15. Ceza Dairesi 2015/14688 E. , 2016/606 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 43/1, 62, 52/2, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet (iki kez)
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafi ile katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın ..."da iki farklı kuyumcu olarak faaliyet gösteren katılanlarla farklı zaman ve mekanlarda tanışıp, katılanlara ait ayrı ayrı işyerlerine yaklaşık olarak bir yıl boyunca sıklıkla giderek önceleri sohbet edip, kendisinin ... isimli çamaşır fabrikalarının sahibi olduğunu, ... ilinde faaliyet gösterdiklerini, ..."da besicilik yaptığını, kayısı bahçelerinin olduğunu söyleyerek güven sağladığı, sonraları bir kısım alışveriş yaparak karşılığını belirttiği tarihlerde ödeyerek güven duygusunu pekiştirdikten sonra katılan ..." tan aralıklarla toplam 30.000 TL değerindeki 2 adet Cumhuriyet altını ile parayı alıp, katılan ..."den toplam 16.000 TL değerindeki altın ve parayı bir hafta aralıkla aldıktan sonra ortadan kaybolduğu, bu suretle iki katılana karşı zincirleme nitelikte dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık beyanı, katılan ve tanık ifadeleri ile tüm dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı suçları işlediği sabit olmakla, bu gerekçelere ve Yargıtay bozma ilamına dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafi ile katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Hapis cezası yanında ayrıca “5” gün adli para cezası belirlenerek, 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi gereğince 1/4 oranında artırım yapılmasına hükmedildikten sonra, “6” gün adli para cezası belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, hesapta hata yapılmak suretiyle “4” gün adli para cezası belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
b) 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321.. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkralarından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “4 gün”, “3 gün” ve “150 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “6 gün” , “5 gün” ve “250 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle, ve ayrıca hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.