Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8170
Karar No: 2021/8206
Karar Tarihi: 17.06.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/8170 Esas 2021/8206 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/8170 E.  ,  2021/8206 K.

    "İçtihat Metni"

    ... 2. İş Mahkemesi

    Dava, 22.3.1985-4.10.2000 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    08/04/1986 - 31/08/1990, 05/11/0991 - 30/03/1992, 17/01/2001 - 31/08/2008 ve 19/06/2008 - 30/08/2008 tarihleri arasında vergi kaydı, 28/02/1984 - 29/04/2011 tarihleri arasında ... Kuyumcular Odası kaydı, 30/12/1984 - 24/01/2011 tarihleri arasında da esnaf sicil kaydının bulunduğunu, bu şekilde müvekkilinin kanunla kurulu meslek kuruluşuna ilk kaydı 28/02/1984, Esnaf ve Sanatkarlar siciline il kaydı 30/12/1984 ve vergi ilk kaydı ise 08/04/1986 olduğunu, ancak 3165 sayılı Yasa 22/03/1985 tarihinde yürürlüğe girdiğinden ve bu yasa yürürlüğe girdiği tarihte müvekkilinin hem meslek odasına hem de esnaf siciline kaydının mevcut olduğunu, bu kayıt devam ettiğinden ve daha sonra 08/04/1986 tarihinde de vergi kaydı da başladığını, müvekkilinin 3165 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarih olan 22/03/1985 ile 4956 sayılı Yasa gereği 04/10/2000 tarihleri arasında sigortalı sayılması gerektiğini, müvekkilinin 22/03/1985 ile 04/10/2000 tarihleri arasında zorlu bağ kur sigortalı olduğunun tespitini talep etmiştir
    II-CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kurum tarafından 03/08/1999 tarihinde isteğe bağlı sigortalı olarak tescilinin yapıldığını, Genel Müdürlüğünün 27/12/2005 tarihli talimatı gereği 12/03/1987 tarihli vergi kaydına istinaden sigortalılığın isteğe bağlı sigortalılık tarihi olan 03/08/1999 tarihinden önceye çekilemeyeceği şeklinde cevap verdiğini, dolayısıyla davacının iddialarının yerinde olmadığını, davacının tespitini istediği dönem üzerinden uzunca bir zaman geçmiş olması karşısında açılan davanın medeni kanundaki dürüstlük ilkesi ile de bağdaşmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle beyanlarının kabulü ile davanını reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Davanın kısmen kabulü ile;
    1-Davacının 08/04/1986 tarihi ile 31/08/1990 tarihi arasında ve 05/11/1991 tarihi ile 30/03/1992 tarihi arasında olmak üzere her iki dönem bakımından başlangıç ve bitiş tarihi arasında sürekli olarak zorunlu bağ-kur sigortalısı olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
    “03.08.1999 tarihli isteğe bağlı sigortalı olarak bağ-kura giriş bildirgesine istinaden 03.07.2006-22.03.2012 tarihleri arasında prim ödemesi bulunan davacının bağ-kur sigortalılığının tesciline ilişkin talebinin reddi gerektiği anlaşılmakla davalının istinaf talebinin kabulü ile davanın reddine dair yeniden karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.” gerekçesiyle;
    I-HMK"nın 353/1-b.2 maddesi gereğince ... 2. İş Mahkemesi"nin 2018/154-2019/198 E.K. sayılı kararının kaldırılmasına,
    II-DAVANIN REDDİNE;
    V-TEMYİZ NEDENLERİ:
    Davacı hukuka ve yasal mevzuata aykırı kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ
    Dava konusu uyuşmazlık mülga 1479 sayılı Kanunun 24. maddesinin uygulanmasından doğmaktadır.
    1479 sayılı Kanunda, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun hizmet tespitine ilişkin 70/10. maddesine koşut bir düzenleme bulunmamakta ise de sigortalılık hak ve mükellefiyetlerinin belirli tarihlerden başlatılmasını zorunlu kılan düzenlemeler yer almaktadır. Kanuni düzenlemeler, sigortalılara yüklenmiş olan yükümlülükleri süresinde yerine getirmeyenler için bir düzenleme getirmektedir. Belirtilen tarihlere kadar sigortalılık tescili bulunmayanların artık öncesine ilişkin tescil ve tespit talebinde bulunmaları mümkün değildir. Dolayısıyla, bu kapsamdaki kişiler kendilerine yüklenmiş olan kayıt ve tescil yükümlülüğünü yerine getirmedikleri için kendileri yönünden kesinleşmiş ve kişisel niteliğe dönüşmüş bir kazanılmış hak bulunmamaktadır (Anayasa Mahkemesi, 29.03.2017 tarih, 2017/47-84).
    Kanunla getirilen sınırlamaların ilki, “Tescilini yaptırmayanlar hakkında yapılacak işlemler” başlıklı Ek Geçici 13. madde hükmünde, tescilleri yapılmamış, ancak, sigortalılık niteliğini taşıyanlar yönünden Yasanın tanıdığı hak ve mükellefiyetlerin 2654 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 20.04.1982 tarihinden başlatılacağı öngörülmüştür.
