Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/12861
Karar No: 2013/2473
Karar Tarihi: 11.03.2013

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/12861 Esas 2013/2473 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2012/12861 E.  ,  2013/2473 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı Orman Yönetimi, 29.06.1999 tarihli dilekçesi ile Sarıyer Zekeriyaköy 79 sayılı kadastro parselinden ifraz edilen 21.350 m2 yüzölçümündeki 3 pafta 260 parsel sayılı taşınmazın orman sınırı içinde olduğunu ileri sürerek, davalı kooperatif adına olan tapu kaydının iptali ile orman olarak Hazine adına tescilini, davalının elatmasının önlenmesini ve üzerindeki tesis ve binaların kal’ini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın 14.556,96 m2 kısmına ait tapu kaydının iptaline, bu kısmın orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, bu bölüme yönelik davalı kooperatifin elatmasının önlenmesine, üzerinde herhangi bir tesis ve müştemilat bulunmadığından kal talebinin reddine karar verilmiş; davacı Orman Yönetimi vekili ile davalı kooperatif vekili tarafından hüküm temyiz edilmekle, Dairece, dava konusu taşınmazın krokide orman niteliği ile tescile karar verilen 14.556,96 m2"lik bölümü hakkında davalının temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına, geri kalan kısım yönünden ise, Orman Yönetiminin temyiz istemi kabul edilerek hükmün bozulmasına karar verilmişitir.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25/12/2007 gün ve 2007/17260-16852 sayılı bozma kararında özetle; "Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede ilk orman kadastrosunun 1938 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapıldığı ve kesinleşmekle Mart 1947 tarih ve 118 numarada tapuya tescil edildiği, bu kanuna göre yapılan tahditlerde sadece devlet ormanlarının belirlenmiş olduğundan, 4785 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 13.07.1945 tarihinden önce yapılan sınırlandırmalar sonucu oluşan kesinleşmiş tahdit haritaları sınırlarına göre orman sınırı dışında kalan taşınmazların, orman niteliğini ve hukukî durumunu saptamakta bu haritalar ve tutanaklar yeterli olmayıp, bu nitelikteki taşınmazların orman olup olmadığının 4785 ve 5658 sayılı kanunlara göre çözümlenmesi gerekmektedir. Mahkemece bu hususta araştırma yapılmadığı gibi, Dairenin 11/07/2006 tarihli iade kararı gereğince orman bilirkişiden aldırılan çekişmeli taşınmazın eski memleket haritasındaki konumunun işaretlendiği raporda da 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu sınırlarına göre dışta kalan taşınmaz bölümünün yer yer yeşil renkli orman alanında kaldığı, ancak uygulamanın hükme yeterli olmadığı gözlenmiştir.
    Mahkemece yeniden yapılacak keşifte 1938 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılarak kesinleşen orman kadastro haritası ve tutanakları, yerel bilirkişilerin yardımı ve uzman bilirkişilerin eliyle, ilk orman kadastrosundaki ölçü teknikleri ile ve eski tarihli memleket haritasında bulunan sabit noktaların bulundukları yerler zeminde tespit edilip, orman sınır noktaları birer birer arazide bulunarak orman sınır noktalarının izledikleri tahdit hattı belirlenmelidir. Orman sınır noktalarının bazılarının zeminde bulunmaması halinde ise, nedeni üzerinde durularak yerlerinden sökülerek yok edilip edilmedikleri saptanmalı, zeminde bulunamayan noktaların yerleri, zeminde halen var olan ve en yakın sabit orman sınır noktaları esas alınarak ve bu noktalardan hareketle yine orman kadastro tutanaklarındaki açı ve mesafeler okunup ölçülerek orman sınır noktalarının izledikleri tahdit hattına göre birer birer arazide bulunup röperlenmeli, memleket haritası örneği üzerinde gösterilmelidir. 1938 yılı orman kadastro tutanak ve haritası zemine uygulandıktan sonra aynı yöntemle 1744 sayılı Kanuna göre


    yapılan aplikasyon ve 2. madde uygulamasına ve 1990 yılında yapılan 2/B uygulaması çalışmasına ilişkin çalışma tutanak ve haritası uygulanmalı, memleket haritası üzerinde gösterilmelidir.
    Böylesine yapılacak uygulamada taşınmazların tamamının veya bir kısmının tahdit sınırları dışında kaldığı saptanırsa, eski memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiğinin belirlenmesi; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumunun saptanması; bilirkişi kuruluna çekişmeli taşınmazın ilk orman kadastrosuna ve daha sonra 1985 yılında yapılan devlet ormanların aplikasyonu ve 2/B uygulaması çalışmasına ilişkin tutanak ve haritalara göre konumunu gösteren ve bu belgelerle irtibatlı ve ayrı renklerde işaretli, orman kadastro haritaları arazi kadastrosu ile ölçekleri özel aletlerle denkleştirilmiş krokinin çizdirilmesi, çekişmeli taşınmazın konumu çevre parsellerle birlikte orijinal renkli memleket haritası örneği üzerinde gösterilerek rapora ekletilmesi ve 1938 yılı orman tahdidi dışında kalan bölümlerin eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarlında orman sayılan yerlerden olduğu belirlenirse o bölümlerle ilgili Orman Yönetiminin davasının kabulüne karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, dava konusu Sarıyer İlçesi, Zekeriyaköy 260 parselin 14556,96 m2"lik kısmı hakkında verilen hüküm kesinleştiğinden bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, geri kalan 6793,4 m2"lik bölüm hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi vekili tarafından bu bölüme yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, öncesi orman olduğu iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili, elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.
    ...Köyünde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 04/08/1938 tarihinde yapılarak kesinleşen orman tahdidi ile daha sonra 2896 sayılı Kanuna göre yapılıp 29/11/1985 tarihinde ilân edilerek dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
    Çekişmeli 260 sayılı parsel, yörede 13/11/1958 tarihinde yapılan genel arazi kadastrosu sırasında 487.875 m2 yüzölçümü ile tesbit ve tescil edilen 79 sayılı kadastro parselinden ifrazen tescil edilmiştir. Kadastro sırasında 77, 78, 79 ve 80 sayılı parseller, öncesi bir bütün olarak zemini Sultan Beyazıt Vakfından Kasım 955 tarih 15 ve K.sani 927 tarih 32 sıra numaralı tapu kapsamında olduğu ve 4 parçaya ayrıldığından Fuat Bezmen ve ark. adına tesbit edilerek, 02/03/1959 tarihinde kesinleşmekle tapuya tescil edildiği, daha sonra 1978 yılında önce bu parseller birleştirilip sonra da 239 ilâ 260 olmak üzere (21 adet) parsele ayrıldığı anlaşılmaktadır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 11/03/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi