8. Hukuk Dairesi 2010/6921 E. , 2011/3949 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı
... ile ... Aydemir aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair Bakırköy 2. Aile Mahkemesinden verilen 26.10.2010 gün ve 40/806 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, evlilik öncesi birlikte alınan ve aile konutu olarak kullanılan 2169 ada 23 parseldeki 2 nolu bağımsız bölümün 80.000 TL olan değerinin ½ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, taşınmazın evlilik öncesi alındığını ve borcunun davalı tarafından ödendiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 09.09.2007 tarihinde evlenmişler, 22.01.2008 tarihinde açılan boşanma davasının 12.02.2009 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte son bulmuştur. ( TMK.nun 225/2.md) Taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiğine ilişkin sözleşme olmadığından taraflar arasında yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.( TMK.nun 202.md )
Dava konusu 2169 ada 23 parselde bulunan 2 nolu bağımsız bölüm 08.05.2007 tarihinde evlenmeden birkaç ay önce davalı adına satış suretiyle tescil edilmiştir. Tarafların açıkladığı gibi taşınmazın kredi ile alındığı taşınmaz kaydında bulunan ipotek şerhinden de anlaşılmaktadır. Dosyadaki beyan ve bilgilere göre kredi taksitleri evlilik devam ettiği süre içinde ödenmeye devam etmiştir.
Uyuşmazlık konusu mesken, tarafların evlendiği 09.09.2007 tarihinden önce 08.05.2007"de alınmıştır. Davalı ... tarafından 03.05.2007 tarihli kredi sözleşmesi ile çekilen uzun vadeli kredinin evin alımına harcandığı görülmektedir. Bu bakımdan tarafların evlendiği 09.09.2007 tarihi ile boşanma davasının açıldığı 22.01.2008 tarihleri arasında ödenen kredi taksitlerinin davalı kocanın edinilmiş malından davalı eşin kişisel malına yapılan katkı olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle belirtilen zaman aralığında edinilmiş maldan kişisel mala yapılan miktar bulunmalı, taşınmazın 22.01.2008 tarihinde belirlenecek sürüm değeri içindeki oranı saptanmalı bu miktarın evde yarattığı değer artışı gözönünde tutulmalı ve saptanan bu oran dava konusu evin karar tarihine yakın bir tarihte belirlenecek gerçek değer ile çarpılması sonucu bulunacak miktarın TMK.nun 231 ve 236. maddeleri gereğince 1/2"nin edinilmiş mallara katılma alacağı olarak davacıya verilmelidir. Kararda belirtilen her iki hal için dosya tomarıyla konunun uzmanı bir hukukçu ve bir mali müşavire verilerek edinilmiş mallara katılma alacağı ve değer artış payı konusunda tarafların ve Yargıtay"ın denetimine açık rapor alınmalıdır. Yapılacak hesaplamada pasifin aktiften fazla olup olmadığına bakılmalı,şayet pasif; aktiften fazla çıkıyorsa, bu takdirde hakkaniyet ilkesi gözönünde tutulmalıdır. Bundan ayrıca 22.01.2008 tarihinden sonra kalan kredi borçları ve varsa diğer borçlar olayın çözümünde gözönünde tutulmalıdır.
Ayrıca, davacı dava konusu taşınmazın satın alınması sırasında borç olarak alınan peşinatın da düğünde takılan ziynet eşyalarının satılması suretiyle ödendiğini iddia ettiği halde mahkemece bu husus araştırılmamıştır. Mahkemece, davacı tarafa ziynet eşyalarına ilişkin delillerini ileri sürmesi için süre ve imkan verilerek toplanacak delillere göre iddia ve savunma çerçevesinde karar verilmesi gerekir. Ziynet eşyalarının kanıtlanması halinde TMK.nun 227. maddesi uyarınca değer artış payı olarak değerlendirilecektir. Çünkü sözü edilen eşya aynı kanunun 220/2.bendi uyarınca davacının kişisel malı olup, aynı maddenin 4. bendi gereğince satılmak suretiyle elde edilen para kişisel mal yerine geçen değerdir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 05.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.