    619 sayılı KHK’nin Geçici 1. maddesi hükmünde ise,
    “Bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlar. Ancak, 1479 sayılı Kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olmak kaydıyla, 20.04.1982 tarihinden bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar vergi dairelerine kayıtlı olarak kendi nam ve hesabına bağımsız çalıştıklarını belgeleyen sigortalıların, vergiye kayıtlı bulundukları süreler, bu süreye ilişkin primleri, ödeme tarihinde bulundukları gelir basamağı prim tutarı üzerinden ödemek kaydıyla sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.” denilmekte olup bu hüküm, 04.10.2000 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, Anayasa Mahkemesi’nin 08.08.2001 tarihinde yürürlüğe giren 26.10.2000 günlü kararı uyarınca 619 sayılı KHK. tüm hükümleriyle iptal edilmiştir.
    4956 sayılı Kanunun 47. maddesiyle, Bağ-Kur Kanununa eklenen Geçici 18. madde;
    “Bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri 04.10.2000 tarihinden itibaren başlar. Ancak, bu Kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanların sigortalılıkları, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde Kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20.04.1982-04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olarak 49"uncu ve ek 15"inci maddelere göre hesaplanacak prim borçlarının tamamını, tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde, ödeme tarihinde bulundukları gelir basamağının yürürlükte olan prim tutarı üzerinden ödemek kaydıyla bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.” hükmünü amirdir. Söz konusu düzenleme Kanunun yayım tarihi olan 02.08.2003 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
    01.10.2008 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanunun yürürlükten kaldırılmasıyla 5510 sayılı Kanunun 1479 sayılı Kanuna ilişkin geçiş hükümlerinin düzenlendiği Geçici 8"inci maddesinde, “Bu Kanunun 4"üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç diğer alt bentlerine göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar kayıt ve tescillerini yaptırmayanların sigortalılık hak ve yükümlülüğü bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren başlar. Ancak, bu Kanunun 4"üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentlerine göre sigortalı sayılanlardan bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren sigortalılıkları başlatılanların, bu Kanunun yürürlük tarihi ile 4/10/2000 tarihi arasında geçen vergi mükellefiyet süreleri bulunmak kaydıyla, sigortalının bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren 6 ay içinde talepte bulunması halinde, vergi mükellefiyet sürelerinin tamamı için 80"inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendine göre talep tarihindeki prime esas kazancının %32’si üzerinden borçlanma tutarı hesaplanır ve sigortalıya tebliğ edilir. Sigortalının kendisine tebliğ edilen borçlanma tutarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde ödemesi halinde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Sigortalıya tebliğ edilen borç tutarının bu süre içerisinde tam olarak ödenmemesi halinde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve ödenen tutar bu Kanunun 89"uncu maddesine göre iade edilir.” hükmü bulunmaktadır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 3.8.1999 tarihli giriş bildirgesine istinaden 3.8.1999 isteğe bağlı sigortalı olarak tescil edildiği, prim ödemesi bulunmadığından tescil tarihi itiarıyla terkinin verildiği, 15.2.2001 tarihli giriş bildirgesiyle oda kaydına istinaden ise 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalılığının 17.1.2001 tarihi itibarıyla başlatıldığı 31.8.2001 tarihinde terk verildiği, 19.6.2008 tarihinde yeniden sigortalı kabul edilerek, 30 8.2008 tarihinde terk verildiği, davacının 08.04.1986-31.8.1990, 05.11.1991-30.3.1992, 17.01.2001-31.1.2008, 19.06.2008-30.06.2008 arasında vergi kaydı, 28.2.1984–21.4.2011 arasında Kuyumcular Esnaf ve Sanatkârlar Odası kaydının bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Davacının 15.2.2001 tarihli bağ-kur giriş bildirgesinin varlığı karşısında yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri çerçevesinde değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi