Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/12946
Karar No: 2013/2489

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/12946 Esas 2013/2489 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2012/12946 E.  ,  2013/2489 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili ile davalı ...vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Yörede 5602 sayılı Kanun hükümlerine göre 1960 yılında yapılan tapulama sırasında 103.875 m2 yüzölçümlü .... Köyü 34 sayılı parsel tarla niteliği ile 1936 tarih 119 tahrir numaralı ve 5 hektar (50.000 m2), yine 1936 tarih 35 tahrir numaralı 10 hektar (100.000 m2) miktarındaki vergi kayıtları uygulanarak gerçek kişiler adına tesbit edilmiş, Hazine ve gerçek kişilerin yaptığı itirazlar tapulama komisyonunca 1975 yılında reddedilince gerçek kişiler miras yoluyla gelen zilyetliğe dayanarak; Hazine ise, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu savı ile dava açmışlardır. Mahkemece iki keşif yapılmış, fen ve ziraat bilirkişi raporuna göre taşınmaz doğudan batıya ve kuzeyden güneye doğru olmak üzere dört parçaya bölünerek, (A) harfi ile gösterilen 20.000 m2 vergi kaydı miktarı, (B) harfi ile gösterilen 22.000 m2 kayıt miktar fazlası, (C) harfi ile gösterilen 34.750 m2 1950 yılından önce tarla haline getirilen yer, (D) harfi ile gösterilen 27.125 m2 de 1950 yılından sonra tarla haline getirilen yer şeklinde belirleyen rapor esas alınarak 08.04.1985 günlü kararla vergi kaydı kapsamında kalan (A) işaretli yerin 1/3 payının vergi kayıt maliki ... mirasçıları adına, 2/3 payı ile vergi kayıt fazlası olan (B) işaretli bölümün davalı mirasçıları adına, (C) ve (D) işaretli bölümlerin Hazine adına tesciline dair verilen karar, davalı gerçek kişilerden davalı İsmail Çolakça ve arkadaşları ile Hazinenin temyizi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesince "vergi kaydı kapsamında kalan (A) işaretli bölümde vergi kayıt maliklerinden ..."a 1/3 pay verilmişse de vergi kaydı mülkiyet belgesi olmadığı, zilyetlikle birleşmedikçe ilgilisine bir hak sağlamayacağı, bu bölüm üzerinde davalı Emine Çolakça ve çocukları yararına 20 yıllık kazandırıcı zilyetlik koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek bu bölümün de tesbit gibi davalılar adllarına tesciline karar verilmesi gerektiği ve ayrıca, hükümden sonra yürürlüğe giren 3402 sayılı Kanunun 17. maddesi imar ve ihya ile mülkiyet kazanma hakkı verdiğinden (C) ve (D) işaretli bölümler yönünden davalılar yararına 14. madde koşullarının bulunup bulunmadığının araştırılması" gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan keşif ve araştırma sonucu verilen 31.10.1991 günlü kararda; "fen bilirkişi krokisinde (A) işaretli 20.000 m2 bölümün ve (B) işaretli bölümün davalı Emine Çolakça mirasçıları adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, Hazine tarafından temyizi üzerine, karar Yargıtay 7. Hukuk Dairesince "3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. madde koşullarının araştırılmasının yetersiz olduğu" gerekçesiyle bozulmuştur. 7. Hukuk Dairesinin bozma kararından sonra, mahkemece, Orman Yönetimi davaya dahil edilmiş ve uzman orman bilirkişiler kurulu tarafından yapılan orman incelemesi sonucu verilen raporda taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunun bildirilmesi üzerine, ... Işık mirasçılarının davasının reddi ile taşınmazın orman niteliğiyle

    Hazine adına tesciline dair verilen kararın davalılardan... tarafından temyizi üzerine;
    Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 30.03.2004 gün ve 11853 - 3024 sayılı kararıyla ve özetle (Davacı Hazine, çekişmeli 34 sayılı parselin 1617 sayılı Kanun gereğince zilyetlik koşullarının tesbit malikleri yararına oluşmadığı ve Hazineye ait olduğu iddiasıyla, davacı ... mirasçıları ise taşınmazın kendilerine ait olduğu iddiasıyla dava açmışlar, mahkemece yapılan araştırma sonucu verilen karar 16. Hukuk Dairesinin 16.11.1988 gün ve 1987/17832 - 17814 sayılı ve 7. Hukuk Dairesinin 17.02.1994 gün ve 1991/11258 - 1268 sayılı kararları ile bozulmuş ve mahkeme bozma kararına uyarak taraf delillerini toplamış, son oturumda davacı Hazine tarafından Orman Yönetimi davaya dahil edilmiş ve 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi hükmüne göre Orman Yönetiminin harcını vererek davaya katılmadığı ve davada taraf sıfatı olmadığı halde, Yönetimin müdahil davacı sıfatıyla davası kabul edilmiştir. 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesinde sayılan üç halde gerçek hak sahibi adına karar verilebilir. Somut olayda; bu hallerden hiç biri bulunmamaktadır. Dava, Hazine ile kişiler arasında özel mülk iddiasıyla devam ettiğine ve Orman Yönetiminin usûlüne uygun davaya katılımı bulunmadığına göre, Orman Yönetimi usûlen davaya katılmazsa tarafların iddia ve savunması çerçevesinde davanın karara bağlanması gerektiği düşünülmeden yazılı olduğu gibi hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olduğu)na gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra Orman Yönetimi, 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi gereğince harcını vererek davaya katılmış ve mahkemece, davacı Hazine ile İbrahim oğlu ... mirasçılarının davasının reddine, katılan davacı ... Yönetiminin davasının kabulüne ve dava konusu ....İlçesi, .... Köyü 103.875 m2 yüzölçümündeki 34 sayılı parselin tespitinin iptaline, aynı parsel ve yüzölçümü ile orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili ile davalılar Hacı Çolak ve arkadaşları vekili ile ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine bu kez 20. Hukuk Dairesinin 15.03.2010 gün ve 2010/2575 - 3182 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; " Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planlarının ilgili yerlerden getiritilerek, önceki bilirkişiler dışında üç kişilik orman mühendisi ve fen memuru aracılığı ile yeniden yapılacak keşifte, davalı taşınmaz ve çevre parsellere uygulanarak, dava konusu taşınmazın öncesinin bu belgelerle ne olduğunun tespiti ile dava konusu parselin eski ve yeni tarihli belgelerdeki niteliği hakkında rapor alınması, ziraat ve jeoloji mühendisinden ayrıntılı rapor alınması, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesindeki zilyetlikle taşınmaz edinme koşulları araştırılarak onucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davacılar ....Maliye Hazinesi, ....Orman İdaresi ve ... mirasçılarının davalarının sübuta ermediğinden REDDİNE, ....İlçesi, .... Köyü 103875,00 m² yüzölçümündeki 34 numaralı parselin tespit maliklerinin dosya arasındaki veraset ilâmları ve nüfus kayıtları da dikkate alınarak tamamı 26880 pay kabul edilmek suretiyle bunun 4320 hissesinin Mehmet oğlu ..., 1830"arden 3660 hissesinin İbrahim evlatları ... ve ..., 840 hissesinin Mustafa eşi Mehmet kızı ..., 1740"ardan 3480 hissesinin Mustafa evlatları ... ve ..., 1080 hissesinin Mehmet kızı İsmail eşi Ulviye Çolakça, 405"erden 3240 hissesinin İsmali evlatları ..., ..., ..., Hayri Çolakça, ..., ..., ... ve ..., 996"şardan 4980 hissesinin Yusuf evlatları ..., ..., ..., Kazım Kuyucuoğlu ve ... (Anneleri Elif"in 1. eşi Mehmet oğlu İbrahim"den annelerine gelen hisseyle birlikte), 312 hissesinin Hasan kızı Tekin eşi ..., 668"erden 4008 hissesinin Ali evlatları ..., ..., ..., ..., ... ve ..., 960 hissesinin Mehmet oğlu ... adlarına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili ile davalı ... Çolakca vekili tarafından temyiz edilmiştir.


    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde bu güne kadar orman kadastrosu yapılmamıştır.
    1) Davacı Hazine vekilinin dava konusu .... Köyü 34 parsele yönelik temyiz itirazları bakımından; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş tahdit haritası, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve ziraat bilirkişi raporuna göre tarım arazisi vasfında olup, davalıların murisi .... yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek, Hazinenin davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA,
    2) Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; çekişmeli taşınmazın davalılara miras yolu ile muris.... "dan intikal ettiği, mirasın paylaşılmadığı ve dosyadaki nüfus kayıt örneklerine göre davalı ... Çolakca da murisin oğlu olup, babasından miras payı bulunduğu anlaşılmaktadır. Türk Medenî Kanunun 640. maddesi gereğince “birden çok mirasçı bulunması hâlinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir; mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.” Öncelikle davalıların paylaşıma dayanmadıkları ve taşınmazın tespitinin murisi adına yapılıp, tespit tarihinde ölü olduğundan mirasçıları olan eşi ve çocuklarının adı yazılırken davalı ..."un adının unutulması hak sahipliğini ortadan kaldırmaz. Muris Mehmet"in ölüm tarihinde tereke, elbirliği ile mülkiyet hükümlerine tabi olduğundan ve mirasçılardan biri veya birkaçı, zilyetliği tüm mirasçılar adına sürdürmüş sayılacağından, mirasçılar arasında zamanaşımı da söz konusu olamaz. Bu durumda, davalı ..."un babasından gelen miras hakkı bulunduğu halde, kendisine sadece annesinden gelen hissenin verilmesi doğru değildir.
    Davalıların paylaşıma dayanması halinde ise, diğer mirasçılar davaya dahil edilerek onların huzuruyla tesbit tarihinden önce paylaşımın yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa hangi tarihte yapıldığı yöntemine uygun olarak belirlenmeli, bu konuda aralarında yazılı bir sözleşme var ise getirtilmeli, doğruluğu tanık beyanlarıyla saptanmalı, yazılı bir sözleşme olmadığı halde rızai bir taksim var ise; mahalli bilirkişi, tanık ve mirasçıların her birinin beyanlarıyla doğruluğu saptanmalı, davalı ..."a bu hissesine karşılık nereden taşınmaz verildiği tapu kayıtları ile belgelenmeli, mirasın paylaşılmadığının anlaşılması halinde ise, muris Mustafa oğlu Mehmet Çolakca"nın mirasçılarını gösterir veraset ilâmı alınarak, veraset ilâmındaki hisseleri oranında tüm mirasçılar adına tescile karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Hazine bakımından hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına

    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı ... Çolakca vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine
    11/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi