya konu taşınmazın davacı ve diğer mirasçılar tarafından rızaen ve tapuda resmi senet ile satıldığını, davacının diğer mirasçılar ile birlikte dava açabileceğini belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacının istinafı üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince başvurunun HMK"nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ... İskenderoğlu’ nun 05.12.2011 tarihinde ölümü ile geriye eşi ... ve çocukları ..., ..., ..., ..., ... ve ...’nin mirasçı olarak kaldığı, dava konusu 164 ada 95 parsel sayılı kagir 3 katlı bina ve bahçe vasıflı taşınmazın 1/2 payı mirasbırakan, 1/2 payı dava dışı oğlu ... adına kayıtlı iken, Borçka İş Bankası Şube Müdürlüğünce mirasbırakanın oğlu ...’nın kullanmış olduğu krediye mirasbırakan ...’nin kefil olduğu, borç ödenmeyince icra takibi başlatılıp taşınmaz üzerine haciz şerhi konulduğu, ...’nin ölümü ile mirasçılarının Banka ile anlaşarak borçlar mahsup edilmek üzere taşınmazı bankaya 600.000,00 TL bedelle temlik ettikleri, davacının 2.000,00 TL değer göstermek suretiyle tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep ettiği, çekişmeli taşınmazın değeri keşfen saptanmadan sonuca gidildiği, yargılama sırasında dava dışı mirasçılardan ...’ın Noter marifetiyle davaya muvafakatlarını bildirdikleri, ancak diğer mirasçılar ..., ... ve ...’nin muvafakatlarının alınmadığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere; 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddesi uyarınca, gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda dava değerinin gayrimenkulün değerine göre belirleneceği öngörülmüştür. Dava değerinin belirlenmesinde taşınmazın dava tarihindeki keşfen saptanacak gerçek değerinin esas alınacağı kuşkusuzdur.
Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi gerektiğini hükme bağlamıştır. 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağı vurgulanmıştır. Aynı Yasa"nın 30. maddesinde ise; "Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 150 nci maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır."" düzenlemesine yer verilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu"nun (HMK) 31. maddesinde “Hakimin davayı aydınlatma ödevi” başlığı altında; “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu madde ile Hakimin, maddi anlamda davayı sevk yetkisi düzenlenmiş, taraflara sorular sorma, işaret ve müzakere etme ödevi ile, ileri sürülen vakıalardaki eksikliklerin tamamlanması, davada dayanılan hukuki neden veya nedenlere göre iddiaları incelemesi amaçlanmıştır.
Somut olaya gelince, davacı dava dilekçesinde tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiş, Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesince davacının talebi veraset ilamı doğrultusunda tapu kaydının iptali ile kendi adına tescili şeklinde belirtilmiş ve her ne kadar Yerel Mahkemece yargılama sırasında diğer mirasçıların davaya muvafakatlarını bildirdikleri belirtilmiş ise de; dava dilekçesinde “veraset ilamına göre” ibaresinin geçmediği ve dava dışı bir kısım mirasçıların muvafakatlarının alınmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; taşınmaz başında keşif yapılarak, temlik ve dava tarihindeki taşınmaz değerinin belirlenmesi ile yukarıda değinilen kanun hükümleri uyarınca eksik harcın tamamlanması için davacıya süre verilmesi ve talebinin miras payı oranında mı yoksa muris adına mı tapu iptali ve tescil olduğunun açıklattırılması, muris adına olması halinde muvafakatı alınmayan mirasçıların da olurlarının alınması ya da miras şirketine TMK"nın 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi, ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, değinilen hususlara riayet edilmeksizin yargılamaya devam edilerek sonuca gidilmiş olması doğru değildir.
Davacının değinilen yön itibariyle yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1 maddesi uyarınca Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 HMK"nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, dosyanın kararı veren Borçka Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12/10/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.