Esas No: 2020/1640
Karar No: 2021/123
Karar Tarihi: 10.02.2021
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2020/1640 Esas 2021/123 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1640
Karar No : 2021/123
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Petrol Tarım Kimya Ürünleri ve Madeni Yağ Üretim
Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Mal Müdürlüğü - …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, takdir komisyonu kararı uyarınca 2010 yılının Ekim-Aralık dönemine ait geçici vergi üzerinden bir ve üç kat tutarında kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Takdir komisyonu kararına esas alınan vergi tekniği raporunun ihbarname ekinde tebliğ edilmemesi, davacının sadece açılmış ve görülmekte olan bir dava sırasında kullanabileceği savunma hakkı ile ilgili olmayıp dava açıp açmama ya da dava açmadan önce müracaat edebileceği uzlaşma ve ceza indirimi gibi idari başvuru yollarını kullanması yönünden tercihini belirlemesinde de önem arz etmektedir. Dolayısıyla bu durumun dava konusu cezalı tarhiyatı hükümsüz kılacak nitelikte esasa etkili bir şekil hatası oluşturduğu sonucuna varılmıştır.
Mahkeme bu gerekçeyle geçici vergi ile vergi ziyaı cezasını kaldırmıştır.
Davalının istinaf istemini inceleyen … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
İstinaf istemine konu vergi mahkemesi kararının vergi ziyaı cezasının kaldırılması yolundaki hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle uygun görülmüştür.
Dosyanın incelenmesinden, takdir komisyonu kararına dayanılarak davacı adına 2010 yılının Ekim-Aralık dönemi için hesaplanan geçici vergi üzerinden vergi ziyaı cezası kesildiği, mahsup dönemi geçen geçici verginin tarh edilmediği, dava dilekçesinde de sadece vergi ziyaı cezasının kaldırılmasının istendiği anlaşılmaktadır.
Davacı adına tarh edilmediği ve dava konusu da yapılmadığı halde mahkemece geçici vergi hakkında hüküm kurulmasında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Vergi Dava Dairesi, bu gerekçeyle ilk derece mahkemesi kararının, vergi ziyaı cezasının kaldırılması yolundaki hüküm fıkrası yönünden istinaf istemini reddetmiş, geçici verginin kaldırılması yolundaki hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf istemini ise kabul ederek anılan hüküm fıkrasını kaldırmıştır.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 25/12/2018 tarih ve E:2018/4782, K:2018/14949 sayılı kararı:
Mahkemece her ne kadar vergi tekniği raporunun ihbarnameye eklenerek davacıya tebliğ edilmediği belirtilmiş ise de dava konusu cezalı vergiye ilişkin ihbarnamenin tebellüğünden itibaren dava açma süresi içinde vergi mahkemesinde vergilendirme işlemine karşı dava açılıp uyuşmazlık yargı merciine taşınarak idarenin tüm iddia ve işlemlerine karşı itiraz etme imkânının elde edildiği ve davalı idarenin savunma dilekçesi ekinde söz konusu vergi tekniği raporunun dava dosyasına sunulduğu görülmektedir.
Bu durumda, davacının ulaşmak istediği halde ulaşamadığını belirttiği bir belgenin veya bilginin olduğundan bahsedilemeyeceğinden, uyuşmazlığın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken cezalı tarhiyatların kaldırılmasına hükmeden mahkeme kararına karşı yapılan istinaf isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine dair bölge idare mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
… Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
Vergi Dava Dairesi, kararlarının geçici vergiye ilişkin hüküm fıkrasının temyiz edilmeyerek kesinleştiğini belirttikten sonra ilk derece mahkemesi kararının vergi ziyaı cezasının kaldırılması yolundaki hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf isteminin reddi yolunda ısrar kararı vermiştir.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 22/05/2020 tarih ve E:2019/1514, K:2020/482 sayılı kararı:
Bölge idare mahkemesi dava daireleri arasındaki karar aykırılığının giderilmesi için yapılan başvuru üzerine Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun süregelen içtihatları doğrultusunda verdiği 19/02/2020 tarih ve E:2020/9, K:2020/2 sayılı kararında (Danıştay İnternet sitesinde (www.danistay.gov.tr) 22/04/2020 tarihinde Güncel Kararlar Bölümünde erişime açılmıştır.) tarhiyata karşı açılan davalarda davacılar adına düzenlenen vergi inceleme raporunun/vergi tekniği raporunun ihbarname ekinde tebliğ edilmemesinin esasa etkili bir şekil hatası oluşturmadığına ve hakkaniyete uygun yargılanma hakkını ihlal etmediğine karar verilmiştir.
Aksi yöndeki gerekçeye dayanan ısrar kararının temyizen incelenmesinde Kurulun söz konusu kararında belirtilen ilkelerden ayrılmayı gerektirir herhangi bir maddi olgu ya da hukuksal nedenin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak davacı adına kesilen cezanın hukuka uygun olup olmadığı yönünden yapılacak inceleme ve değerlendirmede varılacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere ısrar kararının bozulması gerekmiştir.
Kurul bu gerekçeyle ısrar kararını bozmuştur.
Bozma kararına uyduğunu belirten … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Bölge idare mahkemesi dava daireleri arasındaki karar aykırılığının giderilmesi için yapılan başvuru üzerine Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 19/02/2020 tarih ve E:2020/9, K:2020/2 sayılı kararıyla, tarhiyata karşı açılan davalarda davacılar adına düzenlenen vergi inceleme raporunun/vergi tekniği raporunun ihbarname ekinde tebliğ edilmemesinin esasa etkili bir şekil hatası oluşturmadığına ve hakkaniyete uygun yargılanma hakkını ihlal etmediğine karar verilmiştir.
Bu durumda, belirtilen husus göz önünde bulundurularak dava konusu cezalı tarhiyatın hukuka uygun olup olmadığı yönünden yapılacak inceleme ve değerlendirmede varılacak sonuca göre yeniden karar verilmesi gerekmektedir. Bu nedenle mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Diğer taraftan, ilk derece yargı yerince, yani davanın kanuni hakimi (doğal yargıcı) tarafından uyuşmazlığın esasına ilişkin olarak hiç hüküm kurulmamış bir konuda, istinaf merciince esastan bir karar verilmeyip mahkeme kararı kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi, Anayasa'nın 37. maddesi hükmünde korumaya alınan kanuni hakim güvencesinin ve kanun koyucu tarafından 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda öngörülmüş bulunan dereceli yargılama sisteminin gereğidir.
Vergi Dava Dairesi, bu gerekçeyle davalının istinaf istemini kabul ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemeye gönderilmesine temyiz yolu açık olmak üzere karar vermiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Vergi tekniği raporunun ihbarname ekinde tebliğ edilmemesi nedeniyle savunma hakkının kısıtlandığı belirtilerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Bölge idare mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararını kaldırdıktan sonra yeniden bir karar vermeksizin dosyanın ilgili ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verebileceği istisnai haller, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 5. fıkrasında sınırlı olarak sayılmıştır. Uyuşmazlıkta, anılan fıkrada sayılan istisnai hallerden herhangi birinin bulunmaması karşısında, ilk derece mahkemesi kararında tespit edilen maddi ve/veya hukuki eksikliğin anılan Kanun'un 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca bölge idare mahkemesince tamamlanarak yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden, temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun, 28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 19. maddesiyle değişik 45. maddesinin 3. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar vereceği, karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı vereceği; 4. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vereceği ve bu halde bölge idare mahkemesinin işin esası hakkında yeniden bir karar vereceği; 5. fıkrasında ise bölge idare mahkemesinin, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu ve davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hallerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye göndereceği ve bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verdiği kararların kesin olduğu hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Belirtilen düzenlemeler uyarıca bölge idare mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde kural olarak istinaf başvurusunu kabul ederek ilk derece mahkemesi kararını kaldırdıktan sonra ilk derece mahkemesi kararındaki maddi ve/veya hukuki eksiklikleri tamamlayarak işin esası hakkında yeniden bir karar vermesi gerekmektedir.
2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 5. fıkrasında ise bu kuralın istisnalarına yer verilmiştir. Anılan hükme göre, bölge idare mahkemesinin, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulması ve davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hallerinde, istinaf başvurusunu kabul ederek ilk derece mahkemesi kararını kaldırdıktan sonra yeniden bir karar vermeksizin dosyanın ilgili ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermesi gerekmektedir.
İncelenen dosyada, ilk derece mahkemesince, dava konusu vergi ziyaı cezasının hukuka uygun olup olmadığı incelenmek suretiyle vergi ziyaı cezasının kaldırılması yolunda karar verilmiştir. Uyuşmazlıkta, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 5. fıkrasında istisnai olarak sayılmış olan hallerden herhangi birinin bulunmaması karşısında, ilk derece mahkemesi kararında tespit edilen maddi ve/veya hukuki eksikliğin anılan Kanun'un 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca bölge idare mahkemesince tamamlanarak yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, bölge idare mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi yolunda verilen temyize konu kararın yargılama usulü kurallarına aykırılık teşkil ettiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davacının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
10/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
X - KARŞI OY:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında temyize konu kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.
XX- KARŞI OY:
Temyiz isteminin bozma esaslarına uygunluk yönünden reddi ile kararın diğer yönlerden hukuka uygunluğu konusundaki temyiz iddialarının incelenmesi için dosyanın Danıştay Dördüncü Dairesine gönderilmesi gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.