Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/22309 Esas 2016/596 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/22309
Karar No: 2016/596
Karar Tarihi: 20.01.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/22309 Esas 2016/596 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, bir firma için işçi götüreceğini söyleyerek 7 kişiyi dolandırmıştır. Sanık, tanıdığı kişiyle birlikte kahvehanede buluşup, her katılandan 600 TL para alarak kendi menfaatine yarar sağlamıştır. Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan mahkumiyet kararı verilmiş, ancak ayrı ayrı hüküm kurulduğu için cezasında artış yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, mahkeme kararı verilen kanun maddesi (5237 sayılı TCK'nın 43/2. maddesi) uyarınca ceza tayini yapılmamıştır. 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi gereğince sadece sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten yoksun bırakılması gerektiği belirtilmiş, ancak mahkeme alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmetmiştir. Anayasa Mahkemesi'nin kısmi iptal kararı da göz önünde bulundurularak karar bozulmuştur. Kanun maddeleri detaylarıyla anlatılmamıştır.
15. Ceza Dairesi         2013/22309 E.  ,  2016/596 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet (yedi ayrı katılana karşı yedi kez)

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, katılan ..."ya, tanıdığı olan ve temyiz dışı sanık ..."in, ..."ta bulunan ... firmasına işçi götüreceğini söylediği, katılan ..."in de arkadaşları olan diğer katılanlara haber vermesi üzerine, sanık ile kendisini... olarak tanıtan temyiz dışı sanık ..."in, kahvehanede katılanlarla buluştukları ve pasaport masrafı olarak katılanlardan ayrı ayrı 600 TL para aldıkları, bir müddet sonra sanığın katılan ..."yı arayarak işlemler için daha fazla para gerektiğini söylediği, katılanların farklı miktarlardaki parayı sanığa verdikleri ancak daha sonra sanığa ulaşamadıkları, bu suretle sanığın katılanlara yönelik dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
    Katılanların, sanık ile kahvehanede buluştukları ve sanığın, aynı anda katılanları hileli davranışlarla ikna edip, her katılandan 600 TL para alarak kendi menfaatine yarar sağladığı anlaşılmakla, sanık hakkında tek suçtan hüküm kurulup, 5237 sayılı TCK"nın 43/2. maddesi gereğince cezasında artırım yapılması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde ayrı ayrı hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza tayini,
    Kabule göre de;
    a) 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
    b) 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmesi nedeniyle bu yönde de değerlendirme yapılması,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozmanın CMUK"nın 325.maddesi gereğince temyiz talebinde bulunmayan sanık ..."e sirayetine, 20/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.