
Esas No: 2014/25293
Karar No: 2015/2782
Karar Tarihi: 20.02.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/25293 Esas 2015/2782 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, sakatlık nedeniyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
21.09.1992-01.04.2011 tarihleri arasında hizmet sözleşmesine dayalı çalışmaları nedeniyle 5410 prim günü olan davacı, en son 04.04.2011 tarihli dilekçesi ile, ... Devlet Hastanesinin 13.02.2009 tarihli %47oranında özür raporuna göre, kendisine yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitini istemiş, buna ilişkin herhangi bir cevap verilmemiş ise de; önceki taleplerinin, ... Vergi Dairesi Başkanlığınca, davacının 13.2.2009 tarihli raporu dikkate alınarak çalışma gücünün %38 ini kaybettiğine dair kararı üzerine reddedildiği, diğer taraftan, aynı talebi içeren 13.10.2010 tarihli talebinin ise 14.01.2011 tarihinde, tahsis talebinden sonra çalışması devam ettiğinden reddedildiği, sakatlık nedeniyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti için açılan işbu davada; Mahkemece, Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulunun 24.06.2008 tarihli raporunda, beden çalışma gücünün en az 2/3 ünü kaybetmediğine karar verilmesi ile ... 3. İhtisas Kurulunun 14.04.2014 tarihli raporu ile aynı şekilde beden çalışma gücünün en az 2/3 ünü kaybetmediğine dair rapor verilmesi üzerine davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davada; öncelikle çözülmesi gereken sorun, davacının, 04.04.2011 tarihli dilekçesine konu talebinin(Kurumun varide tarihi bulunmamaktadır), 5510 sayılı Yasanın 25. maddesi çerçevesinde malullük aylığına mı, yoksa 28. maddesi çerçevesinde yaşlılık aylığına mı yönelik olduğu hususudur.
5510 sayılı Yasanın 28. maddesinin 4. fıkrasındaki, “Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce 25 inci maddenin ikinci fıkrasına göre malûl sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya özürü bulunan ve bu nedenle malûllük aylığından yararlanamayan sigortalılara, en az onbeş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3960 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır.” hükmü ile, ilk defa sigortalı olarak çalışılmaya başlandığı tarihte, malul sayılmayı gerektirecek düzeyde hastalık ve özrü bulunan sigortalıların yaşlılık aylığı şartları düzenlenmiş, anılan maddenin 5. fıkrasının “Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca çalışma gücündeki kayıp oranının;
a) % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 16 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4320 gün,
b) % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 18 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4680 gün, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla ikinci fıkranın (a) bendindeki yaş şartları aranmaksızın yaşlılık aylığına hak kazanırlar. Bunlar 94 üncü madde hükümlerine göre kontrol muayenesine tâbi tutulabilirler.” hükmü ile de, sigortalı iken çalışma gücünü kaybeden, ancak kayıp oranı 25. madde çerçevesinde malullük aylığı bağlanmasını gerektirir seviyede olmayan sigortalıların yaşlılık aylığı şartları düzenlenmiş bulunmaktadır.
Davacının, 04.04.2011 tarihli dilekçesi dikkate alındığında, talebinin anılan Yasanın 28. maddesi kapsamında yaşlılık aylığına yönelik olduğunun kabulü gerekmektedir.
Hal böyle olunca, davacının tahsis talep tarihi dikkate alınarak, anılan yasal düzenleme çerçevesinde, yaşlılık aylığı tahsisini gerektirecek düzeyde malul sayılmayı gerektirecek hastalık veya özrünün bulunup bulunmadığının tespiti için, 5510 sayılı Yasanın 95. maddesinde öngörülen prosedür çerçevesinde, Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulundan çalışma gücü kayıp oranı belirlenmeli, anılan Kurul raporlarının Kurum açısından bağlayıcı olduğu gözetilmeli, davacının rapora itirazı halinde, ... Kurumu ilgili ihtisas dairesinden rapor alınmalı, raporlar arası çelişkinin bulunması halinde ise, ... Genel Kurulundan çelişkileri giderecek şekilde yeniden rapor alınarak, tahsis talep tarihindeki çalışma gücü kayıp oranı tereddüde yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, bu aşamadan sonra, davacının yukarıda zikredilen 28. maddenin 4 ve 5 fıkraları çerçevesinde tahsis talep tarihinde yaşlılık aylığı şartlarına haiz olup olmadığı ayrı ayrı irdelenip sonucuna göre hüküm verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.